Raif Doğru - Pelin Yükselay Dal

Diyalog’un dünkü manşetinde yer alan ‘Eyvah’ başlıklı haber sonrasında tüm ilgili birimleri toplantıya çağıran Sağlık Bakanı Dr.Faiz Sucuoğlu,  Koliform bakterisi (Koli basili), E-coli ve Enterokok görülen şebeke ve kuyu sularının durumu masaya yatırdı. Müsteşar Kemal Deniz Dana ile diğer sağlık uzmanlarının yoğun bir şekilde çalıştıklarına dikkat çeken Bakan  Sucuoğlu, Güzelyurt’taki kuyulardan çekilerek, Gazimağusa’ya kadar gönderilen şebeke suyunda yüksek oranlarda bakteri görülmesi nedeniyle 4 çocuğunun Tifo teşhisiyle hastaneye başvurduğunu belirtti.

Bu arada Gazimağusa’nın çeşitli bölgelerinde, Yenierenköy ve Akdoğan’da olduğu gibi KKTC’nin güzel beldelerinden Tatlısu’dan alınan su örneklerinin de kötü çıktığı öğrenildi.

Tatlısu İlkokulu 1.Şebeke-Çeşme suyunda 0 olması gereken Koliform bakterisin 150 ml, E-coli miktarının da 4 ml olduğu görüldü. İkinci şebeke çeşme suyunda Koliform ve E-coli, yine ilkokul kullanım suyunda yüksek oranda Koliform bakterisi olduğu saptandı. Sözkonusu şebekelerden, köyün değişik bölgelerine su dağıtımı yapılıyor.

Bazı kuyular insan dışkısı kaynıyor

Diyalog’un elde ettiği bilgilere göre Gazimağusa’daki şebeke suyunun yanı sıra bazı kuyulardan çekilerek halka satılan sularda Koliform Bakteri oranı oldukça yüksek çıktı. Sıfır olması gereken Koliform oranı 3 kuyuda 2 bin 400 ml olarak tespit edildi. Uzmanlar bu sonucun ‘oldukça yüksek oranda insan dışkısı’ anlamına geldiğini belirtiyor. 

Doç.Dr.Çağlar’dan Tifo uyarısı

Çocuk Hastalıkları ve Sağlığı Uzmanı Doç. Dr. Kudret Çağlar ise Diyalog’a yaptığı açıklamada, sularda görülen bakterilen bağırsak bakterisi olduğunu belirterek “Bunlar bağırsak içerisinde enfeksiyona yol açar. Dizanteri, tifo bu gruptadır. Dikkat edilmediği takdirde, çocuklarda kanlı ishale sebebiyet verir”dedi. 

Çağlar şöyle dedi:

“Dizanteri dediğimiz zaten kanlı ishaldir. Kanlı ishal iki şekilde olur, biri basilli dediğimiz yani diğer ismiyle tifo, ona benzer salmonella, gibi mikropların yaptığı ve antibiyotikle tedavi edilebilen bir tür bağırsak iltihabıdır. Enterokok da bunların genel adıdır. E-coli de yine o şekilde mikrop grubunda olan bir hastalık etkenidir.

Bizim asıl sorunumuz ve endişe ettiğimiz amipli dizanteridir. Amipli dizanteri ise bir çeşit hayvandır. Tek hücrelidir. Bu tek hücreli hayvan parazittir ve bağırsaklara gider, bardağın ters şekli ile huni gibi birer yara açar bağırsak içerisinde. Buna ise amipli dizanteri derler. Bu neden önemlidir? Bunun ölçülmesi zordur. Eğer bir suda basil, enterekok bulunduysa, çok büyük ihtimalle amip de vardır. Amip en tehlikeli olanlardan biridir çünkü amibin tedavisi basilliye göre daha zordur. Vücudun onu atlatması daha zordur. Organlara da gidebilir. Suların kirli olması, altta daha büyük bir tehlikenin de olabileceğinin sinyalini verir. Biz o yüzden buna çok dikkat etme taraftarıyız. Suyu içmeseniz bile, duş sırasında suyu yanlışlıkla yutmanız, bu hastalıkların kendisini göstermesine neden olur. Eğer bir suda bu bakteriler varsa amibin olma ihtimali de çok yüksektir. Bu da çok önemli bir durumdur. Bunu tekrar ediyorum, ölçme şansınız da yoktur.  Kullanım sularının kesinlikle yutulmaması gerekiyor. Dışkıda kan-dışkıda balgam, ateş,  bu hastalıkların en önemli göstergeleri arasındadır. Bu durumlarda hemen doktora başvurulması gerekir.”

Işık:Suyu kullanmayın

Tüketiciler Derneği Başkanı Hasan Yılmaz Işık da halka “suyu kullanmayın” çağrısı yaptı.

Diyalog’un, halk sağlığıyla ilgili yayınlarına teşekkür eden Yılmaz Işık, bakteri içeren sularla ilgili olarak şunları söyledi:

“Bu durum karşısında en önemli çağrımız “suyun kullanılmaması” yönündedir. Buradan tekrardan uyarmak istiyorum… ‘Bu suyu tüketmeyin’…  Suyun ve temel tüketim maddelerinin sağlıklı olmasından doğrudan belediyeler sorumludur. Bunların denetimini yapmak da belediyelerin asli görevidir. Buna rağmen belediyeler, bu suların tahlilini yapamıyor, sağlıklı ve hijyen suyu dahil tüketicilere ulaştırılamıyorsa, burada görüyoruz ki belediyeler asli görevlerini yapamıyorlar, bir de üstüne üstlük anavatandan gelen temiz suyun dağıtılması yönünde fiyat konusunda anlaşamamakta ve halka temiz suyun dağıtımını yapamamaktadır. Ülkemizde suyun olmadığı bir ortamda tüketicilere temiz su ulaştırılması yerine, bunun maliyet hesapları yapılmaktadır. Bizim buradan çağrımız, eski fiyatlar üzerinden bu suyun tüketiciye ulaştırılmasıdır, ta ki yeni fiyat tespiti yapılıncaya kadar bu uygulama yapılmalı. Hükümetin asli görevidir bu.”92 714 21 93