Rahme Çiftçioğlu

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (El-Sen), elektrik zammının geri alınması, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’na (KIB-TEK) yeni yönetim atanması, öncelikli taleplerinin birkaç gün içinde yerine getirilmemesi halinde borcu olan devlet dairelerinin elektriğinin kesileceğini açıkladı.

Hükümete çağrı yapan El-Sen, “Maliyetlerin düşürülmesi de olmak üzere talep ettiğimiz konularla ilgili birkaç gün içinde adım atmazsanız Maliye Bakanlığı dahil borçlu diğer devlet dairelerinin elektriklerini keseceğiz, yurttaşları rahatsız etmeden bazı eylemler gerçekleştireceğiz” açıklamasında bulundu.

El-Sen, bugün Spor Yazarları Derneği’nde basın toplantısı düzenleyerek elektrik zammı ve Kıb-Tek ile ilgili değerlendirme yaptı.

Basın toplantısında Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federasyonu (Türk-Sen) Genel Başkanı Arslan Bıçaklı, Türk-Sen Başkan Vekili Tuluy Kalyoncu, El-Sen Başkanı Umut Öksüzoğlu açıklamalarda bulundu.

Bıçaklı, Kıbrıs Türk halkına toplumun malı olan kurumlara sahip çıkma çağrısı yaparak, “Kıb-Tek bir elektrik kurumudur. Hayır kurumu değil. Enerji üretir ve satar, kullananlar parasını ödeyecek” dedi.

El-Sen Başkanı Öksüzoğlu, Kıb-Tek yönetim kurulundaki UBP’li ve DP’li üyelerin tamamen koptuğunu söyleyerek, “Sadece belli çevreler ve yandaşlar için bir-iki toplantı yapıldı ve terfi verme konusunda kavga çıktı. Yönetim kurulu bir tek toplantısını Kıb-Tek için yaptı diyemem” şeklinde konuştu.

Türk-Sen Başkanı Vekili Kalyoncu, Kıb-Tek yönetim kurulu kararıyla kurumun milyonlarca lira zarara uğratıldığını ileri sürdü.

BIÇAKLI

Basın toplantısında ilk sözü Arslan Bıçaklı aldı. Bıçaklı, kendilerini sadece üyelerin sosyal menfaatlerinin değil ülke sorunlarının da ilgilendirdiğini kaydederek, “Kurumlarımızın varlığını korumak temel görevimiz. Kıbrıs Türk halkını da toplumun malı olan kurumlara sahip çıkmaya çağırıyorum” dedi.

Ülkedeki birçok kurumun bilerek ekonomik dara düşürüldüğünü savunan Bıçaklı, bunun topluma, “battı, satmaktan başka çaremiz kalmadı” şeklinde açıklandığını söyledi.

Kıbrıs Türk Hava Yolları’nın (KTHY) da böyle batırıldığını belirten Arslan Bıçaklı, “KTHY’yi batıranlar kimlerdir? Nerde yargılandılar?” diye sordu.

Ulaştırma hizmetinin ve suyun da “daha ucuza mal edileceği” iddiasıyla özelleştirildiğini söyleyen Bıçaklı, “2 TL olan su tonu 6 TL’den satılıyor. Bir zaman 180-200 TL olan Ercan İstanbul seferi şimdi 600 TL” dedi.

Kıb-Tek ile ilgili de değerlendirme yapan Bıçaklı, “Kıb-Tek bir elektrik kurumudur. Hayır kurumu değil. Enerji üretir ve satar. Bunu kullananlar parasını öder, camiler de öder kiliseler de Başbakanlık da...” şeklinde konuştu.

Kıb-Tek’e daha önce de el uzatıldığını ama başarılı olunamadığını dile getiren Bıçaklı, Bakanlar Kurulu’nun bu kurumun özerkleştirilmesiyle ilgili kararı olduğunu söyledi, “Bu karara ne oldu?” diye sordu.

Kurumun özerk yapıyla yatırım yapabilecek, halka ucuza elektrik satabilecek noktaya gelebileceğini, bunun örneklerinin olduğunu belirten Bıçaklı, “Siyasiler o elciklerini bu kurumdan çekecek” dedi.

Kurumun işin ehli insanlar tarafından yönetilmesi gerektiğini de ifade eden Bıçaklı, “Kıb-Tek toplumun malıdır, siyasilerin babalarının malı değil” şeklinde konuştu.

Bıçaklı’dan sonra El-Sen Başkanı Umut Öksüzoğlu hazırlanan basın bildirisini okudu.

ÖKSÜZOĞLU

Kısa süre içinde 2016’nın Kasım ve Aralık aylarında elektrik tarifelerine iki kez zam yapıldığını kaydeden Umut Öksüzoğlu, “Elektrik üretimi için gerekli yakıt maliyeti arttı, bu gerçektir. Ancak, mevcut maliyetlerin yüksek olma nedenini tek başına yakıt ve döviz kuruna bağlamak doğru değil” dedi.

İnsanların düşük gelirlerine rağmen elektrik borçlarını bulup buluşturup ödediğini kaydeden Öksüzoğlu, devletin Ocak 2017 itibarıyla Kıb-Tek’e 102 milyon 435 bin 387 TL 53 kuruş borcu olduğunu ifade etti, “Maliye Bakanlığı borcu ödemeye yanaşmıyor” şeklinde konuştu.

“KIB-TEK YÖNETİMİ KILINI KIPIRDATMIYOR”

“Kıb-Tek yönetimi bu durum karşısında kılını kıpırdatmıyor” diyen Öksüzoğlu şunları ekledi:

“Kıb-Tek’i yönetenler açılmış davanın sonuçlanmasını beklemeden mahkemeden uzlaşmalı karar çıkardı, kurumu milyonlarca TL’lik alacağından mahrum etti, bunda da sakınca görmedi. Alım garantili fahiş kararlarla AKSA’yı ülkemizin başına musallat edenler, elektrik maliyetleri arttığında sorumluluğu Kıb-Tek’e yüklemekten geri kalmadı. Bugünkü elektrik tarifelerinin sorumlusu olanlar; sözde çare olarak TC’den kablo ile elektrik getirebilmek için protokoller imzalamaktan da geri durmadı.”

El-Sen’in yıllardır elektrik tarifelerinin nasıl ucuzlatılabileceğine ilişkin önerileri gündeme getirdiğini söyleyen Öksüzoğlu, hükümete “Kötü yönetiminizin ve hatalı kararlarınızın sorumluluğunu dar gelirli insanlara yüklemekten vazgeçin. Artık yeter” ifadeleriyle seslendi.

“YÖNETİM KURULU ARASINDAKİ UYUMSUZLUK, ELEKTRİK ARZ GÜVENLİĞİNİ TEHDİT EDER NOKTADA”

Kıb-Tek’in iyi yönetilmediğini de savunan El-Sen Başkanı Umut Öksüzoğlu, şunları söyledi:

“Yönetim Kurulu kendi içinde ciddi uyum sorunu yaşıyor, gerekli kararlar zamanında alınamıyor.

Elektrik hizmetinin sürdürülebilirliği ile ilgili alınması gereken kararlar ortada dururken, Yönetim Kurulu üyeleri, kendi partilerine yakın olan bazı kurum çalışanlarını yasa ve yürürlükteki Topu İş Sözleşmesine aykırı yöntemlerle terfi ettirebilmek için kavgaya tutuşuyor, toplantıları terk ediyor.

Yönetim Kurulu üyeleri, kavgalardan fırsat bularak aldıkları ihale kararları ile ilgili sonradan birbirlerini ya da kurum müdürünü suçluyor. Bunlar sıradan bir olaymış gibi geçiştirilemez. Kıb-Tek Yönetim Kurulu üyeleri arasındaki uyumsuzluk artık elektrik arz güvenliğini tehdit eder noktaya ulaştı.”

“TERMİK VE DİZEL SANTRALLER GEREKLİ KARARLAR ZAMANINDA ÜRETİLMEDİĞİ İÇİN AYLARDIR DEVRE DIŞI”

60 megavatlık termik Santral ile 35 megavatlık dizel santrallerin gerekli kararlar zamanında üretilmediği için aylardır devre dışı kaldığını da belirten Öksüzoğlu, şunları kaydetti:

“Üretimde 95 MW’lık yedek santral gücü, yönetim kurulu ve kurum müdürünün bitmeyen kavgaları ve bir kısım yönetim kurulu üyesinin kurum müdürü ile yaşadıkları husumet nedeniyle alınamayan veya uygulanmayan kararlar nedeniyle arızaları giderilemediğinden devre dışı tutuluyor.

60 MW’lık termik santral ünitesi, 19 Ağustos 2016 tarihinde çıkış trafosundaki arıza nedeniyle devre dışı kalmıştı. Trafonun, tamir için yurt dışına gönderilmesi veya yerine yeni trafo alınmasıyla ilgili karar ve ihale süreci beş aydır sonuçlandırılamadığından, 60 MW’lık üretim kapasitesi kullanılamıyor.

Dizel santrallerde 8 Kasım 2016 tarihinde meydana gelen arıza sonucu kullanılamaz hale gelen kesicinin yenisi ile değiştirilebilmesi gerekiyor. Bu nedenle devre dışı kalan 35 MW’lık santral gücünün yeniden devreye alınabilmesi için de gerekli karar geciktirildiğinden bu santraller de üç ay geçmesine rağmen henüz devreye alınabilmiş değildir. İçinde bulunduğumuz soğuk kış günlerinde oluşan talebin karşılanabilmesi geride kalan santrallerin arıza yapmaması şartına bağlı bulunuyor.

Sadece bu iki örnek bile halkımıza, kaliteli, kesintisiz ve mümkün olan en ucuz fiyata elektrik sunulmasını temin edecek kararları üretmekle görevli Kurum Yönetim Kurulu ve Kurum Müdürü’nün bu anlayıştan ne kadar uzak olduklarının açık ispatı.”

“YÖNETİM KURULU YAKIT İHALESİNİ GECİKTİREREK SUÇ İŞLİYOR”

Yönetim kurulunun yakıt ihalesini geciktirdiğini savunan ve bunun suç olduğunu da belirten Umut Öksüzoğlu, şunu ekledi:

“Kıb-Tek’e ait elektrik üretim santrallerinin 1 yıllık ihtiyacı olan 160 bin ton fueloil cinsi yakıtı temin etmek üzere ihaleyi kazanan firma ile imzalanan sözleşme; 12 Ocak 2017 tarihinde sona ermiştir. Yönetim Kurulu’nun sözleşme şartları gereği bu süreyi en fazla 1 ay uzatma yetkisi olmasına rağmen henüz ihaleye çıkılmamıştır. Kurum Yönetim Kurulu ve Kurum Müdürü kendi arasındaki kavgadan fırsat bulup ancak, 5 Ocak 2017 tarihinde bu konuyu hatırlayarak bir karar üretmiştir. Üretilen karar ile ihale gerçekleştirilip kazanan firma ile sözleşme imzalanıncaya kadar, mevcut firmadan ayni fiyat ve koşullarla yakıt temin edilmesi hususunda Kurum Müdürü yetkilendirilmektedir. Sözleşme gereği mevcut firma, 12 Şubat 2017 tarihine kadar ayni fiyat ve koşullarla yakıt temini konusunda yükümlülük altında bulunmaktadır. Henüz ihaleye bile çıkılmadığından sürenin aşılacağı açıktır. Bu tarihten sonra ilgili firma pek âlâ ayni fiyat ve koşullarla yakıt vermeyi reddedebilir. Böyle bir durumda yaşanacak elektrik kesintilerinin veya artacak maliyetlerin hesabını kim verecektir? Diğer yandan, ihalesiz yakıt temininin mevzuata uygun olmadığı açıktır.”

“ÇIKIŞ YOLU ÖZERKLİK...”

Kurumun bu durumdan kurtulmasının tek yolunun özerlik olduğunu ifade eden Öksüzoğlu şunları da belirtti:

“Yönetim Kurulu ve kurum müdürü kaynaklı yönetsel düzeydeki bozukluklar; mali bozukluklara da yol açmakta ve maliyetleri gereksiz şekilde artırmaktadır. Kurumun siyasilerin arka bahçesi haline getirilmesinden en fazla biz çalışanlar tedirginiz. Çıkış yolu olarak da en başta KIB-TEK’in özerkleşmesini önerdik. Bu içi boş bir öneri değildir. Mevcut yasada tadilatlar yapılmak sureti ile 4 yıl önce sendikamızın hazırlamış olduğu ‘Özerklik Yasası’, bu gün hükümet ortağı olan DP dahil şimdiki muhalefet partilerince KKTC Meclisi’ne de sunulmuştu. Hedef sürdürülebilir, denetlenebilir, şeffaf, siyasi müdahalelere kapalı ve konusunda uzman kişilerin oluşturacağı bir yapıdır.”

“KIB-TEK’İ YOK EDERKEN DAHA UCUZ ELEKTRİK GELECEK HİKÂYELERİNE İNANMAMIZI MI BEKLİYORLAR?”

Türkiye’den kabloyla elektrik getirilmesi konusunda da açıklamada bulunan Öksüzoğlu, şöyle devam etti:

“Türkiye’den kablo ile elektrik getirilmesi projesi sonuç olarak bir yatırımdır. Bu yatırımın; ekonomik, sosyal, finansal ve mühendislik yönünden analiz raporları var mı? Varsa bu raporları halkla niye paylaşmıyorsunuz? Yoksa KTHY yok edilirken ‘yeni ve daha ucuz uçuşlar’ vaat eder gibi şimdi de KIB-TEK’i yok ederken daha ‘ucuz elektrik gelecek’ hikâyelerine inanmamızı mı bekliyorlar?”

AKSA konusunda da açıklamada bulunan Öksüzoğlu, 2000 yılında, daha ucuz olacak iddiası ile AKSA’nın Kıbrıs Türk toplumuna dayatıldığını ifade ederek, şunu ekledi:

“7 yıl önce TC ve KKTC hükümetleri arasında imzalanmış 2010 – 2012 dönemini kapsayan dayatma protokole göre kamu eliyle yeni santral yapılmayacak, artan talep nedeniyle ortaya çıkan ihtiyaç, AKSA benzeri anlaşmalar yolu ile özel sektör eliyle karşılanacaktı. Kıb-Tek’in bölünerek özelleştirilmesi dayatma pakete göre yine şimdiki gibi asli hedefti. Peki, bu sürede ne değişti? KIB-TEK’in bölünerek özelleştirilmesi yine asli dayatma konusu. Değişen tek şey; AKSA’nın elektrik maliyetleri ve arz güvenliği üzerinde yarattığı olumsuz etkinin, Kıbrıs Türk toplumu tarafından artık yaşayarak öğrenilmiş olması sonucu AKSA’nın yerini, ‘yeni elma şekeri’ TC’den kablo ile elektrik getirme projesi aldı.”

“MALİYE BAKANLIĞI DAHİL BORÇLU DİĞER DEVLET DAİRELERİNİN ELEKTRİKLERİNİ KESMEYE BAŞLAYACAĞIZ”

Öksüzoğlu, taleplerini şöyle aktardı ve hükümete çağrı yaptı:

“Halkımızın ödeme gücünü çoktan aşan elektrik zammı geri alınmalıdır. Mevcut Kıb-Tek Yönetim Kurulu üyeleri ve kurum müdürü görevden alınarak, toplumsal faydayı gözetecek yeni bir Yönetim Kurulu’nun atanması talebimizin karşılanması öncelikli işlerin başında gelmektedir. Maliyet düşürücü önerilerimizle ilgili Hükümet tarafından atılacak adımları görmek istiyoruz. Öncelikli olarak gördüğümüz konular başta olmak üzere, taleplerimizle ilgili olarak Hükümet tarafından birkaç gün içerisinde herhangi bir adım atılmaması halinde; sendikamız, öncülük üstlenerek Maliye Bakanlığı dâhil borçlu diğer devlet dairelerinin elektriklerini kesmeye ve yurttaşlarımızı rahatsız etmeden başka bir takım eylemleri gerçekleştirmeye başlayacaktır.”

KALYONCU: “KIB-TEK’İN MİLYONLARCA LİRA KAYBI SÖZ KONUSU”

Tuluy Kalyoncu da bazı basın mensuplarının kurumun mali kayıplarıyla ilgili sorularını yanıtladı.

Kalyoncu, belediyelerin ve devletin elektrik bedellerinin Kıb-Tek ödenmesiyle ilgili sorun yaşadığını kaydederek, “Büyük işletmelerdeki sorunlar, teşvik konusunun şarta bağlanmış olması nedeniyle büyük oranda çözüldü. Cratos Otel’in adının anılması mahkeme süreciyle ilgili. Kıb-Tek yönetim kurulu mahkeme sürerken davacı ile anlaştı. Kıb-Tek’in milyonlarca lira kaybı söz konusu. Bu sadece yönetim kurulu kararıyla ilgili, mahkeme kararıyla değil. Yani bu zarar 9 milyon TL ve Cratos’la sınırlı kalmayacak. Yakın Doğu Üniversitesi’nin de benzer talebi var...”

Kurumda çalışan 30 kişinin maaşının ödenmemesi sorusuna ise El-Sen Başkanı Öksüzoğlu, şöyle cevap verdi:

“Arkadaşlarımıza maaşlarının ödenmesi gerekir. Bu iki partinin yönetimdeki kavgasıyla ilgili ve bu çalışına da yansıdı. Kıb-Tek yönetimindeki iki kanat tamamen kopmuş durumda. Bu yüzden Kıb-Tek siyasetten arındırılmalı. Yeni dönemde Kıb-Tek yönetim kurulu maalesef iyileştirme için veya halka ucuz ve iyi hizmet verilebilmesi için hiçbir adım atılmadı. Sadece belli çevreler ve yandaşlar için bir-iki toplantı yaptı. Terfi konusunda kavga çıktı. Yönetim kurulu bir tek toplantısını Kıb-Tek için yaptı diyemem.”

Turizm, endüstri, eğitim, hayvancılık ve tarım gibi alanlarda elektrik için verilen teşviklerle ilgili de açıklama yapan El-Sen Başkanı Öksüzoğlu, “Teşvik, artık Kıb-Tek üzerinden değil, Maliye üzerinden alınmalı. Teşviki veren devlettir, Kıb-Tek değil ama bu da kurumun üzerine kaldı. 2016’nın teşviki halen duruyor, ödeme yapılmadı” dedi.

Kıb-Tek’in halka maliyetin altında bir fiyatla elektrik satıldığı yönündeki söylemi onaylayan Kalyoncu, “Doğrudur” dedi.