Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu, Türkiye muhalefet partilerinden Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özdağ’ın Cumhurbaşkanı ve müzakere ekibine yönelik yaptığı açıklamaları; “saldırı” olarak niteledi ve “Bu saldırılar aynı zamanda Kıbrıs Türk halkına yapılmış bir hakaret niteliğindedir” değerlendirmesinde bulundu.

Barış Burcu, “Adanın her iki tarafında da çözüm karşıtlarının ve ret cephesinin hakarete varan suçlama ve saldırılarına tanıklık ediyoruz. Temelsiz suçlamalara kulak asmadan, adil ve kalıcı bir çözüme ulaşmak için iyi niyet temelinde kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu yazılı açıklamasında, MHP Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özdağ’ın “edindiği yanlış bilgilerle Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Müzakere Heyeti aleyhine gerçeklerle bağdaşmayan ve hakarete varan suçlamalarda” bulunduğunu kaydetti.

“ÇÖZÜM KARŞITI ODAKLARDAN BESLENDİĞİ ÇOK AÇIK”

Burcu, “Çözüm karşıtı odaklardan beslendiği çok açık bir biçimde görülen” Özdağ’ın daha önce de benzer önyargılı açıklamalarda bulunduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

“Uluslararası ilişkiler uzmanı olduğumu bilmeden, 40 yıllık siyasi geçmişimi, niteliklerimi, taşıdığım entelektüel kapasite ve potansiyeli dikkate almadan, geçmişte de şahsıma yönelik ‘dönerci’ nitelendirmesinde bulunarak aklınca benim üzerimden Sayın Cumhurbaşkanımıza sataşmaya kalkışmıştı.

Emeğe ve emekçiye karşı alerjisi olduğu ve akıtılan alın terinin aşağılanması gereken bir şey olduğunu zanneden Sayın Özdağ’a belirtmek isterim ki, hayatta gurur duyabileceğim pek çok şey yaptım fakat asıl gurur duyduğum şey ailemle birlikte akıttığımız alın teridir.”

Barış Burcu, Özdağ’ın, “sözde müzakere sürecini izlemeye geldiği” ülkede Cumhurbaşkanı veya müzakerecisinden, Meclis Başkanı’ndan, Başbakan’dan ve Dışişleri Bakanı’ndan randevu bile talep etmediğini ve birinci elden doğru bilgi alacağı hiçbir görüşme talebinde bulunmadan tamamladığını, ardından da “sözde müzakere sürecini yerinde izleme çalışmaları sonrasında yakışıksız açıklamalarda” bulunduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Burcu açıklamasına şöyle devam etti:

“Sayın Özdağ açıklamasında, Sayın Cumhurbaşkanımızın müzakereleri sürdürme şeklinin ‘anti-demokratik ve şeffaf olmaktan uzak’ olduğunu iddia etmektedir. Kendisine hiçbir dönemde olmadığı kadar yoğun bir biçimde bilgi paylaşımı yapıldığını belirtmek isteriz.

KKTC Meclisi’ne ve siyasi parti temsilcilerine düzenli bilgi aktarımı gerçekleşmektedir. Keza, bu çerçevede, bugün daha önceden planlandığı üzere 28 Belediye Başkanı’yla görüşmüş olan Sayın Cumhurbaşkanımız, yarın ise seçilmiş bütün muhtarlarla Atatürk Kültür Merkezi’nde bir araya gelecektir. Sayın Cumhurbaşkanımız 12 Ocak tarihinde ise KKTC Meclisi’nde milletvekillerine daha önce de yaptığı gibi yeniden bilgi verecektir. Anımsanacağı üzere Sayın Cumhurbaşkanımız daha önce de gerek basınımızla gerek sivil toplum örgütleriyle ayrı ayrı geniş katılımlı toplantılar düzenlemiştir.

Sayın Özdağ açıklamasında müzakere heyetimizin ‘devletler hukuku ve AB hukuku’ konusunda yetersiz olduğunu iddia etmiştir. Müzakere heyetimizde bulunan ve halen Dışişleri Bakanlığı Müsteşarlığı görevini yürütmekte olan Sayın Erhan Erçin, AB Hukuku ve mevzuatı konularında çok değerli bir uzman olup, kendisi aynı zamanda AB Koordinasyon Merkezi eski başkanıdır. Keza, müzakere heyetimizde bulunan ve uzun yıllar çeşitli üniversitelerde ‘devletler hukuku’ üzerine dersler vermiş olan Sayın Sülen Karabacak, 2001 yılından beri Cumhurbaşkanlığı’nda Hukuk İşleri Danışmanı olarak görev yapmaktadır.

Kendisi, birinci Cumhurbaşkanımız Sayın Denktaş, ikinci Cumhurbaşkanımız Sayın Talat ve üçüncü Cumhurbaşkanımız Sayın Eroğlu dönemlerinde de müzakere süreçlerini yakından takip etmiş deneyimli bir uzmandır. Yine belirtmek isterim ki, müzakere sürecine katkı koymak amacıyla ve kucaklayıcı bir anlayışla oluşturulan teknik komitelerde farklı kesimlerden alanlarında yetkin çok değerli uzmanlar görevlendirilmiştir.”

Barış Burcu, Türkiye yetkilileriyle uyum ve iş birliği içinde iyi niyetle sürdürdükleri müzakere süreci için ise Özdağ’ın haddini aşarak “teslimiyetçilik” nitelemesinde bulunduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

“Kıbrıs sorunu üzerinden Türkiye’deki makamlara sataşma ve Kıbrıs sorununu Türkiye’deki iç politikaya malzeme yapma hevesi çok açık bir biçimde görülen Sayın Özdağ’a anımsatmak isteriz ki Sayın Cumhurbaşkanımız yüzde 60’tan fazla oyla halkımızın yakın geçmişte seçtiği bir liderdir. Sayın Cumhurbaşkanımız, halkımızın özgürlüğü, güvenliği ve eşitliğinden ödün vermeden, onurlu bir gelecek için müzakere sürecini canla başla yürütmektedir. Sayın Özdağ’ın Cumhurbaşkanımız ve ekibine yaptığı bu saldırılar aynı zamanda Kıbrıs Türk halkına yapılmış bir hakaret niteliğindedir.

Ada’nın her iki tarafında da çözüm karşıtlarının ve ret cephesinin hakarete varan suçlama ve saldırılarına tanıklık ediyoruz. Temelsiz suçlamalara kulak asmadan adil ve kalıcı bir çözüme ulaşmak için iyi niyet temelinde kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz.”