Meclis Genel Kurulu toplantısında UBP Milletvekili Ersin Tatar, elektrik kurumundaki gelişmelerle ilgili konuşma yaptı.

Tatar ekonomik işbirliği protokolünde su projesi gibi Elektrik Kurumu konusunun da yer aldığını kaydederek, “Şimdi bunları konuşan yok” dedi.

Tatar, Maliye gelirlerinin istenen noktaya gelmesi açısından ekonomik işbirliği protokolünün önemli olduğunu kaydetti.

Petrol fiyatları düştüğü halde neden elektrik fiyatının düşürülmediğini soran Tatar, kurumun gelir, gider ve borçlarıyla ilgili bilgi verilmesi gerektiğini söyledi. Tatar akıllı sayaç ve lambaların neden toplu halde alındığını sordu.

Tatar, KIB-TEK gelir gider ve borçlarının Sayıştay tarafından incelenmesi gerektiğini de kaydetti.

TÖRE

Tatar’ın ardından UBP Milletvekili Zorlu Töre, söz aldı ve “Kıbrıs Meselesindeki Rum Fanatizmi” başlıklı bir konuşma yaptı.

Töre BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide’nin gittiği yerlerde “sorun çözülüyor” diye büyük umutlar verdiğini öte yandan Cumhurbaşkanı Akıncı’nın “tazminatlar olacak” yaklaşımına karşı Rum tarafının mülkiyette üstünlük elde etme düşüncesinde olduğunu söyledi.

2016 için anlaşma ihtimalinin sıfıra yakın olduğunu savunan Töre, ancak Rum kesiminin isteklerinin tamamen kabul edilmesi halinde sorunun hemen çözülebileceğini anlattı.

Halkın ciddi huzursuzluk içine düştüğünü, ekonomik faaliyetlerde ciddi gerilemeler olduğunu savunan Töre, Güzelyurt’ta yaptığı temaslarda insanların son derece huzursuz olduğunu gözlemlediğini anlattı.

Töre, Rumların denizdeki kıta sahanlığını ve doğal kaynakları kontrol için deniz kenarını almak istediğini söyledi.

Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçiliği önünde yapılan eylemleri eleştiren Töre, “bize tek sahip çıkan bir ülke olan Anavatan’a bu tür davranışlar doğru değildir” dedi.

CANDAN

CTP Milletvekili Armağan Candan, Kuzey Kıbrıs ve Avrupa Birliği ilişkileri başlıklı güncel konuşma yaptı.

CTP Milletvekili Armağan Candan, konuşmasında bugün müzakere sürecinde önemli bir gün yaşandığını ve Davos’ta BM Genel Sekreteri ve liderlerin ilk kez üçlü bir görüşme yaptığına dikkat çekti.

Armağan Candan, müzakere sürecinin önemli bir eşikten daha geçeceğini kaydederek, “bugün birçok önemli siyasi ve ekonomi liderinin bulunduğu Davos’ta Kıbrıs konusu başlıklı ortak bir panelde liderlerin konuşmacı olması çok önemli” dedi.

Kıbrıs sorununun çözümü ve bu konuda bazı finansal kaynakların nasıl elde edileceği yönündeki taleplerin de Davos’ta gündeme taşınacağına dikkati çeken Candan, Akıncı’nın Davos’ta önemli görüşmeler yaptığını anlattı.

Türkçenin AB’de resmi dillerden olması önerisinin de gündemde olduğunu ifade eden Candan, bunun takip edileceğini ve bunun gerçekleşmesine çalışacaklarını belirterek kararın onaylanması için prosedürü anlattı.

Candan, tüm AB vatandaşlarındın kendi dillerinde Ombudsman’a ve Avrupa Mahkemelerine başvurma ve cevap alma hakkına sahip olduğunu ifade ederek Türkçenin AB resmi dili olarak kabul edilmesiyle de tüm bunları Kıbrıslı Türklerin de yapabileceğini ve AB kurumlarında çalışabileceğini kaydetti.

Avrupa Birliği’ne uyum konusunda çalışmaların devam ettiğini anlatan Candan bu bağlamda geçen yasalardan bahsetti.

Candan, müzakere sürecinde bu yıl içerisinde referanduma gidilebileceği görüşünü de dile getirerek, teknik komitelerin çalışmalarının zaman alacağını ancak mülkiyet konusuna ciddi olarak girildiğini söyledi.

Garantiler konusunun uluslararası bir konferans ve kamp halinde ele alınacağını ifade eden Candan,  müzakere sürecinde Şubat ve Mart ayında daha net bir görüş elde edilebileceğini anlattı.

ANGOLEMLİ

Güncel konuşmalarda son olarak TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli söz aldı ve hayvancılık sektöründeki sorunlarla ilgili konuşma yaptı.

Yabancı menşeli süt ürünlerinin bloklar halinde getirilip burada paketlendiğini ve son kullanma tarihlerinin sonradan işaretlendiğini anlatan Angolemli, ilgili bakanlığı bu konuda doyurucu bir açıklama yapmaya çağırdı.

Bu konunun hem üretici hem de tüketiciyi ilgilendirdiğini dile getiren Angolemli, denetimin önemine değindi.

Brusella hastalığına da değinen Angolemli, yurt dışında brusellalı hayvanın yok edildiğini ve parasının üreticiye ödendiğini, KKTC’de ise para ödenmesin diye denetim bile yapılmadığını savundu.

Angolemli bütçeye brusellalı hayvanların yok edilmesi konusunda her hangi bir kalem konulup konulmadığını sordu.

Üreticinin zor durumda olduğunu anlatan Angolemli, denetim yapılsa ve hastalık tespit edilse bile hayvanların yok edilmesi için çok gecikildiğini dile getirdi.

Hayvancının yemlik arpaya ihtiyaç duyduğunu ancak borçları nedeniyle arpa alacak durumda olmadığını anlatan Angolemli, bu durumda hayvancılara devlet tarafından ödemelerinin geç yapılmasının da payı olduğunu ileri sürdü.

Süt üreticisinin sorunlarına da değinen Angolemli, süt borsasında rekabet kuruluna büyük görev düştüğünü belirtti.

ŞAHALİ

Eleştiriyi yanıtlamak için kürsüye çıkan Tarım Doğal Kaynaklar ve Gıda Bakanlığı Erkut Şahali, bu konuyu gündeme getirdiği için Angolemli’ye teşekkür etti.

Şahali, gıda güvenliği konusunda ülkede gerçekçi bir yönetim olmasa da denetimlerin tam yapıldığını söyledi.

Gıda güvenliğinden sorumlu olan gıda dairesinin tamamlanması ve tek bir noktadan takip edilmesinin sağlanması gerektiğini ifade eden Şahali, bunun hükümetin programında yer aldığını belirtti.

Süt ürünleri ithalatının yasaklanmasının, alışverişi Güney Kıbrıs’a taşıyacağını dile getiren Şahali, halk sağlığını tehdit eden ürünlerin hem ithalatının hem de üretiminin engellenmesi gerektiğini söyledi.

Şahali ürünlerin ithal edilmeden önce son kullanma tarihleri konusunda denetlendiğini de kaydetti.

Hayvan refahı konusunda geniş bir çalışma yapılması gerektiğini anlatan Şahali, bütçede bu konuda yeterli mali kaynak bulunmadığını dile getirdi.

Bakan, mevcut düzenlemede yapılacak yaklaşımların ne devleti ne de üreticiyi desteklediğini ifade ederek destek programını yeniden düzenlemeyi tasarladıklarını bunu da konuya taraf olanlarla yapılacak istişarelerde gerçekleştirmeyi planladıklarını söyledi.

Şahali, TÜK’te hem alıcının hem satıcının borçlu olduğu bir yapıda olması nedeniyle TÜK’ün yapısını güçlendirecek bir çalışma içerisinde olduklarını dile getirdi.

Bakan Şahali, “18 kuruşluk süt desteğinin kaldırılmasını önerdik doğrudur ama buna karşı hayvan başı 1350 TL’lik destek verilmesini taahhüt etmiştik bu resmen olmadı daha konu görüşülüyor” dedi.

Bakan süt borsası konusunun rekabet kurulu gündeminde olduğunu anlattı.

ANGOLEMLİ

Bunun üzerine yeniden söz alan Angolemli, “Blok halinde gelen peynirler burada tekrar parçalanıp ambalajlanıyor. Bu ambalajlama işinde tarihler ne oluyor? Bu konuda ne gibi güvence verebilirsiniz?” diye sordu.

ŞAHALİ

Bakan da, yurt dışından ithal edilen süt ürünlerinin son kullanma tarihine bakılarak az zaman kalmamışsa ülkeye girişinin engellendiğini ifade ederek, yeniden paketlenen ancak tarihi geçmiş olan ürünlerin imha edildiğini dile getirdi.

Şahali yeniden paketlemenin hijyen koşullarda yapıldığını anlattı.

Hastalıklı hayvanların itlafı ve hayvan hastalıkları konusunda 10 milyon TL’ye ihtiyaç duyulduğunu ancak bu bütçede bulunmadığını dile getiren Şahali, projeyi başlayıp yarım bırakmak istemediklerini dile getirdi.

Meclis Genel Kurulu toplantısında daha sonra sözlü sorular bölümüne geçildi ancak ilgili bakanların olmaması nedeniyle sorular cevaplandırılamadı.

Bunun üzerine TDP Milletvekili Zeki Çeler usul hakkında söz alarak, Meclis Genel Kurulu’nda sorulan sorulara yanıt verilmemesini eleştirdi.

Çeler, “biz meclis çalışması bitene kadar bekliyoruz ki sorumuzun cevabını alalım ama ilgili bakan burada bulunmuyor. Meclis bitene kadar bakan burada kalsın. Ben Başbakan ve ilgili yerleri bu konuda uyarıyorum. Daha dikkatli olunmasını talep ediyorum” dedi.

Bu konuşmanın ardından Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu bugünkü çalışmalarını tamamladı. Genel Kurul bir sonraki birleşimini 25 Ocak Pazartesi günü gerçekleştirecek.