Kıbrıs konusunda değerlendirmede bulunan Beşparmak Düşünce Grubu, AB kurumlarının ve yetkililerinin sözde değil uygulamada Kıbrıs’taki iki tarafın AB içindeki eşit ağırlıktaki siyasal varlığının idraki içine girmeleri ve gecikmeli de olsa tarafları tam bir eşitlik çizgisinde ele almaları gerektiğini belirtti.

Yapılan açıklamada, “Kıbrıs Rum tarafının gayrı meşru bir şekilde sözde tüm ada adına elde etmiş olduğu AB üyelik statüsünü istismar ederek üzerinde mutabakata varılan çözüm parametrelerini Avrupai çözüm görüntüsü altında anlamsız kılmaya çalışması ve BM ile AB temsilcilerinin de buna çanak tutmaları, endişe verici bir durum olarak mütalaa edilmektedir” ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, siyasi eşitliğin ve iki kesimliliğin gereklerinin gerilere itilerek Avrupa Birliği üyeliğinin bu parametreleri anlamsız kılacak ilkelerinin öne çıkarılmasının, Kıbrıs’ta uzlaşı için ciddi bir tehlike oluşturacağı gibi son şans olarak nitelendirilen mevcut müzakere sürecinin de heba edilmesi sonucunu doğurabileceği savunuldu.

Açıklamada şunlar kaydedildi:

“26 Mart 2016 tarihli Cyprus Mail gazetesinde çıkan bir habere göre, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, 25 Mart 2016 tarihinde Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile görüşmeden çıkışında yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği yapısına uygun bir çözüm için Avrupa Birliği müesseselerinin adada taraflara destek vermekte olduğunun ve her iki tarafı da çözümü Avrupalı bir çözüm yapmanın öneminin idraki içinde gördüğünün altını çizmiş; devamla ‘bunun her iki taraf için de çok yararlı olduğunu çünkü Avrupa ilkeler ve değerler manzumesinin çoğunluk olmayan grubu/topluluğu koruduğunu’ ifade etmiştir.

Bu açıklamanın şiddetle kınanarak Eide’ye esas görevinin taraflar arasında BM tarafından da tescil edilmiş uzlaşı parametrelerini/ilkelerini gözetecek bir anlaşmanın sağlanmasına yardımcı olmak olduğunun; bu parametrelerin/ilkelerin başında taraflar arasındaki ilişkinin azınlık-çoğunluk değil, siyasi eşitlik ilişkisi olduğunun ve hiçbir tarafın diğeri üzerinde otorite veya hukuki salahiyet iddiasında bulunamayacağının yeniden dikkatine getirilmesinin yararlı olacağı değerlendirilmektedir.”

Beşparmak Grubu açıklamasında bu ilke/gerekliklere saygı gösterilmediği sürece Kıbrıs’ta arzulanan uzlaşının gerçekleşmesinin mümkün olamayacağı, tersine hareketlerin bu ilke/gereksinimlerin reddi anlamına geldiği ve hegemonyacı bir anlayışı yansıttığı belirtildi.

Açıklamada, “Bunu ortadan kaldırmak için Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz dâhil AB kurumlarının ve yetkililerinin sözde değil uygulamada Kıbrıs’taki iki tarafın AB içindeki eşit ağırlıktaki siyasal varlığının idraki içine girmelerinin ve gecikmeli de olsa tarafları tam bir eşitlik çizgisinde ele almalarının, AB’nin, gerek geçmiş anlaşmalar gerekse Kıbrıs’ın geleceği için tescil edilmiş parametreler/ilkeler bakımından Kıbrıs Türk Halkına karşı bir vecibesi olduğunu hatırlatmak gerektiği değerlendirilmektedir” ifadelerini kullanıldı.