Abbas Elmas

Türk-Sen Başkanı Bıçaklı,   ülkenin büyük bir kesiminin iyi yaşayabilmek için çaba harcadığını, küçük bir kesimin ise rahat ve lüks içinde yaşam sürdüğünü söyledi. Ülkedeki mutlu azınlığı, bu ülkenin kaymağını yiyenler olarak nitelendiren Bıçaklı, “Hafta sonları yurtdışında doğum günü kutlayan, havuzlu villalarda eğlenen ve yat gezilerine çıkan insanlarımız da var” dedi. Bıçaklı,  "Bunlar mutlu azınlıktır" dedi.

 Toplumun yüzde 85-90’ının açlık sınırının altında yaşam mücadelesi vermek zorunda olduğuna dikkat çeken Bıçaklı, bunun insafsız değil, gerçek bir tespit olduğunu kaydetti. “Tok açın halinden anlamaz” atasözünü hatırlatan Bıçaklı, asgari ücretin brüt bin 670 TL olduğunu, bunun ise çalışanın eline geçen net miktarının ise bin 540 TL olduğunu söyledi.

"Zeytin, hellim yiyemezsiniz"

Bıçaklı, 1 bin 550 TL net asgari ücretle 4 kişilik bir ailenin yaşamını sürdürmesinin bu ülkede mümkün olduğunu söyleyen ve savunan biri hala varsa onun adına üzüldüğünü belirtti. Bıçaklı, “Bir simit fiyatı 2 TL’dir. Bir ince belli çayın ise 1 buçuk TL olduğu dikkate alırsak ve 4 kişilik bir ailenin de günde  3 öğün yemek yemek zorunda olduğunu düşünürsek, sadece kişi başına günde 3 simit ve 3 çay düşer bunun fiyatı da 42 TL'dir. 4 kişilik bir aile bunu bir ay boyunca tekrarlarsa bin 250 TL'lik bir meblağ çıkıyor ortaya. Asgari ücretin net bin 540 TL olduğunu göz önünde bulundurursak ve bunun Bin 250 TL'sinin sadece  simit ve çaya gittiğini düşünürsek, geriye kalıyor 290 TL. Bu hesabın içine zeytin ve peynir de korsanız bu para yetmez. Bunun içinde ev kirası yok, sağlığı yok, elektriği yok, telefon parası yok, benzin yok, su yok, giyimi yok. Geriye kalan parayla da bu masraflarınızı karşılayacaksınız” diye konuştu. 

"Bir tek Ünverdi zamanında değişmedi"

Bu noktada asgari ücretin her yılın 1 Ocak’ından itibaren geçerli olacak şekilde belirlendiğini anlatan Arslan Bıçaklı, bu yapının  1977 yılından beri yasalarla bu şekilde yürüdüğünü kaydetti. 2011 yılında İrsen Küçük’ün Başbakan olduğu dönemde Çalışma Bakanı Şerife Ünverdi’nin bakanlığında asgari ücretin değiştirilmediğini ifade eden Bıçaklı, bu ülkenin yasalarla yönetildiğini ancak buna dahi uyulmadığı zamanlar olduğunu söyledi.

"Şimdiye kadar sadece bir kez 3 defa değişti"

Bıçaklı, Asgari Ücret Komisyonu’nun yılda en az 1 en çok 3 kez bir araya gelmesi gerektiğini  ve bu komisyonun “Devlet”, “İşveren” ve “Çalışan” kesimden oluştuğuna dikkat çekti. Bıçaklı, komisyonun yapısına bakıldığına Devlet, İşveren ve İşçi sendikalarının yer aldığını Devlet’in de işveren durumunda olduğunu göz önünde bulundurulduğunda Çalışan kesimin 2’ye 1 kaldığını söyledi. Komisyonda işveren kesimini 10 kişinin, çalışan kesimi ise 5 kişinin temsil ettiğini göz önünde bulundurulduğu zaman işveren kesimin bu komisyonda her istediğini yapabileceğine dikkat çeken Bıçaklı, KKTC’nin tarihinde bir kere yılda üç kez asgari ücretin değiştiğini onun da 1999 yılında UBP-TKP Hükümeti döneminde yapıldığını kaydetti.

"İnsanların alım gücü yüzde 40 düştü"

Arslan Bıçaklı, 1976’da yasa koyucunun her yıl asgari ücretin 3 kere düzenlenmesi gerektiğini, enflasyon ve dövizin yükselmesi durumunda asgari ücrete yansıtılarak hayat pahalılığının dengelenmesi gerektiğiyle ilgili yasa yaptığını ancak, hükümetlerin son dönemde bu unsurların hepsinin gündemde olmasına rağmen asgari ücrette artış yapmadığını kaydetti.  Son dönemde dövizde yaşanan artış, enflasyon ve hayat pahalılığı nedeniyle insanların alım gücünün yüzde 40 oranında düştüğüne dikkat çeken Bıçaklı, hükümetin bunların karşında TL’ye müdahale edemeyeceğinin herkes tarafından bilindiğini ancak, vekillerin 10 bin TL maaş aldığını ve vatandaşların çektikleri sıkıntıları anlayamayacaklarını söyledi. Bıçaklı, 1 bin 500 TL maaşla çalışan özel sektör çalışanlarının ve 2011 sonrası devlete Bin 800 TL maaşla alınan memurların geçinmesinin bu ortamda mümkün olmadığını söyledi.

Bugüne kadar gelmiş geçmiş hükümetlerin insanları, refah içinde yaşatacak bir ekonomik yapıya kavuşturacak iradeyi ortaya koyamadıklarına dikkat çeken Arslan Bıçaklı, Türk-Sen olarak 2 kırmızıçizgileri bulunduğunu bunların da, emek ve barış olduğunu vurguladı. Bıçaklı, "Bu iki kırmızıçizgimizde ülke ve insanımız adına mücadelemiz sürecektir" dedi.

Kaynak: Yeni Bakış