Deniz Abidin

Çevre Mühendisleri Odası Eski Başkanı Nilden Bektaş, geçtiğimiz hükümet döneminde elektrik santrallerinde yüksek kükürt içerikli yakıt kullanımının yasaklandığını hatırlatarak, düşük kükürt içerikli yakıt kullanımına geçiş konusunda karar alındığını anımsattı. Bektaş, elektrik santrallerinde kükürt kullanımının yüzde 6 oranından yüzde 1'e düşürüldüğünü belirterek, bunun doğru bir adım olduğunu, ancak şu anda bu kararın uygulanıp uygulanmadığını bilmediğini söyledi. Bektaş, elektrik santrallerinde sağlığa zararlı olan sadece kükürt gazının olmadığını ifade ederek, diğer zararlı gazların önüne geçilmesi için filtre takılmasının şart olduğunu belirtti. Bektaş, "Kükürt oksit, azot oksit, hidro karbon gibi gazların da zararlı olduğunu söyleyerek, kükürt içeriğini az kullanmakla kükürtlü gazları bir şekilde önlemiş oluyoruz ancak azot oksiti önlemiş olmuyoruz"diyerek, son dönemde Teknecik Santralinde kara dumanların yayıldığını, kükürtlü yakıt kullanımının yolunun açılıp açılmadığının araştırılması gerektiğini kaydetti.

"Filtrasyon ünitesi kurulmalı"

Bektaş şunları söyledi, "Yıllarca kükürt oranının az kullanımını savunduk, ancak bunun da tam olarak bir çözüm olmadığının altını çizdik. Bu geçici bir çözümdür. Kalıcı olan çözüm hem düşük kükürt içerikli yakıt kullanımı hem de bir filtrasyon ünitesinin kurulmasıdır. Bu sistemin kurulmasına kademeli olarak geçiş yapılacaktı. Ancak henüz bu sistem geçmiş değil. Teknecik Elektrik Santrali kapasite artırımına gidiyor. Bu artırımla birlikte bir filtrasyon sistemi kurma düşüncesi de vardı. Bunun yanında Kalecik'te bir elektrik santrali daha var. Burada da bir filtrasyon ünitesi kurulduğu açıklanmıştı. Ancak burada da yüksek kükürt içerikli gaz kullanımına devam edilmektedir. Böyle bir uygulama bir elektrik santralinde devreye girmişse adil bir dağılım olması için iki santralde de bunun kullanılması gerekmektedir"

"Çevre politikası oluşmalı"

Bektaş, ülkede  yıllardır hükümetlerin çok sık değiştiğini belirterek, alınan kararların ise iptal edilerek başka bir karara dönüştüğünü söyledi. Bektaş, "Artık bu ülkede bir çevre politikası oluşturulması gerekiyor"diyerek, gelen geçen hükümetlerin kararları kolayca bozamayacağı ve her hükümetin uyması gereken kararlar olması gerektiğini belirtti. Bektaş, çevre konusunda ülkede çok eksikliğin olduğunu söyleyerek, yaz aylarında dikkat çeken en büyük çevre sorununun klasikleşen su sorunu olduğunu dile getirdi. Bektaş, bir diğer sorunun deniz kirliliği olduğunu ifade ederek, ülkede bir atık su problemi olduğunu hatırlattı. Kanalizasyonların yetersiz olduğunu, yer altı sulara taşmaların meydana geldiğini anlatan Bektaş, tüm bunların civarlarda dolanan yatlardan da kaynaklandığını kaydetti. Şehirlerdeki atık su kirliliğine de dikkat çeken Bektaş, dönem dönem belediyelerin denize boşaltım yaptığını anlattı.

"Girne'de atık su sorunu var"

Bektaş şöyle devam etti, "Bunun en bariz örneğini Girne'de görüyoruz. Söylemekten yorulduk ama atık su problemini ortadan kaldıracak ciddi projelerin hazırlanması gerekiyor. Bunun için belediyeler ciddi bir kaynak ayırması gerekiyor. Belediyeler kendi katkılarını da koyarak, hükümetinde biraz baskıcı olmasıyla yaptırım gücünü kullanması gerekiyor. Deniz kirliliği çok önemlidir. Çünkü hamileler de çocuklarda yazın denizi çok sık kullanıyor"

"Atıklar vahşi bir şekilde yakılıyor"

Bektaş, katı atık kirliliğinin önemine de dikkat çekerek, katı atık depo alanlarının yetersiz olduğunu belirtti. Bektaş, Güngör'ün dışında hiçbir bölgede katı atık tesisin olmadığını kaydetti. Atıkların vahşi bir şekilde yakıldığını belirten Bektaş, hava kirliliği, taş ocakları gibi çevre sorunlarının çözümü için çevre politikasının gerekliliğini savundu.

"ÇED Raporu onaylanmadı"

CMC konusunda da açıklamalarda bulunan Bektaş, bölgede son günlerde  ilginç gelişmelerin olduğunu belirterek, 7 yıl önce özel bir şirkete kiralandığını hatırlattı. Bektaş, şirketin oradaki alanı temizlemesi ve  bakır yatağı varsa çıkartılarak işlenmesi konusunda anlaşma yapıldığını, ancak küçük yatırımlar dışında hiçbir büyük bir yatırımın yapılmadığını kaydetti. Son günlerde sözleşmenin uzatılmasının gündemde olduğunu vurgulayan Bektaş, bölgede ÇED Raporu henüz onaylanmamışken buna rağmen Bayram girişinde alana çok sayıda tır gittiği duyduklarını belirtti. Bölgeyle ilgili çok büyük endişeleri olduğunu ifade eden Bektaş, temizlik çalışması yapılacaksa ve bunu hangi şirket yapacaksa ilk önce ÇED Raporu'nun onaylanması gerektiğini söyledi. Bektaş, ÇED Raporu yanında bunun halkla çok şeffaf bir şekilde paylaşılması gerektiğini belirterek, özellikle çevre halkının içine sinecek bir çalışma olması gerektiğinin altını çizdi.

"Bölge halkı maden arama çalışmalarına karşı"

Bektaş, "Biz mühendisler olarak CMC bölgesinin artık temizlenmesini istiyoruz. Bildiğiniz gibi Lefke Bölgesi'nde maden arama çalışmaları da gündemde. Bu çalışmaların yapılmasını bölge halkı kesinlikle istemiyor. Halk maden arayışına karşı. Böyle birşey yapılacaksa da şeffaf bir şekilde halkla paylaşılması ve halkın görüşünün alınması gerekiyor" diye konuştu.