Eroğlu, Anastasiadis’in son zamanlarda içine düştüğü çelişkinin ise, Rum liderin, al-ver egzersizine geçmekteki isteksizliği ve kapsamlı bir anlaşma konusundaki siyasi irade eksikliğiyle izah edilebileceğini belirtti.

Uluslararası toplumun da artık Kıbrıs Rum tarafının bu ayak sürüme, zamana oynama taktik ve uygulamalarını görmesi ve buna sessiz kalmaması gerektiğini söyleyen Eroğlu, “Biz Kıbrıs Türk tarafı olarak masadayız ve Kıbrıs Rum tarafının da hatasını görerek daha fazla vakit geçirmeden masaya dönmesini bekliyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, bugün yaptığı yazılı açıklamada, Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis’in, Türkiye’nin hidrokarbon konusunda attığı adımları gerekçe göstererek, müzakerelerden çekilmesine ilişkin açıklamalarını değerlendirdi.

Eroğlu, “Kıbrıs'ta kapsamlı, adil ve kalıcı bir uzlaşıya varmaya yönelik görüşmelerin al-ver'i de içeren üçüncü aşamasına geçme noktasına gelindiği bir dönemde görüşmelerden çekildiğini açıklayan Kıbrıs Rum Lideri Sayın Anastasiadis, şimdi de yaptığı açıklamalarla bu davranışını haklı gösterme ve uzlaşmazlığını ört bas etme gayreti içine girmiştir” dedi.

“GERÇEKLERDEN UZAK VE GAYRI CİDDİ”

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Anastasiadis'in Kıbrıs Türk tarafında yaklaşmakta olan Cumhurbaşkanlığı seçimleri nedeniyle görüşmelerin "nasıl olsa kesileceği" şeklindeki açıklamasının da “gerçeklerden uzak ve gayrı ciddi” bir beyan olduğunu söyledi.

Eroğlu, “Söz konusu iddia, mesnetsiz olduğu kadar aynı zamanda düşündürücüdür. Bu konuda son günlerde bana yöneltilen sorulara karşılık olarak şu anda seçimlere değil Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümüne odaklanmış olduğumu vurguladığım hatırlanacaktır” dedi.

Kıbrıs Türk seçimlerinin ne geçmişte, ne de şimdi görüşmelere herhangi bir engel teşkil etmediğinin bilinen bir gerçek olduğunu kaydeden Eroğlu, “Kıbrıslı Rum liderin, seçimlerimize daha altı aya yakın bir sürenin bulunduğu bir dönemde bu tür bir iddiada bulunmasının, kendisinin masadan çekilmesini haklı göstermeye yönelik bir bahane olduğu açıktır” şeklinde devam etti.

Eroğlu, “Kaldı ki, seçimlerimiz görüşmeler açısından doğal bir takvim oluşturduğuna göre, bu ancak bizi daha yoğun çalışıp bu konuyu süratle bir sonuca götürmek için bir neden teşkil etmelidir” dedi.

“HAKLARIMIZI KORUMAYA YÖNELİK MÜTEKABİL ADIMLAR ATTIK”

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Anastasiadis’in masadan çekilmesine bir gerekçe olarak da Kıbrıs'ın çevresindeki hidrokarbon yatakları konusunda KKTC'nin Türkiye ile birlikte atmakta olduğu bazı adımları gösterdiğine işaret etti.

Eroğlu, “Halbuki bu adımlar, Kıbrıs Rum tarafının tüm ikazlarımıza karşın doğal gaz ve petrol yatakları konusunda Kıbrıs Rum tarafının atmış olduğu tek yanlı adımlara karşılık, haklarımızı korumaya yönelik olarak atmak zorunda kaldığımız mütekabil adımlardır” dedi.

“SESSİZ VE HAREKETSİZ KALMAYACAĞIMIZI AÇIKLAMIŞTIK”

Cumhurbaşkanı Eroğlu, Kıbrıs Rum tarafının, 2011 yılında bu konuda tek yanlı olarak adım atmaya başladığı gün Kıbrıs Türk tarafının da bu konuda sessiz ve hareketsiz kalmayacağı yönünde açıklama yaptığını anımsattı.

Türk tarafının, bununla da kalmayarak, bir iyi niyet göstergesi olarak, 2011 ve 2012 yıllarında, her iki halka ait olan Kıbrıs adasının doğal kaynaklarının ortak kullanımına yönelik iki öneride bulunduğuna işaret eden Eroğlu, şöyle devam etti:

“Söz konusu önerileri kabul etmek bir yana, görüşmekten dahi kaçınan ve ‘bu görüşmelerin konusu değil, benim egemenlik hakkımdır’ iddiasında bulunan Kıbrıslı Rum lider, bir yandan bunu söylerken, diğer yandan da bu konuyu gerekçe göstererek, görüşmelerden çekilme çelişkisi içine düşmüştür. Bu açık çelişki, ancak Sayın Anastasiadis'in görüşmelerin üçüncü safhası olan al-ver egzersizine, yani gerçek müzakereye geçmekteki isteksizliği ve kapsamlı bir anlaşma konusundaki siyasi irade eksikliğiyle izah edilebilir.”

“SEÇİLDİĞİ GÜNDEN İTİBAREN GÖRÜŞMELERİ GECİKTİRMİŞ”

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Anastaiades’in, seçildiği günden itibaren çeşitli bahanelerle görüşmelerin başlamasını geciktirdiğini, ön şartlar ileri sürdüğünü, sonuç alıcı, yapılandırılmış müzakerelerden kaçındığını belirtti.

Eroğlu, şunları kaydetti:

 “Görüşmelerin başlaması bir yıl süreyle gecikmiş, bu zaman zarfında Rum lider uluslararası alanda attığı tek yanlı adımlarla bir yandan kendi konumunu güçlendirmeye çalışırken diğer yandan da Kıbrıs Türk halkı üzerindeki izolasyon ve kısıtlamaları pekiştirmeye, yoğunlaştırmaya yeltenmiştir. Biz eğer iyi niyet ve uzlaşı ruhuyla bağdaşmayan bu zararlı faaliyetleri gerekçe göstererek görüşmelerden çekilseydik görüşme süreci diye bir olay ortada kalmayacaktı.”

“KIBRIS’IN SAHİBİ OLSAYDI BUGÜN MÜZAKERELERE GEREK KALMAZDI”

Cumhurbaşkanı Eroğlu, açıklamasına şöyle devam etti:
“Sayın Anastasiadis, kendisini Kıbrıs'ın tek sahibi ve tek egemeni gibi görme yanılgısı içindedir ki eğer böyle olsaydı Kıbrıs'ta müzakerelere gerek kalmazdı. Rum Lider'in egemenliğin tekelinde olduğu iddiası, görüşmelerin bu safhasını başlatan 11 Şubat 2014 tarihli ‘Ortak Açıklama’nın da lafzına ve ruhuna ters düşmektedir. Ortada eğer bir tahrik edici davranış varsa, bu Kıbrıs Rum tarafının tüm uyarılarımıza karşın girişmiş olduğu bu tek yanlı faaliyetlerdir. Haklarımızı gasp etmeye yönelik bu faaliyetler yetmezmiş gibi, bir de bunlara karşı almak zorunda kaldığımız mukabil tedbirleri gerekçe göstererek görüşmelerden çekilmek, Kıbrıs Rum tarafının bu konudaki isteksizliği yanında pervasızlığının da açık bir kanıtıdır.”

“ULUSLARARASI TOPLUMUN ARTIK BU TAKTİKLERE SESSİZ KALMAMASI LAZIM”

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, uluslararası toplumun da artık Kıbrıs Rum tarafının bu ayak sürüme, zamana oynama taktik ve uygulamalarını görmesi ve buna sessiz kalmaması gerektiğini de vurguladı.

Eroğlu, “Kıbrıs Türk tarafı olarak biz, kapsamlı çözüm konusundaki ciddiyet ve samimiyetimizi defaatle kanıtladık. Aynı ciddiyet ve samimiyeti Kıbrıs Rum tarafından da beklerken, suni kriz yaratarak bunu KKTC ve Türkiye'ye mal etmeye çalışmak iyi niyetle bağdaşmaz ve kabul edilemez. Biz Kıbrıs Türk tarafı olarak masadayız ve Kıbrıs Rum tarafının da hatasını görerek daha fazla vakit geçirmeden masaya dönmesini bekliyoruz” dedi.