Rana Sarro

KKTC ve Türkiye arasında, 12 Mart 2014 tarihinde imzalanan ve 3 Şubat 2015 tarihli TC Resmi Gazete’de yayınlanan, ‘Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Gençlik ve Spor Bakanlığı Yurtdışı Koordinasyon Ofisinin Kurulması ve Faaliyetlerine İlişkin Anlaşma’, Pazartesi günü Yüksek İdare Mahkemesi’ne götürülüyor.

Bu davada davacı olmak isteyen, 60’a yakın örgüt ve kişi olduğu, davayı açacak avukat sayısının da en az 3 olacağı belirtildi.

Detay Gazetesi’ne konuşan Avukat Boysan Boyra, ‘Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Gençlik ve Spor Bakanlığı Yurtdışı Koordinasyon Ofisinin Kurulması ve Faaliyetlerine İlişkin Anlaşma’nın mahkemeye götürülmesi için davanın Pazartesi günü dosyalanacağını açıkladı.

BOYSAN BOYRA: “MAHKEMEYE GÖTÜRÜYORUZ”

Avukat Boysan Boyra, “Pazartesi bir dava açıyoruz. ‘Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Gençlik ve Spor Bakanlığı Yurtdışı Koordinasyon Ofisinin Kurulması ve Faaliyetlerine İlişkin Anlaşma’nın hukuka ve Anayasa’ya aykırı olduğunu düşünüyoruz. İzlenmesi gereken prosedür izlenmeden, böyle bir uluslar arası anlaşma nitelikli çalışma yapıldığını düşünüyoruz. Bu nedenle, bu anlaşmanın geçersizliğini, hukuka aykırılığını kanıtlamak için, konuyu Yüksek Mahkeme’ye götürmeye karar verdik” dedi.

“DEVLETLERDEN BİRİ MECLİS’TE ONAYLATMADI”

Yüksek İdare Mahkemesi’ne yapılacak olan davanın Anayasa Mahkemesi’ne havale edilmesi ihtimalini de belirten Boysan Boyra, “uluslar arası anlaşma nitelikli bir anlaşma yapılıyor. Bu anlaşmayı yapan ülkelerden Türkiye, Meclis’inde onaylatır. Ama taraf devletlerden diğeri olan KKTC, bunu Meclis’e götürüp onaylatmaz ve başka kılıflar altında bu anlaşmanın yürürlükte kalmasını sağlıyor” diye konuştu.

“60 DAVACI, 3 AVUKATLA DAVA”

Bu davada davacı olmak isteyen, 60’a yakın örgüt ve kişi olduğunu, davayı ise en az 3 avukatın açacağını belirten Boyra, “Ama nasıl bir neticeye bağlayacağımızı henüz bilmiyorum. Bu konudaki eğilimimiz Pazartesi günü belli olacak. Davayı açacak avukat sayısı da en az üç olacak” dedi.

ZEKİ ÇELER: “TEHLİKE ARZ EDER”

Protokole en başından beri karşı çıkan TDP Girne Milletvekili Zeki Çeler de, konuyla ilgili Detay Gazetesi’ne şunları söyledi:

“Protokolün varlığının bilgimize gelmesi üzerine, 2013 Aralık ayı itibariyle, bu protokolün varlığından bahsettim, inkâr edildi. Bakanlar Kurulu, Anayasa’ya aykırı hareket ediyor. Meclis’i tamamen aykırı bir şekilde pay pas ediyor. Protokolün içeriğinde de, KKTC’deki kurumlarımızı tamamen hiçe sayacağı bir durum yaratır ve tehlike arz eder. Başka bir ülkenin bizim ülkemizin gençliği üzerinde söz sahibi olup, projeler üretmesi, eğitimler vermesi sakıncalıdır. Ve biz bunlara hiçbir engelleyici şart koyamayacağız. Pazartesi günü Yüksek İdare Mahkemesi’nde dava açıyoruz. Bakanlar Kurulu’na dava açıyoruz.”

“UTANÇ VERİCİDİR”

“Hükümetin 6 aydır sessizce, hem uluslar arası antlaşmalara hem de kendi ülkemizin Anayasası’na aykırı bir şekilde yöntemler kullanarak, bunu toplumdan ve Meclis’ten gizlemesi utanç vericidir. Bunun üzerinden çıkmak için, bizleri Türkiye düşmanı ilan etmeleri de onların ne kadar basiretsiz olduğunu gösterir. Sağlık Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığı ile ilgili daha geçtiğimiz günlerde Türkiye ile yapılan protokollere oy verdik. Bu tepkimiz Türkiye ile ilgili değil, içeriği ile ilgilidir.”

“KONU BAŞSAVCILIĞA DA TAŞINIYOR”

Başbakan Özkan Yorgancıoğlu ise, koordinasyon ofisi ile ilgili soru üzerine, hayatı boyunca herhangi bir olay karşısında ani karar vermediğini kaydederek, Tufan Erhürman’ın açıklamalarının ardından konuyu başsavcılığa taşıyacaklarını kaydetti.