Bertuğ Topal

Belediye Emekçileri Sendikası Başkanı Mustafa Yalınkaya, ülkedeki tüm belediyelerin ciddi sıkıntılarla boğuştuğunu ifade ederek hükümetin artık elini taşın altına sokarak belediyelerin düzlüğe çıkması için elinden geleni yapması gerektiğini belirtti.

Yalınkaya, hükümetin belediyelere yönelik ciddi tedbirler almaması durumunda tüm belediyelerin durumunun Lefkoşa Türk Belediyesi ve Yeni Erenköy Belediyesi gibi olacağını belirtti.

Belediye Emekçileri Sendikası geçtiğimiz haftalarda Olağan Genel Kurulu’nu yapmasının ardından yeni başkanı ve yönetim kurulu ile basın kuruluşlarını ziyaret etmeye başladı.

Mustafa Yalınkaya başkanlığındaki Belediye Emekçileri Sendikası yönetim kurulu Havadis Gazetesi’ni ziyaret ederek Yazı İşleri Müdürü Hüseyin Ekmekçi’ye ülkedeki belediyeleri gidişatı ve durumunu anlattı.

“Belediyeler cadı kazanı gibi”

Yalınkaya, belediyelerin cadı kazanı gibi olduğunu ifade ederek bu şartlarda Belediye Emekçileri Sendikası olarak genel kurullarını yaptıklarını söyledi. Özellikle bütün belediyelerin mali olarak zor durumda olduğunu kaydeden Yalınkaya, bazı belediyelerin şu veya bu şekilde batırıldığını belirtti. Bazı belediyelerin batırılma sebeplerinin kamuoyu tarafından da bildiğini kaydeden Yalınkaya, 28 belediyenin başkanları, çalışanları ve örgütlü bulunan sendikalarıyla bu belediyelerin artık sürdürülemeyecek olduğunun aşikar olduğunu belirtti.

“Belediyeler Yasası demode oldu”

Yalınkaya, yürürlükte olan Belediyeler Yasası’nın artık demode olduğunu, bu yasa altında birçok yetkisizlikler bulunduğunu ifade ederek hükümetin yerel yönetimlere katkılarının ciddi oranda artırılması gerektiğini söyledi.

2008’de bütün köylerin belediyelere bağlandığını ifade eden Yalınkaya, bu yapılırken devletin elini taşın altına koymadığını, devlet katkılarının artırılmadığını söyledi.

Yalınkaya şöyle devam etti: Hükümetlerin verdiği hizmetleri belediyeler vermek zorunda kaldı ancak belediyeler kendi imkanlarıyla bu hizmetleri vermek zorunda kaldı. Dolayısıyla bu bütçeleri sarstı. Bunun yanında istihdamlar yapmak zorunda kaldı belediyeler. Bu da bütçelere etki etti. Dolayısıyla bu noktada merkezi hükümetin bir an önce gerek Belediyeler Yasası’nda gerekse reform anlamında çok ciddi adımlar atması gerekiyor.”

“Ciddi çözümler şart aksi takdirde sonumuz aynı”

Yalınkaya, “28 belediyenin hükümetle oturup ciddi şekilde çözüm bulunmasını talep ediyoruz” diye konuşarak bunun yapılmaması durumunda Lefkoşa Türk Belediyesi dahil 2011-2012 yıllarında yaşanan çok ciddi krizlerin yeniden kapıda olduğuna dikkat çekti.

Yalınkaya şöyle devam etti: O nedenle ülkemizin basınını öncelikle ziyaret etme ihtiyacı hissettik. O dönemki süreçte de bizi yalnız bırakmayan destek veren kamuoyunu sürekli bilgilendiren çalışanın aslında suçsuz olduğunu ortaya koyan basın mensupları arkadaşlar ve gazetelerden bu konuda desteğe ihtiyacımız var. Bu noktada kamuoyu yaratma ihtiyacı hissediyoruz.”

“Çalışan elini taşın altına koydu da ne oldu?”

Olası krizlerde hükümetin hep ‘çalışanlar elini taşın altına koysun’ tarzında yaklaşım sergilediğini ifade eden Yalınkaya, “yakın tarihimizde Yeni Erenköy Belediyesi’nde kriz yaşandı ve çalışan elini taşın altına koydu. Ancak bu kriz aşılamadı hatta daha da derinleşti. Dolayısıyla emekçinin elini taşına koyarak belediyelerin kurtulamayacağının bir göstergesiydi. Bu konuda şu an biz güçlüyüz. Hükümetlerin artık hükümet olduğunu farkına vararak gerekli tedbirleri alması gerekiyor” dedi.

Erenköy Belediyesi’nin durumunu ağır bir hastaya benzeten Yalınkaya, hükümetin ise ağır hasta birisine sadece pansuman yaptığını söyledi.  Yalınkaya şöyle devam etti: Orada da bir ciddiyetsizlik var, hükümet irade koyamıyor. Sadece ufak tefek yardımlarla maaş ödenmesi çabası içerisine giriliyor. Bu da yeterli değil, bunlar çözüm değil. Ya belediyelerdeki bu sorumları kökten çözeceksiniz ama bunun yanında da yapacağınız yasalarda çok ciddi ağır yasalar da getirilmeli. Belediye başkanları artık hesap verebilmeli. Gerek yargı gerekse kamuoyu önünde artık başkanlar hesap verebilmeli. Erenköy Belediyesi’nde durum içler acısıdır. Şu an 2 maaş geriliği vardır. 31 Aralık 2016 sonuna kadar devletten gelen katkısı ipotek altında. Kendi gelirleri bütçesi oranında yüzde 20 seviyesinde. 120 çalışan vardır ve bu insanlar şu an mağdurdur. 120 çalışanın yanı sıra aileleri ve bölge esnafı da mağdurdur. Çünkü insanlar marketlerden borç ile mutfağını çevirmeye çalışıyor.”

“Maaş gerilikleri var”

Yeni Erenköy Belediyesi gibi Esentepe Belediyesi’nde de maaş geriliği olduğunu kaydeden Yalınkaya, çalışanların 3 maaş geriden ödendiğini belirtti. Esentepe Belediye Başkanı’nın bir takım yatırımlara yöneldiğini kaydeden Yalınkaya, başkanın TC Yardım Heyeti kaynaklı yatırımların parasını henüz alamaması nedeniyle kendi bütçesinden bu kaynakları kullandığını belirtti.

Yalınkaya, Lefkoşa’da maaş geriliği olmamasına rağmen önümüzdeki aylarda çok ciddi krizler beklediklerini ifade etti. Dipkarpaz Belediyesi gibi bir çok belediyede de bir takım iyileştirmeler yapılmasının şart olduğunu kaydeden Yalınkaya sözlerini şöyle tamamladı: Ciddi borç yükü altında olan ve farklı bir belediye başkanı imajı çizen bir Lapta Belediyesi var. 2016 Şubat ayından bize bağlandılar ama bu insanları bir şekilde belediye başkanı despotça ve tehditkar bir anlayışla bastırmaya çalışıyor. Toplu sözleşmeye bile yanaşmıyor. Hakların budanması talep ediliyor. Bu nedenle belediyelerde çok ciddi sıkıntılar var. Biz bu sıkıntıların hükümetler nezdinde çözülmesini talep ediyoruz.”

Ekmekçi: Adalet de yavaş işliyor

Havadis Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Hüseyin Ekmekçi de ziyarette yaptığı konuşmada Belediye Emekçileri Sendikası ile 2011-2012 yılından beridir beraber mücadele verdiklerini ifade ederek Lefkoşa Türk Belediyesi’nin kötü günlerinde hep beraber bir şeyleri başardıklarını söyledi. Ekmekçi, gazetenin bakış açısına göre çalışanlar ve işçilerin önemli olduğunu kaydederek çalışanların her zaman sorumlu olmadıkları kötü yönetimin bedelini ilk çeken insanlar olduğunu söyledi.

Ekmekçi, “Maalesef yönetenlerin aklına ilk gelen çalışanın maaşlarından ve haklarından kesintiye gitmek oluyor. En kötüsü de kötü yönetilen bu kurumlarda hesap sorulmamasıdır. Biz adalete güveniyoruz ama maalesef adalet bu konularda hızlı işlemiyor. Çağdaş ülkelerde kişilerin belediyeleri kötü yönetmesine izin verilmiyor” dedi.