Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, imalat sanayisinde gözle görülebilir bir yavaşlama olduğunu belirterek, "İmalat sanayi dışındaki sektörlerin durumu nispeten iyi durumda" dedi.

İstanbul'da bu yıl 6'ıncısı düzenlenen İstanbul Finans Zirvesi'nin (IFS) 2'inci oturumunda Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, ülke ekonomisine dair önemli açıklamalarda bulundu. Oturumda bir konuşma yapan Başçı, yatırımlarda iki fonksiyondan birisinin faiz oranları, diğerini de güven olduğunu belirtti. Başçı, "Güven konusunda 2009 yılında tam bir iyileşme sağlanamadı. Geleceğe güven, bakış konusunda iyileşme sağlanamadı. İş adamları geleceği göremezlerse ve gelecek konusunda emin olamazlarsa o zaman yatırımlarını erteleyebiliyorlar. Bu önemli bir faktördür. Onun dışında büyüme beklentileri, satış faktörleriyle ilgili beklentiler sürekli olarak aşağıya doğru çekilirse o zaman yatırımlarını daha az yaparak erteleyebilirler. Onun dışında iş ortamı diyebileceğimiz genel bir çerçeve var. Bu da güvenle çok alakalıdır. Orada da kamunun öngörülebilirliği ve güzel yatırım yapması ve iş yapmanın önündeki engellerin kaldırılması gibi diğer faktörler var. Bunların hepsini birden güven adı altında toplayabiliriz" dedi.

"İMALAT SANAYİSİNDE GÖZLE GÖRÜLEBİLİR BİR YAVAŞLAMA VAR"

"Bizim bu dönemde ihtiyacımız olan biraz güveni artırmaktır" diyen Erdem Başçı, "G20'nin böyle bir faydası vardır. G20 toplantısında yapısal reformların açıklanıp ciddi bir şekilde uygulanabileceğini kararlaştırınca bu durumda güvene bir katkı yapacaktır. Hizmetler sektörü, imalat sanayi dışındaki sektörler nispeten iyi durumdadır. Hizmetler sektörü de genellikle emek yoğunu sektörlerdir. Oralarda hem istihdam artıyor hem üretim artıyor ancak bu sektörlerde verimlilik artışının çok yüksek olması beklenemez. Bir lokanta sektörünü düşünün. Orada çok fazla bir verimlilik artışı beklenemez. Dolayısıyla verimliliğin çok artmadığı hizmetler sektörüne kaynaklar ve emek kaydıkça, ölçülen faktör verimliliğinde düşüş olabilir. Buna mukabil imalat sanayinde bir yavaşlama var. Bunlarda genellikle dış ticarete konu olan mallar oluyor. Uluslararası ticaret yapılabilen mallar oluyor. Bunda bir yavaşlama var. Burada hem sermaye oluşu, yatırımlar hem istihdam artışları, hem de oranın kendine has verimliliklerinde bir de hacimlerde bir yavaşlama var. Uluslararası ticarette bir daralma söz konusudur. İthalat ve ihracat verileri eksiye bile dönüyor. Aslında istihdam artışları ve büyüme açısından imalat sanayi dışındaki taraf o kadar kötü değil, oldukça iyi diyebiliriz. Ancak imalat sanayinde gözle görülebilir bir yavaşlama olduğu aşikardır" diye konuştu.