Suna Erden

Turizm Bakanlığı eski Müsteşarı Şahap Aşıkoğlu, yeni belirlenen teşvik sisteminin turizmi bitireceğini savundu 

Bakanlar Kurulu, 1 Ocak ile 31 Aralık arasında geçerli olacak turizm teşviklendirme esaslarını belirleyen protokole imza atarken, Turizm Bakanlığı eski Müsteşarı Şahap Aşıkoğlu, teşvik protokolünün öldürücü darbe olduğunu ifade etti. Star Kıbrıs’a açıklama yapan Aşıkoğlu, yeni belirlenen teşvik sisteminin turizmi bitireceğini, Türkiye dışındaki turizm pazarlarını tüketeceğini, otellerin doluluk oranlarının yüzde 40 oranında düşmesine neden olacağını, uçak bileti fiyatlarının tavan yapacağını ve büyümesi hedeflenen turizmin dibe vuracağını söyledi. Protokolün kötü etkilerinin 2018 Mart ayında görülmeye başlanacağını, yaz ayında da birçok turizm işletmeyi sarsacağını ifade eden Aşıkoğlu, bunun nedenlerini ve sonuçlarını geçmiş yılları baz alarak açıkladı. 

"GEÇMİŞTEN BAŞLADI, GÜNÜMÜZE GELDİ" 

Şahap Aşıkoğlu, 2009 yılı öncesi uygulanan teşvik sistemine değinerek, reklam giderleri için dizayn edilen teşvik sisteminin fayda sağlamadığını, broşürler için para alındığını ancak bir getirisi olmadığını dile getirdi. Aşıkoğlu, 2009 yılında ise turizmdeki yapısal sorunları çözmek amacı ile yeni bir teşvik sistemi belirlendiğini ifade ederek, belirlenen teşvik sisteminin amaçlarını açıkladı. Aşıkoğlu, gecelemeleri arttırma, turistlerin ülkede daha çok kalmasını sağlama, Türkiye ve İngiltere dışında farklı pazarlara girme, yatak kapasitesini arttırma gibi hedefler doğrultusunda belirlenen teşvik sisteminin 5 yıl çok başarılı uygulandığını dile getirdi. 

"BİRİLERİNİN RİSK ALMASI GEREKİYORDU" 

Aşıkoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yeni pazarlara açılabilmek ve daha çok turist gelmesini sağlayabilmek için birilerinin risk alması gerekiyordu. Çünkü risk almasaydık yeni pazarlara giremeyecektik. Birilerinin gidip yurt dışında tanıtım yapıp, turist çekmesi gerekiyordu. Bunlar için 65 Euro teşvik belirlendi. Yurt dışından gelen her uçağın önce Türkiye’ye inmesi gerekiyor. Bu iniş karşılığında bir ücret ödüyor. İşte bu ücret için 65 Euro belirlendi. Ayrıca her charter uçuşta tüm koltuklar dolmayabiliyor. İşte bu nedenle 30 Euro koltuk ücreti belirlendi. 25 Euro civarında bir ücrette reklam ve tanıtım için ayrıldı. Böylece teşvik toplam tutarı 130 Euro oldu. Bu teşvik tutarı belirlenince operatörler bize turist getirmeye başladı. Kısa sürede 33 ülkeden turist gelmeye başladı. Öte yandan Kıbrıs Türk Hava Yolları batınca Türk Hava Yolları hariç iki havayolunun eline kalmıştık. Charter uçuşlar başlayınca alternatif uçuşlar da gerçekleştirilmiş oldu. Bu uygulama 5 yıl çok başarılıydı. Ancak bu strateji başka şeylerle desteklenmeyince zayıfladı.” 

"TURİZM BİTER" 

Yeni belirlenen teşvik sisteminin turizmde hiçbir yapısal soruna cevap verecek türde olmadığını kaydeden Aşıkoğlu, 70 Euro tutarında belirlenen teşvikle charter uçuş yapmanın mümkün olmadığını, bu teşvik tutarı ile operatörlerin risk almayacağını, dolayısı ile turizmde belirlenen büyüme hedefinin de terk edilmiş olduğunu söyledi. Aşıkoğlu, KKTC için yurt dışında savaşacak kimse kalmadı. 2018 yılı Mart ayında turizm tamamen dibe vurmuş olacak” dedi. Aşıkoğlu, Türkiye pazarı dışındaki tüm pazarların tükeneceğini,2018 yılının yaz aylarında ise otellerin doluluk oranının yüzde 40 oranında düşeceğini ifade ederek, “charter olmaması demek yabancı turistin gelmemesi demektir” ifadesini kullandı. Aşıkoğlu, ayrıca 130 Euro teşvik sisteminde turizmcilerin otel-uçak paketlerini önceden belirlediklerini şimdi ise paket uygulaması yapamayacaklarını ve gelişi güzel davranmak zorunda kalacaklarını ifade etti. 

"DENETİM YOK, TEŞVİK VAR" 

Aşıkoğlu, Larnaka Havaalanı için 20 Euro teşvik verildiğini, bunun denetiminin mümkün olmadığını belirterek, Güney Kıbrıs’a teşvik verilmesinin kamuya ne gibi faydası olduğunu sordu. Aşıkoğlu, “Oradan buraya gelip üç gün kumar oynayıp gidecekse bize yararı ne olacaktır” dedi. Aşıkoğlu, Rum tarafından gelenler gibi tarifeli uçuşlarla gelen turistlerin de denetlenemeyeceğini ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü: “Rum tarafından gelen turistler ve tarifeli uçuşlar denetlemek imkansızken, charter uçuşlar kolaylıkla denetlenebilir. Charter gelir gelmez manifestoyu alırsınız kaç kişi geldi bakarsınız. Turist kendimi geldi yoksa turizmciler mi getirdi bu nasıl kontrol edilecek. Denetim olamayacağı için ise kendi gelen turist için de teşvik verilecek. Acenteler bu kişiler için de teşvik alacak. Kimse riske girip turist bulmayacak. Öte yandan charter uçuşlar kalkacağı için ulaşım iki havayolunun elinde olacak. Zaten yüksek olan uçak bilet fiyatları daha da yükselecek. Ayrıca tarifeli uçakların koltuk sayısı kadar turist getirebileceğiz. Bizim Kıbrıs’ta turizm yapmamız imkansız hale gelecek. Her uçuşta KKTC uzantısı konulacak mı o da muamma olacak. KKTC’ye geliş fiyatları yüksek olacağı için insanlar daha ucuz gidebilecekleri yerlere gidecek.” 

"TARIM SEKTÖRÜ GİBİ BAŞIBOŞ" 

Turizm sektörünün de tıpkı tarım sektörüne dönüştürüldüğünü kaydeden Aşıkoğlu, çiftçi ekse de ekmese de, havyanı doğursa da doğurmasa da bir teşvik uygulandığını, turizmde de turist getirse de getirmese de bir teşvik verileceğini ancak bu teşvikin de bir işe yaramayacağını söyledi. Aşıkoğlu, teşvik protokolüne imza atan dört kişinin bir dönem Turizm Bakanlığı yaptığını ve şimdiki Turizm Bakanlığı ile birlikte turizmi bilen 5 kişinin böyle bir protokole imza attığını ifade ederek, “İpi boynumuza geçirip kendi sandalyemizi altımızdan çektik” dedi. 

"ADIMIZ HERYERDEYDİ"

Aşıkoğlu, 2009 yılından sonra uygulamaya konan teşvik sistemi sayesinde Avrupa Birliği ülkelerinin havalarında Kuzey Kıbrıs ve Ercan Havaalanı isimlerinin yazıldığını, charter uçuşların böylesi büyük bir amaca hizmet ettiğini, milyonlarca lira değerinde olan bu tanıtım alanının da yok edildiğini söyledi.