Röportaj: Lefteris ADİLİNİS / Çeviri: Erdoğan GARİP

Rum lider Nikos Anastasiadis, Cyprus Weekly ve Havadis’e dün verdiği mülakatta, askıya alınan müzakere sürecinde Birleşmiş Milletler’in Kıbrıs’ı yeniden birleştirmek için daha iyi bir arabuluculuk yapabileceğini söyledi.

Anastasiadis, “Birleşmiş Milletler’in bu sürecin Kıbrıslılara ait olduğu gerçeğine ilk kez saygı duyduğuna inanıyorum” dedi.

BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin sürece yaptığı müdahaleler noktasında değil, izlenen metodoloji yönünde eleştirilebileceğini söyleyen Anastasiadis, bir müzakere gündemi bulunduğunu ancak bağlam dışındaki konuların ve herhangi bir esas içermeyen tartışmaların uzatılmasında müdahaleler yapıldığını açıkladı.

Anastasiadis ayrıca, “Müzakereler sırasında ortaya çıkan engellerin üstesinden gelmeye yardımcı olacak belirli bir yöntem mevcut değil” dedi.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın dün Lefkoşa’daki planlı liderler toplantısına katılmayı reddetmesinden sonra, Kıbrıs’ı yeniden birleştirmeyi amaçlayan 21 aylık kırılgan süreç askıya alındı.

Cumhurbaşkanı Akıncı’nın rahatsızlığı, 1950 yılında yapılan ENOSIS plebisitinin okullarda kutlanmasını içeren bir tasarının Rum Temsilciler Meclisi’nden geçmesi ile ortaya çıkmıştı.

Rum lider Anastasiadis ise yaptığı açıklamalarda bu kararın “zamansız” ve “talihsiz” olduğunu açıklamış ancak aynı zamanda Türk tarafının aşırı tepki verdiğinin altını çizmişti.

Anastasiadis ayrıca, bu sürecin Türkiye’nin “olumlu söylemlerini eyleme geçirme” zamanının gelmiş olması nedeniyle müzakereleri rafa kaldırmanın bir bahanesi olduğunu savundu.

“Umarım Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye bu konu üzerine oturup yeniden düşünmüştür, ancak bunun Nisan’daki (Cumhurbaşkanlığı) referandumundan önce gerçekleşmesini beklemiyorum” diyen  Anastasiadis, Türkiye’nin, özellikle de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın referandumda olumlu bir sonuç elde etmek istediği için, Kıbrıs’ta bulunan Türk askerlerinin adadan çekilmesini bir engel olarak gördüğü ve bu nedenle müzakereleri çıkmaza soktuğunu dile getirdi.

Anastasiadis: Sorun Erdoğan’ın sert tutumu

Anastasiadis, “Erdoğan’ın güvenlik ve garantiler konusundaki tutumunu sertleştireceği ya da Türkiye’deki olumsuz gelişmeleri önlemek için müzakereleri engelleyeceği bekleniyordu” dedi.

Anastasiades, daha sonra, bu beklentisini somutlaştırmak için Erdoğan ile Devlet Bahçeli’nin milliyetçi partisi (MHP) olan “Bozkurtlar” arasındaki ittifaka dikkat çekti.

Anastasiadis, müzakerelerin kesintiye uğramasına temel sebep olarak Türkiye’nin “herkes tarafından adaletin yeniden tesis edilmesi olarak yorumladığı” toprak düzenlemeleri ve garantiler konusunda geri adım atmaması ile askerlerini geri çekmemesi ve “tarihi hata olan tek taraflı müdahale” hakkından vazgeçmemesini gösterdi.

Güvenlik ve garantilere odaklanan Kıbrıs Konferansı, adanın üç garantörünün (Yunanistan, Türkiye ve İngiltere) katılımıyla Mart ortasında gerçekleşecekti.

Yunanistan ve İngiltere, AB üyesi birleşik federal bir Kıbrıs’ta garantörlük görevinden vazgeçmeye hazır ancak Türkiye müdahale hakkını ısrarla savunuyor.

“Olası bir çözüm, gerçek anlamda bağımsız bir ülkenin temellerini atmalı. Bugünün gerçekliği korunursa, yani Kıbrıslı Türkler Türkiye tarafından yönetilmeye devam ederse, Kıbrıs için Kıbrıslılar karar vermiş olmaz, başkaları hepimiz için karar vermiş olur” diyen Anastasiadis, “ister beğenelim ister beğenmeyelim, ister Akıncı kabul etsin isterse inkar etsin, Türkiye’nin Kıbrıs Türk liderliğini kontrol ettiğini herkes biliyor.

“Toprak ve güvenlik konuları tartışmaya dahi açılmıyor”

Rum lider Anastasiadis, müzakerelerin çetrefilli konularından dönüşümlü başkanlığa da değindi. Federal bir devlette, Kıbrıslı Türk talebi olan dönüşümlü başkanlığın Kıbrıslı Rum toplumunda öfkeyle karşılandığı aktaran Anastasiadis, “Kıbrıslı Rumların ödün vermesi gereken konuları Türk tarafının sürekli gündeme getirmesini ancak toprak ve güvenlik gibi konuların tartışmaya dahi açılmamasının nedenini merak ediyorum” dedi.

Anastasiadis, “Kıbrıs meselesinin uluslararası boyutuna geçmeden önce iç meselelerin tamamlanması gerektiği düşünülüyor, ancak Türk tarafının güvenlik beklentilerimizi karşılaması için müzakere edecek bir şeyler bırakmamız gerektiği anlaşılmalıdır.” şeklinde konuştu.

“Akıncı dost bağlarımızı tehlikeye atıyor”

Akıncı ve Türk yetkililerin kendisine yönelik kişisel saldırıları konusunda Anastasiades bunun üzücü olduğunu söyledi.

Anastasiadis devamında, “Şahsen Akıncı’ya asla saldırmadım, olumlu olan iklimi muhafaza etmeyi kabul ettik, ancak kendisi mazeret üretmeye başladığı gibi kişisel saldırılarda da bulunuyor. Bu da dost bağlarımızı tehlikeye atıyor.” dedi. Anastasiadis, “Şahsen, kin tutmuyorum; herkes de o tür bir insan olmadığımı biliyor. Ve müzakere masasına geri dönmeye hazır ve istekliyim çünkü vizyonum ülkemi birleştirmek” diyerek devam etti.

“Başkanlık seçimleri önceliğim değil”

Rum lider Anastasiades, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Kıbrıslı Rum parti liderlerinin dile getirdiği, git gide Şubat 2018’de yapılacak olan Rum başkanlık seçimlerine odaklandığı suçlamalarını reddetti.

Anastasiadis, “aklımdaki en son şey başkanlık seçimleri. Bunu hem Sayın Akıncı’ya hem de Rum siyasi parti liderlerine aktardım. Ülkemin yeniden birleştiğini görmek konusunda kararlıyım, bu yüzden geçmişte olduğunun aksine parlamento veya belediye seçimleri yapılırken müzakerelere ara verilmedi.” diyerek sözlerini tamamladı.