Suna Erden

Kuzey Kıbrıs’ın nüfusunun 350 bin civarında olduğu belirtilirken, trafiğe kayıtlı araç sayısının ise 278 bin olduğu ifade ediliyor. Motorlu Araç Satıcılar ve İthalatçılar Birliği Başkanı İbrahim Akın’dan alınan bilgiye göre, Araç Kayıt Dairesi’ne 278 kayıtlı araç bulunurken, seyrüsefer affı ile beraber kayıtsız olan araçların da eklenmesi ile bu oranın artması bekleniyor. Ülkede neredeyse nüfusa denk araç sayısı rakamlarla ortaya çıkarken, oto galerilerde binlerce araç ise alıcı bekliyor. Ayrıca, ithalat oranları arasında taşıt araç ithali en büyük pay olarak listede yerini alırken, satış için bekleyen araçlara yeni araçlar ekleniyor. Ticaret Dairesi’nin 2015-2016 yılı Ocak-Haziran dönemlerine ait verilerine göre, taşıt araç ithali 2015 yılına nazaran yüzde 23 oranında artış gösterdi.2015 yılında 52 milyon 183 bin dolar ola taşıt araç oranı 2016’nın Haziran ayına kadar 64 milyon 241 bin dolara yükseldi. 

BU ÜLKEDE TERÖR MÜ VAR? 

Trafik Kazalarını Önleme Derneği Başkanı (TKÖD) Mehmet Avcı, ülkedeki araç sayısının nüfusa denk hale geldiğini ifade ederek, Kuzey Kıbrıs’ta sistemsizlikten dolayı araç sahibi olmanın çok kolay olduğunu, bu nedenle araç ithalinin de sürekli arttığını ifade etti. Ülkedeki yolların yetersiz olduğunu, trafikte gereğinden fazla araç bulunduğunu kaydeden Mehmet Avcı, toplu taşımacılığa da yeteri kadar önem verilmediği için mevcut tablonun ortaya çıktığını söyledi. Mehmet Avcı sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu ülkede araba sahibi olmak çok kolay. Çünkü bizde araç muayene gerektiği gibi yapılmıyor. Dört tekeri olan her araç satılıyor. Bu ülkede ehliyet almak ta çok kolay olunca herkes araba sahibi oluyor. Ayrıca, toplu taşımacılık bu ülkede sadece ismen var. Hatta gece toplu taşımacılığı olmayan tek ülke Kuzey Kıbrıs diyebiliriz. Sanki terör var ve kimse sokağa çıkmıyor. Bu nedenle geceleri toplu taşıma araçlar yoldan çekiliyor. Öte yandan bu ülkede 80 bin yabancı uyruklu öğrenci bulunuyor. Binlerce de yabancı işçi de çalışmaya geliyor. Öğrenci ve işçiler genellikle ikinci el araba satın alıyor. Biz de öğrenci ve işçilere araçlarımızı satıp yeni araçlar alıyoruz. Bu döngü bu şekilde sürekli işliyor. Böylelikle araç piyasası her zaman alıcı bulabiliyor. Bu da doğrudan araç ithalatını etkiliyor. Çünkü yeni araçlara talep her zaman oluyor. Ancak kimse, bu kadar araç için bu ülkenin yolları, ehliyet verme sistemi, araç muayenesi yeterli mi diye bakmıyor.” 

GERİ KALMIŞ ÜLKE GİBİYİZ 

Yolların bakımsız olduğunu, yol yenileme çalışmalarının en son 10 yıl önce yapıldığını, yollarda oluşan sorunların yama yapma yöntemi ile giderildiğini kaydeden Avcı, “Yollarımız bakımsız, ihmal edilmiş ve geri kalmış bir ülke yoldur. Yol çizgileri, aydınlatmalar, uyarı tabelalar eksik ve yetersizdir. Buna rağmen trafikte binlerce araç bulunmakta ve hiçbir önlem alınmamaktadır” dedi. 

DEVLETİN İŞİNE GELİYOR 

Trafik Kazalarını Önleme Derneği Başkanı Mehmet Avcı, toplu taşımacılığın yetersiz olmasından dolayı bireysel araç edinme ihtiyacının doğduğunu, bunun da devletin işine yaradığını savundu. Avcı, “Herkeste bir araba yollara çıkıyor. Bu devletin işine geliyor. Devlet akaryakıttan, seyrüseferden, muayeneden para alıyor. Bu nedenle toplu taşımacılığın gelişmesine öne vermiyor. Ancak kasasına para koyarken insanların güvenliğini hiçe sayıyor” şeklinde konuştu. 

HERKES TEHLİKEDE 

Trafikte kayıtsız yani muayenesiz araç olduğunu ifade eden Avcı şunları söyledi: “Gerçi muayene ettirmeleri de bir anlam ifade etmiyor. Çünkü bir aracın muayene edilmesi için gereken alet devlet tarafından alınmadı. Bir aracın fren ayarlarını, balansını ve motorunu kontrol etmeye yarayan “Araç Muayene Aleti” ne devlette ne de herhangi özel bir şirkette bulunmuyor. Devlette muayeneler göz kararı ile yapılıyor. İnsanları taşıyan otobüs ve ağır yük taşıyan kamyonlar en fazla risk grubundayken bunların muayenesi de göz kararı ile yapılıyor. Devlet, üstüne bir de muayeneden para alıyor ve ‘kontrol yaptık diye’ bizi kandırıyor. Biz parasını veriyoruz ancak güvenliğimiz için yeterli işlemler yapılmıyor. Bu nedenle araçlar asla sağlıklı kontrol edilmiyor ve bu herkes için tehlike oluşturuyor. Ya aracın dümeni kaçıyor ya balansı bozuktur ya freni tutmuyor ya da virajı dönerken kaçabiliyor.” 

EĞİTİMDE YETERSİZ 

Mehmet Avcı, yolların durumu, araç muayene sistemsizliğinin durumunun ortadayken trafiğe her yıl yeni araçların katılmasının tehlikeyi daha da artırdığını belirterek, trafiğe yeni katılan sürücülerinde yeterli eğitimden geçirilmediğini söyledi. Trafik Kazalarını Önleme Derneği Başkanı Mehmet Avcı, Bakanlar Kurulu kararı ile trafik eğitimi için kullanılması gereken kitabın, “Karayolları Kitabı” olduğunu ifade ederek, 10 yıl önce basılan ve yasal olarak kullanılması öngörülen kitabın eğitimlerde kullanılmadığını söyledi. Avcı, yasal kitapta ehliyet eğitimlerinin olması gerektiği gibi ve daha iyi olduğunu, yazılı sınav öngördüğünü ancak kolay ehliyet vermeye alışan şoför okullarının bu kitabı kullanmadığını, eskiden ehliyet alımlarının bağlı olduğu Maliye Bakanlığı şimdi ise ehliyetlerden sorumlu olan Ulaştırma Bakanlığı’nın ise buna göz yumduğunu dile getirdi. Avcı, ombudsmanın kitabın kullanılması gerektiğin konusunda görüşü olduğunu, bu yazıya rağmen yine daha yasal kitabın kullanılmadığını ifade ederek, “Birileri bize bunu açıklasın” dedi.