Özge Kizir

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Kenan Arifoğlu, Türkiye’de uygulanan “hekimlerin mesai bitiminde, hastane içindeki muayenehanelerde hasta bakması” uygulamasının KKTC’de de hayata geçirilebileceğini belirterek, “Türkiye’de uygulanan sistem uygulanabilir bir sistemdir. Burada denenmesi gerekir. Ancak Türkiye’de sözleşmeli hekimin aldığı maaş 15 bin TL’dir. Bunu da göz ardı etmemek gerekir” dedi.

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Kenan Arifoğlu, ikinci iş yasağı konusunda hekimlere uyarıda bulunacaklarını açıkladı. Haberal Kıbrıslı gazetesine değerlendirmede bulunan Arifoğlu, “Öyle ya da böyle, böyle bir karar çıkacaktı. Şu anda mahkemenin kararına saygı duyuyoruz. Önümüzde Sağlık Bakanlığına 6 ay gibi bir süre verildi. Şu andan itibaren Sağlık Bakanlığına büyük bir görev düşüyor. Gerekli düzenlemeleri yapması gerekiyor. Hem kamuda hem de özelde çalışan hekimler için bir düzenleme yapması gerekiyor. Genel Sağlık Sigortasını mutlaka çıkartması gerekiyor” şeklinde konuştu.

“Günün sonunda yapılacak olan düzenlemelerde ciddiyet yoksa netice maalesef hastalara çıkacaktır”

Bakanlığın döner sermaye ile ilgili çalışmaların tamamlaması gerektiğini kaydeden Arifoğlu, “Sağlık yasalarını bitirmesi gerekir. Sendikalar bakarak teklifleri değerlendirecekler. Bu teklifler neticesinde kimler ne yapacağına karar verecek. Kendilerine bir alternatif sunulacaksa, mutlaka karar vereceklerdir. Önümüzde çok ciddi çalışmaların yapılması gereken bir dönemdeyiz. Bu tabi üzerinde kafa patlatılması gereken bir durumdur. Çünkü günün sonunda yapılacak olan düzenlemelerde ciddiyet yoksa, netice maalesef hastalara çıkacaktır” ifadesini kullandı.

“Kamunun boşalması demek, Sağlık Bakanlığının üzerindeki bütçenin sıkışması anlamına geliyor”

Arifoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Özellikle mevcut maaşlarla kamuya yeni hekimlerin gelmemesi, geldikten sonra da mevcut hizmetlerini yapıp gitmeleri, özellikle yeni hekimler konusunda kamunun boşalmasına neden oluyor. Kamunun boşalması demek, Sağlık Bakanlığının üzerindeki bütçenin sıkışması anlamına geliyor. Kamu, sosyal bir sistemdir. Kamudaki hekim gecenin saat üçünde ameliyata gittiğinde ve 4 saat ameliyat yaptığında aldığı 150-200 TL’dir. Aynı ameliyata özelde girerse alacağı 10-15 bin TL’dir. Ya hastayı özele devlet sevk edecektir, ya da cebinden ödemek mecburiyetinde kalacaktır. 

“Bir kamu hekimi şimdi hekimlik yapmak yerine patates ekerse bir sorun olmayacak mı?”

Kamuda ikinci iş yapmak aslında yaygın bir durumdur. Bir kamu hekimi şimdi bugün ikinci iş olarak hekimlik yapmazsa, onun yerine patates ekerse bir sorun olmayacak mı? Mevcut sistemin bir şekilde reforma girmesi gerekir. Kamudaki hekimlerin özelde oldukları zamanlarda kamuda da hizmet ettikleri bir gerçektir. Bizim burada Sağlık Bakanlığı’na, ilgili görevli sendikalara ve Tabipler Birliği’ne çok ciddi görevler düşüyor. Barışçıl bir sistem kurmamız lazım ki sistemimiz çökmesin. Eğer bu sadece kamu hekimlerinin dışarıda iş yapmaması ise, bu durumda hastaların ödeyeceği para kamu hekimlerinin cebine değil de başka hekimlerin cebine girecek. Neticede hastanenin cebinden yine para çıkacak.”

“Üzerinde çalışılan birçok yasa oldu ama bir türlü ileri gidilmedi”

Sürekli reform çağrısı yaptıklarını ifade eden Arifoğlu, “Göreve geldiğimden beridir sağlık reformlarının bir an önce yapılabilmesi için birçok demeç verdim. 2004 yılından 2010 yılına kadar da Oda başkanıydım. Sağlık reformlarının yapılması konusunu sürekli dile getirdik. Üzerinde çalışılan birçok yasa oldu, ama bir türlü ileri gidilmedi. Geldiğimiz noktada, sıkışık döneme girdik. İnşallah 
hayırlı olur.”

“Türkiye’de uygulanan sistem denenebilir”

Türkiye’de uygulanan “hekimlerin mesai bitiminde, hastane içindeki muayenehanelerde hasta bakması” uygulaması konusunda değerlendirmede bulunan Arifoğlu, “Alternatif uygulamalar dünyada mevcuttur. Türkiye’de uygulanan sistem uygulanabilir bir sistemdir, burada denenmesi gerekir. ‘Yapılmaz’ diye bir şey yoktur. Yeter ki üzerinde anlaşılsın. Fakat şunu da unutmayalım ki Türkiye’de sözleşmeli hekimin aldığı maaş 15 bin TL’dir. Bunu da göz ardı etmemek gerekir. ‘Sıkışıklık olduğunda hekim getireceğim’ demek de doğru değil, çünkü o hekim düşük bir fiyata gelmeyecektir” dedi.

“Bu dönemde herkesin sağduyulu olmasını istiyorum”

Arifoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: 

“Sağlık sürekli değişir ve sürekli reformlar yapılır. Dünyadaki sağlık sistemlerinde özellikle Avrupa ülkelerinin genelinde Kıbrıs Rum kesimi hariç hekimlerin ikinci iş yapması da serbesttir. Yeter ki sıkı denetim, gerekli vergilendirme sistemi yapılsın… Bunun kuralı yoktur ‘bu böyledir veya şöyledir’ diye... Yeter ki üzerinde uzlaşı sağlansın. Üzerinde çalışılması gereken, kritik bir dönemdeyiz. Bu dönemde herkesin sağduyulu olmasını istiyorum.”