Türkiye'nin Kıbrıs Rum Yönetimi’nin tek taraflı ilan ettiği “münhasır ekonomik bölgesine” sismik araştırma gemisi göndermesiyle ilgili karar tasarısı, tüm siyasi grupların desteğiyle AP genel kurulunda kabul edildi.

Bağlayıcı olmayan, sadece parlamentonun pozisyonunu yansıtan kararda, Türkiye'nin Akdeniz'de devam eden sismik çalışmalarının "yasadışı ve provokatif" olarak görüldüğü belirtilerek, Rum yönetiminin tek yanlı ilan ettiği "münhasır ekonomik bölgesi içi ve çevresindeki gemilerin derhal geri çekilmesi" talep edildi.

Kararda, Türkiye'ye Rum Yönetimi’nin “sözde egemenlik” haklarına saygı göstermesi ve Barbaros Hayrettin Paşa sismik araştırma gemisinin çalışmalarıyla ilgili yayımlanan Navtex'i iptal etmesi çağrısı yapıldı.

AP kararında, Türkiye'nin tüm AB üyeleriyle ilişkilerini normalleştirmesinin önemine vurgu yapılarak, "bu tür eylemlerin devamının ve tekrarının katılım süreci dahil Türkiye'nin AB ile ilişkilerini olumsuz etkileyebileceği" belirtildi.

Kararda, Türkiye'nin bu tür eylemleri ve tehditlerinin Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümü için yapılan müzakerelerin devamını tehlikeye düşürdüğü ileri sürüldü.

Kararda, AB Komisyonu ve Avrupa Dış Eylem Servisi'nden Türkiye'nin, Kıbrıs Rum kesiminin sözde münhasır ekonomik bölgesinde eylemlerini yakından izleyerek parlamentoya rapor etmeleri istendi.

AB Komisyonu'nun Genişleme Müzakereleri ve Komşuluk Politikasından Sorumlu üyesi Johannes Hahn, AP genel kurulunda karar tasarısıyla ilgili dünkü oturumda yaptığı konuşmada, Ada'da kapsamlı çözüm halinde hidrokarbon kaynaklarının tüm Kıbrıslıların faydalanabileceği şekilde ve en ekonomik yöntemle kullanılabileceğini belirterek Kıbrıs Rum ve Kıbrıs Türk toplumu liderlerine "müzakere masasına dönme yolunu bulmaları ve mümkün olan en kısa sürede kapsamlı müzakereleri başlatmaları" çağrısında bulunmuştu.

Kıbrıs Rum Yönetimi Lider Nikos Anastasiadis, Türkiye'nin doğalgaz araması yapılan bölgeye savaş gemilerini göndermesini bahane ederek geçen ay müzakere masasından kalkmış ve meseleyi AB gündemine taşımıştı.