Özge Kizir

İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın, Cumhuriyetçi Türk Partisi – Birleşik Güçler (CTP-BG) Genel Başkanlığına seçilmesini değerlendiren CTP Milletvekili Arif Albayrak, Talat’ın, partinin aday gösterdiği ve cumhurbaşkanı seçilen ilk lider olduğunu söyledi. Talat’ın, bir dönem Cumhurbaşkanlığı yapmasının ardından, ondan sonraki seçimde şu veya bu sebeple kaybettiğini kaydeden Albayrak, “Ondan sonra ofisinde çalıştı ve hep partiyi bir noktada uzaktan gözleyen, takip eden, partinin sevinciyle mutlu olan ve sıkıntısıyla üzülen bir durum içindeydi” şeklinde konuştu.

“Burada eskisi gibi motivasyonu olur mu?”

Talat’ın başkanlığının parti için olumlu olacağını ancak kendisine kalsa böyle bir görevlendirmeyi kabul etmeyeceğini belirten Albayrak sözlerini şöyle sürdürdü: “Ben hatırlıyorum daha önceden Talat’a ‘partinin başına gelir misiniz’ diye sorulmuştu. Ancak ben şuna inanırım ki, cumhurbaşkanlığı makamına gelmiş bir kişi, daha sonra dönüp kendi partisi bile olsa bir partinin başına gelir mi? Burada eskisi gibi motivasyonu olur mu? Ya da toplumda nasıl algılanır? Aslında ilginç bir konudur. Toplumda ve siyasette bu durumun çok fazla örneği yoktur. Hatta bende birebir görüşmemizde başkan olma durumundan bahsediliyor ne derseniz olur mu diye sormuştum. Kendisi partinin ihtiyacı olabilir ama doğru olur mu diye bana sormuştu. Ben de, ‘sizin yerinizde ben olsam dönmezdim’ dedim.

“Koltuğu sahiplenmemeli”

Her şey zamanında yapılmalıdır. Derneğe üyesiniz, yönetim kurulunda olursunuz, sonra belediye başkanı veya milletvekili seçilirsiniz. Bu süreç böyle yükselerek devam eder. Benim anlayışıma göre hep söylenen ama bir türlü siyasette geçinemediğimiz bir olay var. Her kişi en verimli olduğu dönemde bazı şeyleri yapacaktır ve o koltuğu sahiplenmeyecektir. Yani düşünün bir milletvekili 10 dönemdir milletvekilidir! Peki, o partide başka insan yok mu? Ya da bir belediye başkanı 30 senedir belediye başkanlığı yapıyorsa, artık şehirle kendini bütünleştiren ve şehirde yeni bir heyecanı kalmayan bir yapıya gelir. Peki, bunun sonucunda ne olur, günün sonunda kendi eşiyle ve dostuyla da darılır bir pozisyona gelir.” 

 “Milletvekilliği ya da Parti Başkanlığı dönemle sınırlanmalıdır”

Uzun süreli çalışmaları uygun bulmadığını belirten Albayrak, “Partide ve tüzükte yok ama bence olması lazım. Milletvekilliği ya da Parti Başkanlığında dönem sınırlaması gibi durumlar olmalıdır. Meseleye bu çerçeveden baktığımda bütün görevleri tamamlamış parti başkanlığı, başbakanlık ve kısa bir sürede olsa cumhurbaşkanlığı yapmış bir kişinin dönmesi ben kendi hanemde şahsen bunu uygun bulmazdım. Şartlar Talat için nasıl değişti ve bu noktaya geldi konusu onun cevaplayacağı bir konudur. Benim gördüğüm ise gerçekten parti içinde özellikle sert, idare, disiplin, ilkeler, bağlılık ve siyasi çizgide net duruş noktasında bir kısım sıkıntılar içermektedir” dedi.

“Talat, parti için bir fırsat”

“Şimdiki yönetimin yaşadığı sıkıntıları artık taraf olduğundan mıdır, hümanizması fazla tuttuğundan mıdır, yoksa başka sebeplerden mi dolayı mıdır bilmiyorum ama idare edemedik. Bütün bu gelişen koşulları değerlendirerek partinin başına geri dönmeye karar vermiş olan Talat’ın önünde bence önemli bir fırsat var. Bununla beraber parti için de Talat önemli bir fırsattır. Eski ya da yeniye vurgu yapmanın ötesinde herkesin görev süresi noktasında ki bilincine asıl vurgu yapmak istiyorum” dedi.

“Ya parti rayına oturacak ya da Talat başarısız olursa bizi sıkıntılı günler bekleyecek”

Bu dönemin çok önemli olduğunu vurgulayan Albayrak sözlerini şöyle tamamladı: “Bu dönem çok önemlidir. Ya parti rayına oturacak, ya da Talat başarısız olursa bizi sıkıntılı günler bekleyecek. O anlamda bütün kadroların Talat’a yardımcı olması gerekiyor. Özellikle yardımcının altını çizmek istiyorum. Yeni birisi olur mu olmaz mı konusunda düşünecek olursak siyaseti geçmişi ve liderlik vasfı bu konuda önemlidir. Örnek verecek olursak Özkan Yorgancıoğlu siyasi tarihimizde hep dürüst biri olarak kalmış olacak ama siyasette liderlik vasfı için sadece dürüstlük ya da iyi bir insanın olmanın yetmediğini süreç içerisinde birlikte gördük. Dolayısıyla birkaç özelliğe sahip, özellikle partinin top noktasında olan birisinin olması gerekiyor. Çünkü bakanlık yapmak ayrı, bir milletvekili olmak ayrı bir iştir. Partiye liderlik yapmak ve ilkelerini savunmak da ayrı bir iştir. O anlamda Talat’ın bunu yapabileceğine inanıyorum. 

“Bu bir süreç meselesidir bunu birlikte yaşayıp göreceğiz”

Yeni bir arkadaş, yapar mı yapamaz mı konusunda belki de bu farklı bir sayfanın partide başlangıcı olurdu. Ancak taraf olmak olmamak noktasındaki tereddütler bizi sıkıntıya sokuyor. Muhtelif kutuplar var burada. şuna yakın ya da şuna yakın noktasında ki duruş, beklentiler ve baskılar önemlidir. Talat bence disiplin konusunda avantaj sahibidir. İhtiyacımız olan da budur. Bu bir süreç meselesidir bunu birlikte yaşayıp göreceğiz.”