Suna Erden

Dipkarpaz’da Bakanlar Kurulu tarafından sit alanı olarak ilan edilip koruma altına alınan bölgelerde, izinsiz inşaat ve inşaatlarına izinsiz ekleme yapan 11 işletmeci hakkında kısa bir süre önce yasal işlem başlatılırken, bu kez de kuralları ihlal eden Dipkarpaz belediye çalışanları oldu. Belediye çalışanları, belediyeye ait kepçe ile Vakıflar Dairesi tarafından belediyeye kiralanan, belediye tarafında da çalıştırılması için bir şahsa verilen otelin çevresine izinsiz set yaptı. 

Doğal ve arkeolojik sit alanında çalışma yaptıkları belirlenen iki belediye çalışanı ile talimatı veren otelin işletmecisi hakkında yasal işlem başlatıldı.Konuyla ilgili Star Kıbrıs’a açıklama yapan Yeşil Barış Hareketi Başkanı Doğan Sahir, son zamanlarda Dipkarpaz ve Geçitkale bölgelerinde koruma alanlarına saldırıların çoğaldığını söyledi. Sahir, Yaşanan bu olayda belediyeye ait araçlarla belediye çalışanları suçu işlemiş. Bizim ülkemizde veya hiçbir ülkede devletin kendi yasalarını çiğnemesini öngörülemez. Devlet makamları suç işliyorsa ne olacak” şeklinde konuştu. 

BELEDİYE KEPÇESİ İLE TARİHİ YIKIM 

Dipkarpaz bölgesinde arkeolojik sit alanına zarar veren Dipkarpaz belediye çalışanları hakkında yasal işlem başlatıldı. Elde edilen bilgiye göre, DipkarpazZafer Burnu’nda Vakıflar Dairesi’nin, Dipkarpazbelediyesine, belediyenin ise işletmesi için özel şahsa kiraladığı otelin çevresindeki doğal ve arkeolojik sit alanına zarar verildiği öğrenildi. Otelin işletmeciliğini alan şahsın talimatı ile Dipkarpaz belediyesi çalışanı 2 kişinin Eski Eserler ve Müzeler Dairesi ile Çevre Koruma Dairesi’nden izin almadan belediyeye ait kepçe ile set yapıp doğal ve arkeolojik sit alanını tahrip ettikleri öne sürüldü. Meydana gelen izinsiz çalışma üzerine konunun polise intikal ettirildiğini ve soruşturma başlatıldığı öğrenildi. 

SON ZAMANLARDA SALDIRILAR ARTTI 

Son zamanlarda özellikle Dipkarpaz ve Geçitkale bölgesinde koruma alanlarında izinsiz çalışmalar yapıldığını kaydeden Sahir, eski eserlerin, tarihi mirasın korunmadığını, koruma alanlarına her yerde bir saldırı olduğunu söyledi. “Her yer yara bere içinde” ifadesini kullanan Sahir, Anıtlar Yüksek Kurulu’nun sadece kararlar aldığını, denetleme yapabilecek ekipman ve donanıma sahip olmadığını dile getirdi. Koruma alanlarında taş üstüne taş konulamayacağını, çalışma yapılması için dahi izin alınamayacağını kaydeden Sahir, devletin de tarihi mirasa karşı yeterince duyarlı olmadığını ifade ederek, “Yaşanan bu olayda belediyeye ait araçlarla belediye çalışanları suçu işlemiş. Bizim ülkemizde veya hiçbir ülkede devletin kendi yasalarını çiğnemesini öngörülemez. Devlet makamları suç işliyorsa ne olacak. Koruma alanlarını eşelemek dahi suç sayılırken, belediyeye ait araçlarla yapılan bu işlem karşısında ‘devlet nerde’ diye sormak lazım” şeklinde konuştu. 

CAYDIRICI CEZALAR VERİLSİN 

Sahir, her kim olursa olsun belediye veya özel kişilerin kurallara uymakla yükümlü olduğunu ifade ederek, el birliği ile hareket edip doğayı ve tarihi mirasın korunması gerektiğini söyledi. Bu gibi durumlarda cezai yaptırımlar da olmadığını kaydeden Sahir, “Eski eseri yıktıktan sonra cezası ne olursa olsun yerine getirmezsiniz. Ancak böyle suçları işleyenlere caydırıcı cezalar verilmeli ki bir daha kimse yapmasın” dedi.