Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği başkanı Kelle, üreticinin uzun süren bir kuraklık sonrası büyük sıkıntılar içerisinde olduğunu iddia ederek hükümetin bunu görmezden geldiğini dike getirdi. Kelle, halen ödenmeyen kuraklı paralarının yanı sıra mazot desteğinin de ödenmediğine dikkati çekere, ekim yapan üreticinin mazot parası olmadan nasıl ekim yapacağı konusunda hükümetin hiçbir girişim yapmadığını ileri sürdü.

Başkan Kelle, hükümetle yaptıkları görüşmelerde Maliye ve Tarım bakanının sürekli denk bütçeden bahsettiğini ve bu denk bütçenin üzerine çıkmalarının mümkün olmadığını kendilerine aktarıldığını söyledi. Kelle, ‘Maliye ve Tarım Bakana nasıl bir denk bütçe hazırladıklarını sormak istediğini’ dile getirdi.

Mazot parasından dolayı yaşanan sıkıntıların erken zamanda giderilmesi gerektiğinin de altını çizen Kelle, şu açıklamaları yaptı;

 

‘Çiftçinin aldığı para 22 milyon 300 TL. Bu paranın 1 TL’ si bile üreticin eline geçmedi. Arazilerin kira bedelinin ödeneceği, yıpranmış lastiklerin değişeceği, tohumluk ve ekim makinelerinin alacağı bilinmesine rağmen çağrımıza duyarlı olmadan tüm parayı üreticinin borcuna kestiler. Üreticinin geriye kalan alacağı ise 26 milyon TL.  Bu para elimize gelmediği sürece yeni ekim süresine hazırlanmamız mümkün değildir.

8milyon 200 TL Ekim, Kasım ve Aralık ayı itibarı ile alacağımız mazot parası var. Bize şuan bu paranın ödenemeyeceği ve ek bütçe hazırlanması gerektiğini dile getirdiler. Peki, bu zamana kadar üretici arazisini nasıl ekecek bunu düşündüler mi? Tefecilerin eline düşen bir üreticimizi bu noktaya getirenler gözlerini kapadılar ve üreticinin batmasını bekliyorlar.

Son günlerde bir de Aspir konusu gündeme geldi.

İlk etapta 30 bin dönüm araziye ekileceğini belirttiler. Tarım bakanlığı neden aspir konusunda sessiz kalıyor. Kim ya da kimler bu Aspir hakkında bilgi sahibidir?

Bakanlık kimseye bilgi vermeden bunu hayata geçirmeye çalışıyor. Bunu gündeme getiren bakanlığın durumuna bakmak lazımdır. Eğer biz bu ürünü yetiştirseydik, hükümette bunu satma noktasına devreye girebilirdi. Öncelikle tarıma yön verecek kişilerin bir ürünü hasat edildikten sonra pazarlaması ve fiyatlandırılması konusunda devreye girmesi gerekir. Öncesinde değil. 

Bu bitkinin derin sürüm yapılarak, ince işçilikle ekime hazırlanması gerekir. Yabancı otla mücadelesinde ya ekim yapmadan arazinin ilaçlanması ya da sonrasında yapılması gerekenleri kaç kişi biliyor. Ya da bu ülkede ekilebilecek kaç çeşit Aspir olduğunu biliyorlar mı? Aspir’in bir iki yıl ekiminden sonra ekildiği arazide uzun süren bir tahribat yarattığını bilen var mı? Bu ülkeye hangi cins Aspir uygundur? Öncelikle bu cevapların bilinmesi gerekir.

100 bin ton arpaya ihtiyacımız varken öncelikle kendi kendimize yetebiliyor muyuz? Biz en olgun zamanda 70 bin ton arpa üretiyoruz ve yaklaşık 30 bin ton arpayı dışarıdan alıyoruz. Amaç münavebe ise  gelin Kıbrıs yulafı, nohut, vigo ve havetta ekelim. Balya başı ya da dönüm başı destekle kendi ihtiyaçlarımızı karşılayalım.

Ekim sezonu 15 gün sonra bitecek. Aspir’in ekimi, bakımı ve hasadı konusunda kimsenin bir bilgisi yok. Bakanlık bu konuda açıklama da yapmadı.

Çiftçiler Birliği başkanı olarak alternatif ürünleri deneyelim derim. 5-10 bin dönüm vakıf veya maliye arazilerinden bize verilsin biz de ücret talep etmeden bu arazilere yeni denenecek ürünleri ekelim. Hangi bölgemize ne kadar uygun, yağışa göre, ülke şartlarına göre ne kadar uygun olup olmadığını araştıralım. Arpa ve buğday ekimi yapıldığı zaman tanelenmemiş arpa biçilerek kaba yem olarak hayvanlara yediriyor. Yarı kurak yılda Aspir ekenler ne yapacak?  Ekilen alanların kaçı kuraklık kapsamına girecek? Kıbrıs çiftçisi kime hizmet edecek?

Özellikle Mesarya ovalarında kıraç olan yerlerin altında 4 m’ye kadar kaya vardır. Bu bitkiler buraya nasıl ekilecek? Bu bitkilerin en az 1.5 m en fazla 3 m’ye kadar kökü varken kaya üzerine ekilen bu ürünlerden nasıl verim alacaktır.

Peki, bu zararı kim karşılayacak? Üreticimize Aspir ektiği takdirde ne destek verilecek? Çiftlik arazilerinde denemesi için onay verdik. Tarım Bakanlığı’na bağlı Tarımsal Araştırma Birimi  bu bitkiyi eker ve yetiştirip sonucunu görür. Eğer ülkemiz iklimine ve toprağına uygun bir bitki ise ekmemizde sorun yoktur, aksi takdirde üretici bu bitkiyi eker ve ürün alamazsa üreticinin zararını kim giderecektir?

Ada gelenlinde 830 bin ekilebilir arazimiz var. Biz bu kadar sıkıntılı bir dönemde iken bu üreticilerin kaba yem noktasındaki sıkıntısını aşmak yeterli olmayacak.

Gübre 54’tl den 6’ tl, tohum 38 tl’den 60’tl yükselirken yüzde seksene varan zamlar oldu. Üretici alacağını alamazken, hükümetin gündeminde ‘üreticiyi nasıl rahatlatabilirim’ olması gerekirken, üreticinin karşısına bu ürünle çıkıyorlar. Önce hükümet bu bitkiyi denesin sonra biz deneyelim. Eğer gerçekten verim oluyorsa biz bunu ekeriz. Ama önce denenecek sonra biz bunu ekmeyi kabul edeceğiz.

Teşviki ortadan kaldırmak adına bunlar yapılıyorsa buna kimsenin gücü yetemez.

Üretim yapan kırsal kesimdeki herkes sıkıntılıdır. Hükümet edenler gerçek anlamda tarıma yön vermelidir. Yoksa üretici batacak ve gelecek yıldaki zararı kimse ödeyemeyecektir. Öncelikle kendi kendimize yetebilmeliyiz. Bu konuda da hiçbir çalışma yapılmıyor. Maalesef hükümet edenler üreticiyi görmezden geliyor.’