Özge Kizir

KKTC’de deprem için hazırlık yapılmadığına dikkat çeken Maden Metalürji Jeoloji Jeofizik ve Petrol Mühendisleri Odası Başkanı Doç. Dr. Ertan Akün, denetim eksikliğinden yakındı.

Maden, Metalürji, Jeoloji, Jeofizik ve Petrol Mühendisleri Odası Başkanı Doç. Dr. Ertan Akün, KKTC’nin depreme hazırlıklı olmadığını savundu. Binalardaki yapı malzemelerin standartlarının düşük olduğunu belirten Akün, inşaat izinlerinin oluşturulan bir komite tarafından verilmesi gerektiğini söyledi. Özellikle okullardan başlanarak tüm binaların değerlendirilmesi, güçlendirilmesi gerekenlerin güçlendirilmesi, yıkılması gerekenlerin ise yıkılması gerektiğini ifade eden Akün, okul binalarında denetim yapılması gerektiğini belirtti. 

Türkiye’de 1999 yılında meydana gelen depremin, maddi ve manevi büyük kayıplar yaşattığını dile getiren Akün, Türkiye’nin depremden sonra belli şartlar getirdiğini ifade etti. Gelişmiş ülkelerde, deprem konusundaki bilimsel çalışmalara ağırlık verildiğini belirten Akün, “Gelişmiş ülkelerde böyle bir depremin ardından çalışmalar artar. Olası bir depremden en az zayfiyatla kurtulma hesapları yapılır. Kritik bölgelerde bina yükseklikleri kontrol altına alınır. Çünkü kat arttıkça risk artmaktadır” dedi.

“KKTC’de yasa var, tüzük yok” 

Ertan Akün, Türkiye’de 17 Ağustos depreminden sonra çok şeyin değiştiğini, deprem yönetmeliklerinin hazırlandığını, binalara standart getirildiğini, bunları uygulamayanların çok yüksek cezalara maruz kaldığını, KKTC’de ise yasa olmasına rağmen tüzük olmadığı için bir standardizasyon getirilemediğini ifade etti. “Burada ne yazık ki binalarla ilgili bir tüzük olmadığı için yapanın yanına kâr kalıyor. Oysa bizler bir şey söylediğimizde Kaymakamlığın bunu ihbar kabul etmesi lazım. Vize ve kontrol olayı çok önemli… Hem zemin etüdü yönünden, hem de malzeme yönünden. Ülkede hala daha zemin etüdü yapılmadan kamu binası yapılıyor. Oysa ülkenin deprem haritası çıkarılmalı, binalara başlamadan önce zemin etütleri yapılmalı” diyen Akün, eski yasalarla hareket ettiklerini dile getirdi. Bu yasalarının acilen düzenlenmesi gerektiğini ifade eden Akün, “Ülkenin deprem haritasının çıkarılması, kontrol ve vizelerin yasalar doğrultusunda yapılması lazım” şeklinde konuştu.

“Dere yataklarını doldurmak büyük tehlike” 

Akün, dere yataklarının doldurulmasının da faciaya davetiye çıkardığını kaydetti. “Dere yataklarını çöp veya benzeri şeylerle doldurmak, hele hele bina yapmak büyük tehlikedir” diyen Akün, ülkede meydana gelen sel baskınlarının en büyük nedeninin dere yataklarına bina yapılması olduğunu söyledi. 

“Siyasi nedenlerle inşaat izni verilebiliyor”

Akün, ülkede hala zemin etüdü yapılmadan kamu binası yapıldığını, zeminler için denetim yapılmadığını yineleyerek şunları söyledi: 

“Yapılardan önce ülkenin deprem haritası çıkarılmalı, binalara başlamadan önce zemin etütleri yapılmalıdır. Yazık ki zemin etüdü, İnşaat mühendisinin talebi doğrultusunda, parselizasyon konusunda da belediyeler talep ettiği takdirde yapılıyor. Belediyelere burada büyük bir önem düşüyor.” 

KKTC’de siyasi nedenlerle inşaat izni verilebildiğini savunan Akün, izinlerin, oluşturulacak bir komite tarafından değerlendirilmesi gereğine dikkat çekti. 

“Afet yönetmeliği yok” 

Kıbrıs’ın sismik yönden hareketli bir bölgede yer aldığını ifade eden Akün, “Baf-Limasol üzerinden geçerek Karpaz açıklarından İskenderun’a doğru giden aktif fay hattının yanında, Beşparmaklarda da Ovgos adı verilen fay hattı var. Kıbrıs’ın depremler yönünden en aktif kesimi Baf’tan Limasol’a oradan da Larnaka ve Mağusa’ya uzanan kıyı şerididir” dedi. Afet yönetmeliklerinin çıkarılmasının şart olduğunu ifade eden Akün, “Deprem yaşandığında bunlar hatırlanıp unutulmamalıdır” yorumunu yaptı.

“Japonya’daki gibi hareketli temeller uygulamamız mümkün değil” 

“Deprem konusunda dünyanın bir numaralı ülkesi Japonya’dır. Fakat bizim burada her binaya Japonya’daki gibi hareketli temeller uygulamamamız mümkün değil. Birçok ülkede deprem önlemleri alınmasına karşın, ülkemizde bir sorun olduğunda, düzeltmek yerine unutulup gidiliyor. Önemli doğal afetlerin önlemleri ne yazık ki alınmıyor. Bu konularda basına da görev düşüyor” diyen Akün, basının bu konuların takipçisi olması gerektiğini sözlerine ekledi.