Demokrat Parti Milletvekili Dr. Arabacıoğlu, Sudan, CTP-UBP koalisyonuna, ekonomik konulardan Özersay'ın Halk Partisi'ne ve DP ile ilgili son günlerde basına yansıyan gelişmelerle ilgili , Yeni Bakış'a değerlendirdirmelerde bulundu

DP Milletvekili Arabacıoğlu, parti yetkili organlarının geçtiğimiz günlerde birçok başlığı içine alan bir dizi toplantı yaptığına dikkat çekerek, "Bu başlıklar görmezden gelinerek partililer  Genel Başkan Denktaş'ı istemiyor şeklinde haber yapmak bana göre maksatlı" dedi

Arabacıoğlu, DP'nin muhtemelen Mayıs ayı içinde  kurultaya gideceğine dikkat çekerek, kendisinin bu kurultayda Genel Başkanlığa aday olma gibi bir niyetinin kesinlikle olmamasına karşın, isteyen her partilinin adaylığını açıklayabileceğini belirtti

Geçtiğimiz günlerde Kudret Özersay başkanlığında kurulan Halkın Partisi ile ilgili de değrlendirmelerde bulunan  Mustafa Arabacıoğlu, HP’nin parti programında bulunan konuların neredeyse bütün partilerin programında yer aldığına dikkat çekti.

Türkiye'deki Milliyetçi Hareket Partisi yetkililerinin KKTC ziyaretini değerlendiren Mustafa Arabacıoğlu, “Ben MHP yetkililerinin tek taraflı bir ziyaret gerçekleştirmesini kabul etmiyorum. MHP yetkilileri UBP’yi, Dışişleri Bakanı’nı ziyaret etti ama, Cumhurbaşkanlığı ve Müzakerecileri de ziyaret etmesi gerekirdi. MHP yetkilileri dolaylı ağızlardan bilgi alarak buradan gitti ve değerlendirme yaptı".

Türkiye’den gelen suyun yönetimi konusunun da siyaset tarafından politize edildiğine dikkat çeken Mustafa Arabacıoğlu, BESKİ’nin kurulduğunu ancak BESKİ ile ilgili kararların CTP MYK’sında konuşulduğunu belirtti. Böyle bir şeyin olamayacağını ifade eden Arabacıoğlu, “BESKİ bütün belediyelerden oluşan bir kurumdur. CTP MYK’sında ne işi vardır BESKİ’nin” diye konuştu.

Maliye Bakanı Özgür'ün "13. Maaşlar ödenmezsse vesaet biter" söylemini de eleştiren Arabacıoğlu, “Konu 13. Maaş konusu değildir. Bütün sorunun sadece 180 milyon TL’lik 13. Maaş ödemesiymiş gibi davranıyorlar. Hastalık bir bütündür. Bütün olarak görmemiz gerekir. 13. Maaşlar ödendiğinde bütün sorunlar bitecek mi?. Bütün sorunlar düzelecek mi?. Bu çok kapsamlı düşünülmesi gerekir" dedi.

Abbas ELMAS

Demokrat Parti Lefkoşa Milletvekili Mustafa Arabacıoğlu, Yeni Bakış’a ülke gündemini değerlendirdi.

Arabacıoğlu özellikle geçtiğimiz gün DP parti meclisi toplantısı ardından basına yansıyan “ Serdar Denktaş’ın kurultayda aday olmaması” ile ilgili haberleri eleştirerek, “DP Parti Meclisi, Parti MYK’sı   3 toplantı gerçekleştirildi.

"Denktaş'la ilgili haber maksatlı"

Bu toplantılarda sadece Serdar Beyin durumu değil, Su, Mali Protokol, Kıbrıs görüşmeleri de olmak üzere birçok konu konuşuldu. Her partide olduğu gibi Genel Başkanın durumu da konuşuldu. Bana göre Serdar Denktaş’ın partide istenmemesi gibi bir haberin seçilerek öne çıkarılması doğru değildir. Zaten Mayıs ayının ilk yarısında yapılması planlanan DP Kurultayında adaylar demokratik bir ortamda  yarışacak” diye konuştu.

Parti başkanlığının kimsenin tekelinde  olmadığına dikkat çeken Arabacıoğlu, belirli kriterlere sahip olan kişilerin kurultayda başkan adayı  olabileceklerini söyledi. Parti meclisi ne aday olan kişilerin daha sonra parti içinde de değişik görevlere atanabileceğini belirten Mustafa Arabacıoğlu, bunun bazı kuralları olduğunu ve talip olan herkesin kurultayda yarışabileceğini kaydetti. Arabacıoğlu, "Kurultayda aday olacakmısınız ?" sorusuna ise, "Böyle bir niyetim yok" yanıtını verdi.

Özersay'ın Partisi

Geçtiğimiz günlerde Kudret Özersay başkanlığında kurulan Halkın Partisi ile ilgili de değrlendirmelerde bulunan  Mustafa Arabacıoğlu, HP’nin parti programında bulunan konuların neredeyse bütün partilerin programında yer aldığına dikkat çekti. Açıklananların diğer partilerin bilmediği konular olmadığına da dikkat çeken Arabacıoğlu, daha önce bunları madde madde seçim bildirgelerinde yer veren nerdeyse tüm partilerin bunları hayata geçiremediğini kaydetti. Arabacıoğlu, Özersay’ın siyasette yeni bir isim olduğunu ve toplumun Özersay'ın yer verdiği konuları  hayata geçireceği ümidi taşıdığını söyledi. Toplumda eski siyasilere karşı  bir güvensizlik olduğuna işaret eden Arabacıoğlu, bu algıyla birlikte siyasete yeni atılan bir kişiye “Yapabilir” algısı yaratıldığını belirtti.

"Tüm partileri etkileyecek"

Özersay’ın önderliğinde kurulan Halkın Partisi’nin sadece Demokrat Parti’yi değil, ülkede faaliyet gösteren bütün partileri etkileyeceğine dikkat çeken Mustafa Arabacıoğlu, Özersay’ın partisine kayacak olan oyların şu anda hükümette olan partilerin yapacağı stratejik hatalara bağlı olduğunu söyledi. Arabacıoğlu ayni tehlikenin Demokrat Parti için de  geçerli olduğuna vurguladı.

MHP'nin KKTC temasları

Türkiye'deki Milliyetçi Hareket Partisi yetkililerinin KKTC ziyaretini değerlendiren Mustafa Arabacıoğlu, “Ben MHP yetkililerinin tek taraflı bir ziyaret gerçekleştirmesini kabul etmiyorum. MHP yetkilileri UBP’yi, Dışişleri Bakanı’nı ziyaret etti ama, Cumhurbaşkanlığı ve Müzakerecileri de ziyaret etmesi gerekirdi. MHP yetkilileri dolaylı ağızlardan bilgi alarak buradan gitti ve değerlendirme yaptı. Bu ziyaret eksik bırakılmıştır. MHP’nin Türkiye’ye gittikten sonra yaptığı açıklamalar da bana göre doğru değildir” diye konuştu.

"Su politize edildi"

Türkiye’den gelen suyun yönetimi konusunun da siyaset tarafından politize edildiğine dikkat çeken Mustafa Arabacıoğlu, BESKİ’nin kurulduğunu ancak BESKİ ile ilgili kararların CTP MYK’sında konuşulduğunu belirtti. Böyle bir şeyin olamayacağını ifade eden Arabacıoğlu, “BESKİ bütün belediyelerden oluşan bir kurumdur. CTP MYK’sında ne işi vardır BESKİ’nin” diye konuştu.

"Tartışılması gereken konu suyun işletilmesi"

Suyun yönetimi konusunda da CTP’nin tutumunun “Biz yöneteceğiz” noktasında olduğuna dikkat çeken Arabacıoğlu, yönetmenin farklı olduğunu ve bununla ilgili kimsenin itirazı olmadığını söyledi. Tartışılması gereken konunun işletmeyle ilgili olması gerektiğini belirten Mustafa Arabacıoğlu, işletmenin özelleştirilmesi durumunda bile yasalara göre bu şirketin yüzde 10 hissesinin yerel bir firmaya ait olması gerektiğine dikkat çekti. Suyun işletmesi konusunun yerel iradenin belirleyeceği kurallar çerçevesinde ülkede faaliyetlerini yürüteceğini belirten Arabacıoğlu, dıştan gelen bir firmanın burada kendi başına kararlar üretmeyeceğini söyledi.

"Bizim yatırım için 600 milyon TL'miz yok"

Su konusunda konunun sadece pazarlama olmadığına dikkat çeken Mustafa Arabacıoğlu, suyun dağılımı noktasında yatırımların hala devam ettiğini, 600 milyon TL’lik daha yatırım gerektiğini, KKTC’nin bütçesinde böyle bir kaynağın olmadığını ve belediyelerin bu yatırımın altından kalkamayacağını söyledi. Belediyelerin yıllık su gelirinin yıllık 37 milyon TL olduğuna dikkat çeken Arabacıoğlu, 600 milyonluk bir yatırımı belediyelerin 15 yıllık su gelirini hiç bir yere harcamadan bu projeye yatırması gerektiğini söyledi. Bunun mantık işi olduğunu, bu konu üstünden siyaset yapılamayacağına dikkat çeken Arabacıoğlu, “Yeraltı suları ve kuyuların protokollere dahil edilmesindeki maksat bu suyun satılmasının garanti altına alınmasıyla ilgilidir. 600 milyonluk yatırımı yapacak olan şirket ülkede su alım garantisiyle ilgili bir durumdur.  Bunu kim olsa ister” diye konuşur.  Siyasetin suyun yönetimi konusunu değil, suyun fiyatını, bu sektörde kimlerin çalışacağını, belediyelerin bu projenin neresinde olacağını konuşması gerektiğine dikkat çeken Arabacıoğlu, bugün bir iş adamının hastane açabileceğini ancak içinde doktorluk yapamayacağını, şu anda su konusunda da yönetimle işletme konusunun birbirinden ayrılması gerektiğini söyledi.

"Konu 13. maaş konusu değil"

Ekonomik Mali Protokol ile ilgili hükümet kanadının 13. Maaşların bahane ettiğini ve 13. Maaşların ödenmemesi durumunda vesaetin kalkacağı yöndeki  açıklamalar yaptığını anımsatan Arabacıoğlu, bunları eleştirerek,  “Konu 13. Maaş konusu değildir. Bütün sorunun sadece 180 milyon TL’lik 13. Maaş ödemesiymiş gibi davranıyorlar. Hastalık bir bütündür. Bütün olarak görmemiz gerekir. 13. Maaşlar ödendiğinde bütün sorunlar bitecek mi?. Bütün sorunlar düzelecek mi?. Bu çok kapsamlı düşünülmesi gerekir. KKTC’nin 9 milyar TL’lik gayri safi milli hasılası var. Kişi başı 50 bin TL, 4 kişilik bir ailenin 200 bin TL milli geliri olduğu görülüyor. Bu ülkede adil paylaşalım yoktur. vergilendirmede de adil bir yaklaşım yoktur ve tahsilat yapılmamaktadır. Öncelikle bunların düzeltilmesi gerekmektedir” diye konuştu.

"Dünyanın en pahalı elektriği KKTC'de"

Vesaetin adaletli vergi sitemiyle ortadan kalkabileceğine vurgu yapan Mustafa Arabacıoğlu, adil paylaşım, özel sektör, eğitim sektörü, sağlık sektörünün de gayri safi milli hasıla içindeki payının da eşit olması gerektiğini söyledi. Bu sektörlerden alınan verginin ne kadar olduğuna bakılması gerektiğine vurgu yapan Arabacıoğlu, dünyadaki en pahalı elektriğin KKTC’de olduğunu, bunun da adaletsiz vergi sisteminden kaynaklandığını söyledi. Hükümetin suyun yönetimi konusunda takılıp kaldığını vurgulayan Arabacıoğlu, “Su adaya geldi, bu su hangi alanlarda kullanılacak?. Hangi tarım ürünleri üretilecek? Hangi alanlar tarıma açılacak ve ihracat hangi ülkelere hangi ürünler edilecek? Bizim bunları oturup konuşmamız gerekiyor” diye konuştu.

"Eğitimde dönen paralar çok yüksek"

Adaletsiz vergi sisteminin en açık göstergesinin eğitim siteminde yaşandığına dikkat çeken Mustafa Arabacıoğlu, bu ülkedeki üniversiteler, özel okullar, kreşler, dershaneler olmak üzere eğitim sektöründe dönen paralar çok yüksektir. Peki bu kurumlar devlete ne kadar vergi ödemektedir bunlara bakılması gerekmektedir” diye konuştu.

"Vaadedilen reformlar hayata geçirilemeyecek"

“Reform Hükümeti” olarak adlandırılan CTP-UBP hükümeti hakkında da değerlendirmelerde bulunan Mustafa Arabacıoğlu, hükümetin diğer hükümet programlarından farkının sadece tarihlendirmeler olduğunu söyledi. CTP-UBP hükümetinin kendi içinde sorunları ve muhalifleri olan bir hükümet olduğuna dikkat çeken Arabacıoğlu, vadeliden programları hayata geçireceğine inanmadığını kaydetti. Bu mantaliteyle hangi hükümetin gelirse gelsin değişen bir şey olmayacağını da sözlerine ekleyen Arabacıoğlu, “Herkes kendi gözündeki merteği görmez, başkasının gözündeki köpüğü mertek olarak satmaya çalışır” diye konuştu. Hükümetin devamlılığı konusunda da toplumun birçok şeye gebe olduğunu belirten Arabacıoğlu, ciddi boyutta sorunlar yaşandığını ve hükümetin her türlü ihtimale açık olduğunu söyledi.

"Referandum olmazssa erken seçim gündemde"

İlerleyen aylarda bir referandum söz konusu olursa hükümetin bozulacağına inanmadığını belirten Arabacıoğlu, referandum söz konusu olmaması halinde 2016 yılı içinde seçimin kaçınılmaz olduğunu ifade etti.

Kaynak: Yeni Bakış