Devrim Demir

Güzelyurt’ta barışmaya ikna edemediği 27 senelik eşi 59 yaşındaki Nejla Mağaracı’yı boğazını sıkarak öldüren 70 yaşındaki Saim Hannas aleyhindeki dava karara bağlandı.

Saim Hannas, “Adam öldürme” suçundan suçlu bulan Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi 16 yıl hapse mahkûm etti.

Başkanlığını Ömer Güran’ın yaptığı Yargıç Rauf Kürşad ve Yargıç Vedia B. Barkın’dan oluşan heyetin kararını Yargıç Rauf Kürşad okudu.

Olayın olguları mahkemede anımsatıldı 

Kürşad, olayın olgularını mahkeme huzuruna anımsatırken, sanık Saim Hannas’ın işlediği suç için müebbet hapis öngörüldüğünü ifade etti.

Kürşad, Güzelyurt bölgesinde Ocak ayında işlenen cinayetin ardından polise giderek teslim olan Hannas’ın 9 yıl ayrı yaşadığı Nejla Mağaracı ile barışıp 1 yıl birlikte yaşadıktan sonra 2015 yılında ayrıldıklarını anımsattı.

Saim Hannas’ın yeniden eşi ile barışmak için kaldığı eve gittiğini hatırlatan Rauf Kürşad, barışmaya ikna edemediği eşinin ağzını ve burnunu kapatarak Mağaracı’nın boğazını sıkıp öldürdüğünü söyledi.

Kürşad: Hayat hakkı toplumsal değerdir

Yargıç Rauf Kürşad, sanığın mahkûm edildiği davanın ömür boyu hapislik gerektiren bir suç olduğunu belirtti. “Adam öldürme” suçunun oldukça ciddi ve vahim bir suç olduğuna işaret eden Kürşad,  bu suçu işleyen kişinin müebbet hapislikle cezalandırıldığını söyledi.

Yargıç Rauf Kürşad, görüşülen davada, ayrı yaşadığı eşinden ret cevabı alan Saim Hannas’ın Nejla Mağaracı’yı canice öldürdüğünün ortada olduğuna dikkati çekti.

Hayat hakkının sadece bireysel değil toplumsal bir hak, değer olduğuna işaret eden Kürşad,  “adam öldürme” suçunun bütün haklara saldırı olduğunu söyledi.

“Bu bir kadın cinayetidir”

Yargıç Rauf Kürşad, işlenen cinayetin kadın cinayeti olduğunu söyledi. Adaletin doğru tecelli etmesi için bu gibi hassas ve oldukça ciddi davalarda çok titiz davranılması gerektiğine dikkati çeken Kürşad, ceza takdir ederken tüm hususları değerlendirdiklerini söyledi.

Mahkemelerin bu tür davalarda yargılanan kişiyi hiçbir şekilde haklı görmenin mümkün olmayacağını dile getiren Kürşad, “İşlenen kadın cinayetleri karşısında mahkemelerin asla tahammülü kalmadı” diyerek olayın ciddiyetine vurgu yaptı.

“Ömrünün son yıllarını cezaevinde geçirecek”

Yargıç Rauf Kürşad, Hannas’ın işlediği cinayetin ardından Nejla Mağaracı’yı öldürdüğünden emin olduktan sonra Güzelyurt Polis Müdürlüğü’ne giderek teslim olduğunu söyledi.

Kürşad, Saim Hannas’ın 70 yaşında 8 torun sahibi olduğunu, ilerlemiş yaşına rağmen sabıkasız oluşunun lehine değerlendirildiğine dikkati çekti.

Hannas’ın ömrünün son yıllarını Merkezi Cezaevi’nde geçireceğine dikkati çeken Kürşad, sanığı oy birliği ile 16 yıl hapse mahkûm ettiklerini açıkladı.

6 yılda 7 kadın cinayete kurban

KKTC’de Ocak 2010 – Ocak 2016 tarihleri arasında 7 kadın cinayete kurban gitti. 2015 yılında 145 kadının fiziki şiddet gördüğü kayıtlara geçti. Aynı yıl  1 kadın öldürüldü.

Gönyeli’de 23 Ocak 2013 tarihinde eşi ile ayrı yaşayan Aşkın Şevketoğlu, Ahmet Şevketoğlu tarafından vurularak öldürülmüş, ardından Ahmet Şevketoğlu da intihar ederek yaşamına son vermişti.

Yine Gönyeli’de 26 Haziran 2014 tarihinde 35 yaşındaki Filiz Sayar, yolda yürürken 56 yaşındaki Hüseyin Öksüzoğlu tarafından av tüfeği ile vurularak öldürülürken, Öksüzoğlu da intihar ederek yaşamına son verdi.

Değirmenlik köyünde ise 4 Ağustos 2014 tarihinde eşi ile tartışan oğlunu ayırmak için araya 64 yaşındaki Necla Çağdaşoğulları eşi Ördel Çağdaşoğulları tarafından av tüfeği ile vurularak öldürüldü.

 2014 yılında işlenen en son cinayet ise Harem Gece Kulübü’nde meydana geldi. Askerlik görevi nedeniyle ülkede bulunan uzman çavuş Kubilay Güler 11 Eylül tarihinde gece kulübünde konsomatris Siham Benchargui’yi tabanca ile vurarak öldürdü.

Yine Gönyelide 7 Ağustos 2015 tarihinde, telefonuna gelen mesaj yüzünden eşi Serdal Urhan’la tartışan ve balkondan kaçmak isterken düşen Nilgün Urhan hayatını kaybetmişti.

İşlenen kadın cinayetlerinden biride Aralık ayında Esentepe’de meydana geldi. Olesya Kupriyanova’yı vahşice bıçaklayıp öldürdükten sonra çöp poşetlerine sararak Alevkayası yakınlarına atan Stanislav Kupriyanova çocuklarını da alarak ülkeyi terk etmişti.