Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, bütçesi 51 milyon 415 bin 200 TL olarak öngörülen Bayındırlık, Çevre ve Kültür Bakanlığı bütçesi dün akşam oyçokluğuyla onaylandı.

Bakanlık bütçesi görüşülürken ilk konuşmayı yapan DP-UG Milletvekili Hakan Dinçyürek, çevreyi yaşam boyunca kullanıp tüketilecek bir ortam olarak görülmemesi, gelecek nesillere emaneten devredilecek çevre için değişimin bugünden yapılması gerektiğini kaydetti.

Çevrenin sadece Çevre Koruma Dairesi kontrolünde olması gereken bir konu olmadığını dile getiren Dinçyürek, çevrenin birçok paydaş birimin etkilendiği bir konu olduğunu söyledi.

Çevre adına etkin bir bakanlığın daha az etkin bir bakanlığa dönüştürülmesinin bir talihsizlik olduğunu söyleyen Dinçyürek, dünyada çevrenin çok büyük önem arz ettiğini kaydetti.

Küresel yaklaşıma en fazla gereksinim duyanın çevre olduğunu dile getiren Dinçyürek, küresel ısınmanın yarattığı etkilerin tüm dünyayı tehdit altına aldığını ve buna en çok sebebiyet verenin sera gazı etkisi ve atıklardan kaynaklanan etkiler olduğunu kaydetti.

Çevre Yasası’nda Elektrik santrali ile ilgili olarak, ülkeye girecek olan yakıta izin verecek makamın Çevre Koruma Dairesi olduğunu ve bu yakıtın kalitesine bakılması gerektiğini anlatan Dinçyürek,  görevde olduğu sürede Kıb-Tek ile kalite açısından %3.5’luk mu, %1’ lik  mi yakıt kullanılacağı konusunda sorun yaşadıklarını söyledi.

Görevdeyken yakıt kalitesini artırmaya çalıştığını belirten Dinçyürek, “Reform hükümetinin” gelerek yürürlükte olan bu yakıtı iptal etmesini eleştirdi.

Dinçyürek, Kıb-Tek’in başı boş ve sahipsiz bırakılmamasını istedi.

Türkiye’den daha ucuz elektrik temin etmenin mümkün olduğunu söyleyen Dinçyürek, kablo ile getirilecek elektrikten dolayı ülkede baca olmayacağını ve çevreye de çok büyük fayda sağlanacağını kaydetti.

Dinçyürek, dizel yakıtın ülkeye girmesinin engellenmesi gerektiğini bu konuda atılacak adımları da desteklediklerini belirtti.

Serhatköy’de yöre halkı tarafından çöp alanı yaratıldığını belirten Dinçyürek, bununla ilgili fotoğrafları göstererek Milletvekillerinin bilgisine getirdi.

“Bizim derdimiz ‘biz yaptık siz yaptınız’ değildir. Önemli olan bu ülkeye hizmet etmektir” ifadelerini kullanan Dinçyürek, doğrulara katkı koyma adına yapılacak her türlü işe var olduklarını belirtti.

Çevre ile ilgili olarak Bakanlık personelinin kendi döneminde eğitime gittiğini dile getiren Dinçyürek, eğitim programlarının devam etmesini ümit ettiğini ve eğitim cihaz ile ekipmanlarının da getirilmesi mutabakatı konusunda ne aşamada olunduğunun söylenmesini istedi.

Ercan Havaalanı Çet raporunun içinde KKTC yasalarının dikkate alınıp alınmadığını da öğrenmek istediğini dile getiren Dinçyürek, bu raporun nasıl verildiğinin açıklanması gerektiğini kaydetti.

Hükümet programına taş ocaklarından ton başına para alınacağının yazıldığını belirten Dinçyürek, bu maddenin bir önceki hükümet döneminde hazırlandığını yeniymiş gibi lanse edilmemesi gerektiğini kaydetti.

Taş ocaklarının çevreyle ilgili etkileşimini konuşmak istediğini dile getiren Dinçyürek, kendilerinin döneminde taşocaklarıyla ilgili düzenlemeler getirdiklerini anlatarak, çevre konusunda son derece duyarlı olmazsa olmaz kriterler koyduklarını fakat bunların hepsinin kaldırılarak ne olduğu belli olmayan kriterlerin getirildiğini, bunun son derece yanlış olduğunu kaydetti.

Taş ocaklarında işlenmemiş doğal kaynakların yurtdışına ihracatının önünün açıldığını söyleyen Dinçyürek, bunun hem ekonomik hem de çevre açısından çok büyük bir yanlış olduğunu belirtti.

CMC atıklarının KKTC’de en büyük çevre sorunu olduğuna dikkati çeken Dinçyürek, bu konuda kalıcı çözümler üretilmesini önerdi.

SERDAROĞLU

UBP Milletvekili Ergün Serdaroğlu da,CMC’nin önemli bir çevre sorunu olduğunu ve sadece çevreyi değil denizi ve yerlatı sularını da kirlettiğini kaydetti.

Cep telefonlarındaki baz istasiyonlarının zararlı olmadığının yapılan araştırmalarda  ortaya çıktığını ancak kalecikteki santralin oldukça tehlikeli olduğunu ifade eden Serdaroğlu, Kalecik’te ‘bir filtre takıldı ikinci takılmadı’ söylemlerinin kabul edilemez olduğunu belirtti.

Çevre kirliliğinin insan sağlığına olan zararlarını anlatan Serdaroğlu, Kalecikteki santralin çevreye verdiği zararın çok büyük olduğunu bu santralin bir saat bile çalışmaması gerektiğini belirtti.

Yerleşim alanında bulunan sera gazının kanser hastalığına sebep olduğunu dile getiren Serdaroğlu, bunun derhal yasaklanması gerektiğini, bu gazın toprağa, insana ve hayvanlara verdiği zararların anlatmakla bitmeyeceğini kaydetti.

Santrallere çözüm bulunana kadar gerekirse Rum tarafından elektrik alınabileceğini dile getiren Serdaroğlu, santrallerden kaynaklanan zararın çevrenin dışında turizme de kötü etkileri olduğunu belirtti.

Çevre kirliliğinin önlenmesi için eğitimin de önemine dikkat çeken Serdaroğlu, çevre konusundan verilecek eğitimin ilkokuldan itibaren başlaması gerektiğini kaydetti.

ALBAYRAK

CTP milletvekili Arif Albayrak da, bütçenin kısıtlı olduğunu ve en büyük şikayetin bu yönde olacağı görüşünü dile getirerek, birçok planın geri çevrilebileceğini söyledi.

Albayrak, çevre ve kültüre siyaset gözlükleri ile değil evrensel boyutta bakılması gerektiğini belirterek kültüre siyaset katılmamasını istedi.

Kültürün bugüne kadar hep üvey evlat muamelesi gördüğüne dikkati çeken Albayrak, kültüre önem verilmemesi nedeniyle de bütçesinin her zaman çok az olduğunu söyledi.

Albayarak, bakanlıkları kurarken siyasi yelpazeye göre değil ihtiyaçlara göre düzenlenmesi gerektiğini belirterek, kültür ile ormanın içinde benzerliğin olmadığını söyledi.

Kültür Dairesi’nin bütçesindeki düşüşe dikkat çeken Albayrak, sadece tiyatroların bütçesinin 20 bin TL. artacak olmasını da eleştirdi.

Kültürün olmadığı yerde yaşamın da olamayacağını söyleyen Albayrak, kendisinin yapılması gereken konular hakkında yazılı önerileri olduğunu ve bu önerileri de bakanlığa vereceğini kaydetti.

ATAOĞLU

DP-UG Milletvekili Fikri Ataoğlu da, kadro sayısının yetersiz olduğunu ve söz konusu daireye 10 yıldır memur alınmadığını atama yapılmadığını söyledi.

Ataoğlu, Devlet Tiyatrosu’nda ne müdür ne de müdür muavini olduğunu, yönetme kadrosunda eksiklikler olduğunu belirterek, 1999 yılında binanın yandığını ve aradan 16 yıl geçmesine rağmen hala devletin bir binası olmadığını kaydetti.

Devlet Tiyatrosu’nun bulunduğu arsanın ne yapılacağını soran Ataoğlu, söz konusu arsanın alış-veriş merkezi yapılacağı yönünde söylemlerin olduğunu belirterek buna yanıt istedi.

ERÇAL

CTP Milletvekili Hüseyin Erçal da, bakanlıkların isimleri ve yetkileri konusuna değindiği konuşmasında, her hükümet kurulmasında bakanlıkların isimleri ve yetkilerinin karıştığını belirtti ve  artık bakanlıkların isimlerinin ve yetkilerinin belirlenmesinin yasa ile yapılması gerektiğini söyledi.

Erçal, KKTC çevre yasasının AB uyum yasaları çerçevesinde 2012 yılında geçtiğini ancak ilgili tüzüklerin yapılmaması nedeniyle yasaların bugüne kadar uygulanmadığını belirtti ve “Bugüne kadar çıkarıp da eksik tüzükler nedeniyle uygulayamadığımız yasaları uygulamak gerekir” dedi.

BAKIRCI

UBP Milletvekili Hamit Bakırcı da, Kıb-Tek, hava kirliliği ve yüzde birlik bir yakıt olayının çok önemli olduğunu belirterek, yüzde birlik yakıt olayından dolayı elde edilen bir kazanç olduğunu ve bunun nereye gittiğini sordu.

Bakırcı, kendi bakanlığı dönemi ile CTP ile DP-UG hükümet dönemindeki bakanlık arasında çevre konusunda yapılan çalışmalara değinerek, kendi döneminde eksik bıraktığı bazı işlerin hala tamamlanmadığını söyledi.

Kalecik’te yaşanan petrol sızıntısından sonra denizdeki kirlilik konusunda üç kez araştırma yaptıklarını, balıklardan da örnekler aldıklarını ve herhangi bir atık maddeye rastlanılmadığının ortaya çıktığını ifade eden Bakırcı, yıllardır harup ve zeytin katliamının devam ettiğine dikkati çekti.

Bakırcı, yol kenarlarında çöplerin olmaması için ceza yönteminin olması gerektiğini ve bunun için de mobese kameraların kullanılması gerektiğini belirterek, buna bir kaynak ayrılmasını istedi.

Bayındırlık, Çevre ve Kültür Bakanlı Kutlu Evren de söz alarak, vekillerin söylediklerini not aldıklarını ve ileriki günlerde bunlara cevap vereceğini söyledi.

Konuşmaların ardından Bayındırlık, Çevre ve Kültür Bakanlığı bütçesi oy çokluğu ile onaylandı.

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu saat 24.00 sıralarında çalışmalarını tamamladı. Genel Kurul’da yarın Sayıştaylık, Ombudsman (Yüksek Denetçi )ve Sağlık Bakanlığı bütçelerini ele alınacak.

Genel Kurul’da, geç saatlere kadar süren çalışma nedeniyle milletvekillerinin istemi üzerine toplantısına bugün saat 11.00’de başlanması da oylanarak, oy çokluğu ile kabul edildi.