Halkın Partisi Geçici Genel Sekreteri Tolga Atakan, konuk olduğu Günaydın Ada programında partisinin kuruluş hedefleri, vizyonu ve misyonunu anlattı. İlk reaksiyonların son derece olumlu olduğunu ifade eden Atakan, özelleştirmeler, sendikal yaşamla ilgili duruşları hakkındaki soruları da yanıtladı. 

Kısa bir süre önce siyasi hayata “merhaba” diyen partiyle ilgili ilk reaksiyonların son derece olumlu olduğunu belirten Atakan, halkın tepkilerini anlattı: “Olumlu veya olumsuz reaksiyonlardan biz gayet mutluyuz. Tam olarak neyi ortaya koyduğumuzu anlatabildiğimize inanıyoruz. Şu an için her şey güzel.” Kuruldukları günden bu yana en ağır eleştirilerin “Sol” cenahtan geldiğini söyleyen Atakan, “sağda mısınız solda mı” sorusuna da yanıt verdi: 

“BİZDEKİ ÖZELLEŞTİRMELER ÖZELLEŞTİRME DEĞİL” 

“Bizim bir yerde durmak istemek gibi bir çabamız yok. Biz programımızda da söylemlerimizde de nerede durduğumuzu çok iyi anlattığımızı sanıyoruz. Gelen olumsuz reaksiyonlara da baktığımızda sanırım iyi bir sol partiyiz. Çünkü en iyi saldırıyı sol partizanlarından alıyoruz. Ama ideolojimiz nedir, nesiniz gibi yakıştırmalar yapılıyor. Hatta bir iki yorumda “bunların rengi yok” dendi. Bu o kadar köhne anlayıştır ki, eski siyaset yeni siyaset ayrımı yaparken de bizim ortaya koymaya çalıştığımız budur. Her partinin bir rengi olmalı, bir ideolojiye sonuna kadar yapışmalı, onun arkasında yürümeli, gözünü kapatmalı… Hayır efendim. Artık bu ülkeye yeni siyaset lazımdır. Biz bu hareketle yola çıktık ve iki tane önemli ilke koyduk ortaya. İyi Yönetim İlkesi ve Sosyal Adalet İlkesi.” 

Özelleştirmeler konusunda Halkın Partisi’nin tavrının ne olduğu sorusuna yanıt veren Atakan, “özelleştirmelere karşıyız, ya da özelleştirme istiyoruz” gibi popülist söylemlerin ötesinde durduklarını belirtti. 

Stratejik kurumlar için öncelikli hedefin o kurumun sürdürülebilir bir yapıya kavuşmasının sağlanması olduğunu ifade eden Atakan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Özelleştirmeye baktığımızda nasıl baktığımızı ne gördüğümüzü, ne anladığımızı güzel anlattığımıza inanıyorum ama bunu ilerleyen dönemlerde daha net daha halkın anlayacağı bir dille ortaya koymak önemlidir.” 

“TÜRKİYE’NİN DESTEKLEDİĞİ SÖYLEMLERİ DOĞRU DEĞİL” 

Atakan, partinin Geçici Başkanı Kudret Özersay’ın ve partinin Türkiye ile bağı olduğu şeklindeki iddiaları da yanıtladı: “Herhangi bir bağımız olmadığı zaten cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aldığımız oy oranları ile de belli olur diye düşünüyorum. Genel olarak Türkiye’den gelen vatandaşlarımızın yoğun olarak yaşadığı bölgelerde biz hep düşük oy almış bir kampanya geçirdik diyebilirim. Böyle bir bağ yok, bugüne kadar da hiç olmadı.” 

“SAĞLIKLI PLANLAMA ŞART” 

Kurucu üyeler arasında da iş dünyasından insanların olması dolayısıyla kendilerine yöneltilen eleştirilere de yanıt veren Atakan şunları ifade etti: “Bende bir özel sektör çalışanıyım. Ben o yaklaşıma karşıyım. Biz başka bir halkın üyesi miyiz? Halkı kategorize ederek, ötekileştirerek, ayırarak nereye varacağız? Biz de bu halkın bir üyesiyiz, biz de bu halkla beraber bu sıkıntıları yaşayan, bu sorunları gören, iyi yönetimin olmamasından dolayı yaşanan problemleri birebir yaşayan insanlarız. Kamudaki hantal yapıyla özel sektörün içinde bulunduğu sıkıntılar. Bunları tekrar tekrar dile getirmeye gerek yok. Hepimizin yaşadığı şeyler.” Sendikal yaşamla ilgili Halkın Partisi’nin tavrının ve yaklaşımının ne olduğuyla ilgili bilgi de veren Atakan, uzlaşı ve diyalog yolunu benimsediklerini söyledi. 

Sendikaları “öcü olarak görmüyoruz” diyen Atakan sözlerini şöyle sürdürdü: “Sendikalar öcü değil. Dirayetli olunması savaşılması gereken bir yapı değil, sonuçta sendikalar da bu toplumun içinden çıkan, bu halkın hakkını savunan kuruluşlar. Sendikalara böyle yaklaşılması gerektiğine inanıyorum. Sendikalarla bugüne kadar kurulan ilişkilerin sağlıksız olduğu inancındayız. Özellikle siyasi partilerin. Bizim parti olarak sendikalara yaklaşımımız uzlaşı ve diyalog…” 

“HEDEFİMİZ, TEK BAŞIMIZA İKTİDAR OLMAK “ 

Halkın Partisi’nin hedefinin ilk seçimlerde tek başına iktidar olduğunu vurgulayan Atakan, çalışmaları bu temelde sürdürdüklerini ve hedefe yakın olduklarını da ifade etti: “Biz ilk seçimde tek başımıza iktidara geleceğiz. Buna inanıyoruz ve bunun için çalışıyoruz. Bunun için hazırlanıyoruz. Bunun için bir sürü çalışma grubumuz var. Halkla iç içe bunların nedenini tespit ederek bunların çözümlerini çalışarak, bunların çözüm önerileri ile halka giderek çalışıyoruz. Yuvarlak kelamlarla değil. Bunu nasıl düzelteceğimizi anlatarak başladık. Ve ilk seçimde de tek başımıza iktidar olacağız.