Latifoğlu, ülkede çalışan kesimin “günah keçisi” yerine konulduğunu savunarak, hükümetten reformu önce düşüncelerde yapmasını ve “halk devlet içindir” düşüncesi yerine “devletin halk için olduğunu” kabul etmesini istedi.

“Kamu-İş’in Göç Yasası’na hukuk yoluyla vurduğu darbenin meydanlarda ortaya konulan mücadelelerinin ne kadar haklı olduğunu da ortaya çıkardığını” vurgulayan Latifoğlu, Kamu-İş’in yetkili bulunduğu Türk Ajansı Kıbrıs’ta da (TAK), yasayla ilgili sıkıntının tüm iyi niyetli girişimlere rağmen yaklaşık 4 yıldır çözümlenemediğini ve hak edenin hakkını alamadığına işaret etti, bu konuda yasal hakların yakın zamanda kullanılacağını belirtti.

Hür-İş Başkanı Yakup Latifoğlu, bugün düzenlediği basın toplantısında ülkenin genel durumunu değerlendirdi, ekonomik uygulamaların vatandaşları olumsuz etkilediğine işaret etti, çalışanları etkileyen kararları şiddetle reddettiğini ve bu uygulamaların kaldırılmasına kadar mücadelelerinin devam edeceğini bildirdi.

Lefkoşa Merit Otel'de yer alan basın toplantısında, Hür-İş'e bağlı olan Kamu-İş, Memur-Sen, Din Gör Sen, Büro-İş, BASS, Bay-Sen başkan ve yetkilileri de hazır bulundu.

Toplantıya, Kamu-İş'in 2011'de yasallaşan ve “Göç Yasası” olarak nitelendirilen Kamu Çalışanlarının Maaş ve Diğer Ödeneklerinin Düzenlenmesi Yasası’ndaki toplu iş sözleşmesine yönelik açılan ve kazanılan hukuk mücadelesinde davayı yürüten avukat Şefik Ahçıoğulları da katılarak, davanın kazanılmasının ardından doğan haklarla ilgili bilgi verdi.

Basın toplantısında konuşan Hür-İş Genel Başkanı Yakup Latifoğlu, iş yaşamı, eğitim, sağlık, ekonomik politikalar, halkın yaşadığı sıkıntılar ve çalışma yaşamına yönelik değerlendirmelerde bulunarak, hükümete bu alanlarda halkın refah ve yaşam seviyesini gerçekten artıracak icraatlar yapması çağrısında bulundu.

Latifoğlu, ülkede refah ve sürdürülebilir bir yapı getirecek diye lanse edilen ekonomik politikaların ve programların ne yazık ki ülkeye bekleneni getirmediğini ve geniş bir kesimi sefalete ittiğini ifade etti.

Özellikle kamuda “Göç Yasası” ile eşitsizlik yaratıldığını, bu yasa kapsamında toplu iş sözleşmeleri dahil birçok hakkın budandığını veya budanmaya çalışıldığını anlatan Latifoğlu, asgari ücretin de “sefalet ücretine” döndürüldüğünü savundu.

Latifoğlu, ülkede siyasetçiye güven kalmadığını, partilerin iktidarda başka muhalefette başka davrandığını ifade ederek, siyasetin de kendine çeki düzen vermesi gerektiğini, ülkeye gerçekten katkı koymasını istedi.

Hür-İş olarak emeğin ve çalışanların her zaman yanında olacaklarını vurgulayan Latifoğlu, herşeyin parayla ölçülmesinin doğru olmadığını, ülkede tüm kesimlerin sistemden dolayı da huzursuz mutsuz olduğunu söyledi.

Hükümetin “reform hükümeti” olduğunu söylediğini ancak bu reformun çalışanlar üzerinden kısıntılara gidilerek değil, reformun ilk önce düşüncelerden başlaması gerektiğini ifade eden Latifoğlu, “halk devlet içindir düşüncesi terk edilip devletin halk için olduğu kabul edilmelidir” dedi.

Latifoğlu, ortaya konan yanlış politikalar ve hatalı icraatların her alanda sorun yarattığına işaret ederek, Hür-İş olarak çalışanların haklarının budanmasına, alım gücünün azaltılmasına, toplu iş sözleşmelerine müdahale edilmesini şiddetle karşı olduklarını vurguladı.

Latifoğlu, Göç Yasası’na karşı verdikleri mücadeleyi hukuk yoluyla kazandıklarını ve meydanlarda ortaya koydukları mücadelelerinin haklılığını ortaya çıkardıklarını anlatarak, bu yasayla Anayasal kuralların devlet eliyle bozulduğunu savundu.

Çalışma yaşamında kayıt dışılık ve denetimsizliğin artık son bulması, güvencesiz işçi çalıştırılmasının önüne geçilmesi gerektiğini işaret eden Latifoğlu, sürdürülebilir bir yapı oluşturmak için kayıt dışılıkla mücadelenin yükseltilmesi gerektiğini kaydetti.

Kayıt dışılığın önlenmesi için özelde sendikalaşmanın önünün açılmasının gerektiğini, bunun yapılmasıyla iş güvenliğinin de sağlanacağına inanç belirten Latifoğlu, özelde örgütlenmenin teşvik edilmesinin denetimlerin de yapılmasını sağlayacağını dile getirdi.

Latifoğlu, demokrasinin temelinin “örgütlü toplum” olduğunu belirterek, ülkede uluslararası örgütlerin sözleşmelerinin uygulanmasını talep etti, herkesin alın terinin karşılığını aldığı bir düzen oluşturulması gerekliliğine vurgu yaptı.

Asgari ücretin de bir ailenin insanca yaşamını idame ettirmesi için gerekli seviyeye çıkartılması gerektiğini ifade eden Latifoğlu, bu yöndeki görüşlerini ortaya koydu, asgari ücretin yılda 2 kez belirlenmesinin sağlanmasını istedi.

Latifoğlu, sağlık ve eğitimdeki sıkıntıların da devlet politikası haline getirilmesiyle aşılabileceğine işaret ederek, sağlık ve eğitimde tasarrufun kabul edilemeyeceğini kaydetti, sağlıkta Genel Sağlık Sigortası ile 24 saat tam zamanlı vardiya sistemine geçilmesiyle sıkıntıların aşılabileceğini anlattı.

Eğitimde de özel okullara ihtiyacın kamu okullarına yapılacak yatırımlarla ortadan kaldırılabileceğine işaret eden Latifoğlu, sağlık ve eğitim sisteminin vergi sistemi düzenlemesiyle yaratılacak kaynaktan giderilebileceğini söyledi.

Latifoğlu, ülkede vergi adaletinin sağlanması gerektiğini ifade ederek, dolaylı vergilerin azaltılması ve dolaysız vergilerin düzenlenmesiyle devlet gelirlerinin artacağına inanç belirtti.

Kamuda yaşanan sıkıntılara da değinen Latifoğlu, yasalar, atamalar, kadrolarda yaşanan dengesizlikler, personel eksikliklerinin kamu düzeninde tıkanıklık yarattığını ifade ederek, bu sorunların kamu çalışanları arasındaki farklılıkların ortadan kaldırılmasıyla giderilebileceğine dikkat çekti.

Latifoğlu, Hür-İş olarak Kıbrıs sorunundaki çözümsüzlüğün ülkedeki sıkıntıların kaynağı olduğuna da inandıklarını belirterek, Kıbrıs'ta iki siyasi eşit kurucu devletten oluşan iki bölgeli iki toplumlu Türkiye’nin garantörlüğünün devam ettiği, kalıcı bir çözümü desteklediklerini vurguladı.

Ülkede çalışanlar arasında en mağdur kesimin özel sektör çalışanları olduğunu ifade eden Latifoğlu, yasalarda olmasına rağmen özel sektördeki birçok iş yerinde çalışma saatleri, yıllık izinler, doğum ve emzirme izinlerinde yasalara uyulmadığını kaydetti, özel sektörde sendikalaşmanın önünün açılması ve “sendikalı oldu” diye işten çıkarmaların “en ağır suç” olarak kabul edilmesini istedi.

“İŞ MAHKEMELERİ İVEDİLİKLE KURULMALI”

Latifoğlu, ivedilikle İş Mahkemelerinin kurulması ve haksız yere işten çıkarılan kişilere de işinin iade edilmesi için yasal düzenleme yapılması gerektiğini kaydetti.

Kıbrıs’ta bir çözüme ulaşılması durumunda AB müktesebatının KKTC’de de uygulanacağını, bu yüzden İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Avrupa Sosyal şartının süratle Meclis’ten geçirilip kabul edilmesi gerektiğini belirten Latifoğlu, bugün ülkede birçok çalışanın primleri yatırılmadığı için sosyal güvencesiz çalıştığını kaydetti, çalışan insanların sosyal güvenlik hizmetlerinden yararlanması gerektiğini belirtti.

Latifoğlu, hakların geriletilmesine, devlet kurumlarının özelleştirilmesine, güvencesiz çalıştırılmaya taşeronlaşmaya karşı duruşlarını ve mücadelelerini devam ettirirken kayıt dışılığın önlenmesi, asgari ücretin iyileştirilmesi, toplu iş sözleşme düzeninin ortadan kaldırılmasına ve özel sektörün sendikalaşması için mücadele vermeye devam edeceklerini kaydetti.

Hür-İş’e bağlı bulunan sendikaların örgütlü bulunduğu Din İşleri Başkanlığı, BRTK, Toprak Ürünleri Kurumu (TÜK), Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ), Türk Ajansı Kıbrıs’taki (TAK) sıkıntılara da değinen Latifoğlu, bu kurumlarda çalışan üyelerinin yasal haklarının verilene dek mücadelelerinin süreceğini vurguladı.

Latifoğlu, DAÜ Yasasının Meclis’ten geçirilmesini, Din İşleri ve BRTK’daki sözleşmeli ve kaşiyeli çalışanlara iş güvencesi verilmesini istedi.  

“TAK’TA SORUNUN ÇÖZÜMLENMESİ İÇİN YASAL HAKLARIMIZI KULLANACAĞIZ”

Hür-İş Genel Başkanı Yakup Latifoğlu, TAK’ta yeni kurum yasasının 2011’de hayata geçirilmesine rağmen, yasada sınıf değişiklikleriyle ilgili bir maddenin eksik bırakılmasından dolayı sorunların devam ettiğini belirterek, burada yasal olarak sınıf değişikliği gerçekleştirilen personelin yasal hakkını alamadığını, yasada yapılan düzenlemenin Bakanlar Kurulu tarafından “kaynak” gerekçesiyle geri gönderilerek ötelendiğini anlattı.

Latfioğlu, bu sorunun TAK’taki yetkili sendika Kamu-İş’in tüm iyi niyetli girişimlerine rağmen çözümlenmediğini ve sıkıntının 4 yıla yakın bir zamandır sürdüğünü belirterek, bu sıkıntının  çalışanları etkilediğine işaret etti.

TAK’ta sorunların çözümlenmesi için en kısa zamanda yasal hakları çerçevesinde her türlü mücadeleyi verecekleri uyarısında bulunan Latifoğlu, hak edene hakkının verilmesi ve TAK’ın huzura kavuşması için mücadeleye devam edeceklerini vurguladı, yasal düzenlemenin bir an önce hayata geçirilmesini istedi.

“İŞÇİLER GERİYE DÖNÜK HAKLARINI DA ALABİLECEK”

Avukat Şefik Aşçıoğulları da, “Göç Yasasına” karşı kazanılan dava hakkında bilgi vererek, yasa ile ortaya konulan mahkeme kararın tüm kesimleri etkileyeceğini ve çalışanların yasalarla budanan haklarının artık bu yasa ile ilgili karar üzerinden aranabileceğini kaydetti.

Aşçıoğulları, bunun sendikanın, çalışanların, mahkemenin başarısı olduğunu söyledi, karar ile “Göç Yasası” sonrası işe giren işçilerin bayramlıklarını, toplu iş sözleşmesindeki haklarını geriye dönük alabileceğimi, kıdem tazminatı hakkını alabileceğini işaret etti, kararın, hakları budadığına inanılan diğer yasalara karşı da emsal yaratacağına dikkat çekti.