Tulga, yaptığı yazılı açıklamada, nerde olursa olsun sonunda işini yapmaya çalışan yabancı veya yurttaş insanların yaptığı işin karşılığını ölümle ödemesinin ne kabul edilebilir olduğunu, ne de tahammüle açık olduğunu ifade ederek, özetle şöyle devam etti:

“Elbette ki denetimlerin yapılmamış olması, yapılmaması, yasaların uygulanmaması, ölümlü olayları hızlandırmakta, çoğaltmaktadır.

Yapılan eleştiriler, gördüğümüz kadarıyla daha çok denetimlerin yapılmamış olması noktasındadır. Ancak sorunun denetimler ve cezayı kesmeden ibaret olmadığı da ortadadır. İnsan hayatı tüketici, toplum, halk tamamen piyasanın insafına bırakılmıştır. Ucuzculuğun, niteliksizliğin, çalışma saatlerinin hiçbir safhasında yasalara rağmen devlet neredeyse yoktur.

Projeyi, işi üstlenen firma, zaman zaman da çalışanların kayıtlı olup olmadığı gibi konularda eksik de olsa denetim yapıldığı halde, esas olarak yapılması gereken işin tanımı ve o işe göre eğitilmiş ehli insan olup olmadığıdır. Denetimlerin de temel olarak bu noktadan başlaması gereklidir, İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası da bunu emretmesine rağmen, hiçbir zaman bu noktaya gelinememiştir. Bu durum özellikle inşaatlarda sorgulanmamakta, denetlenmemektedir.

Devleti bir yanı ile çözmek, tamir etmek artık olanaksızlaştı. Kamudan özele yeniden ya yapılanılır, ya da yapılanılır.”