Deniz Abidin

Elye Üreticiler Birliği başkanı Mehmet Bicen, patatesin Türkiye'ye ihracatıyla ilgili yaşanan sıkıntılarla 10 yıldır mücadele ettiklerini belirterek, ülkede patates üretiminin yılda iki kez yapıldığını ve hasat döneminde fabrikaya gönderilerek ziraat mühendisleri kontrolünde seçildiğini söyledi. Bicen, kontrol sırasında patatesin herhangi bir haşareye rastlanması durumunda kesinlikle paketlenmediğine dikkat çekti. Bicen, patatesin paketlenmesinin ardından tırlarla mühürlenerek limana gönderildiğini belirterek, ilgili uzmanlar tarafından yeniden incelenmek üzere  numunelerinin alındığını anlattı.

Bicen şunları söyledi: "Bir kontrol de limanda yapılır, sertifika düzenlenir. Hiçbir sorun yoksa, belgede, biz bunları kontrol ettik, temizdir denilir. İhracat yapılacak olan ülke Türkiye'nin mevzuatı sıfır toleranstır. Bu Türkiye'nin dış ticaret mevzuatıdır"

"Haşare analizi yapacak labaratuvarımız yok"

Bicen, ülkede ilaç ve ağır metal analizi yapan labaratuvarın olduğunu, ancak haşare kontrolü yapacak olan bir labaratuvarın olmadığına vurgu yaparak, bu analizin gözle yapılmakta olduğunu kaydetti. Bicen, "Bu işler gözle olmaz"diyerek, üreticiler olarak bu gibi sorunların yaşanmasını arzu etmediklerini ve her defasında Türkiye'ye gönderilen patateslerin geri dönmesini istemediklerini belirtti. Sorumlu olan tek mercinin Tarım Dairesi ve Tarım Bakanlığı olduğunu ifade eden Bicen, haşare labaratuvarı inşası için Türkiye'den üç kez para yardımında bulunulduğunu söyledi. "Biz adam olamadık"diyen Bicen, maddi kaynak olmasına rağmen projelendirmenin henüz yapılmadığına dikkat çekti.

"AB bizi kara listesine aldı"

Bicen, Avrupa Birliği'nin (AB) de haşare labaratuvarı yapılması için maddi kaynak sağlamak istediğini söyleyerek, Bunun Yüksek Anıtlar Kurulu'na takıldığını belirtti. Bicen şöyle devam etti: "Tarım, Turizm ve Ulaştırma Bakanlığı yetki karmaşası içine girdi. Uzlaşmaya varılamadı. Bunu başaramadığımızdan dolayı AB bizi kara listesine aldı.  Bu memleketi yönetmesi için seçtiklerimiz bizi yönetemiyor. Bürokratlar yetersiz. Devlete kapağı attılar, uğraşmak istemiyorlar. Bizi bu yaşananlarla Türkiye ile de karşı karşıya getiriyorlar"

Bicen, Türkiye Cumhuriyeti ile bir kıyı şeridi anlaşması olduğuna vurgu yaparak, bu anlaşmaya göre, analiz, kontrol ve KDV'nin olmaması gerektiğini hatırlattı. Bicen, Türkiye'nin sınır komşularıyla olan ticari ilişkisine de değinerek, analizin onlarla da yapılmadığını anlatarak, "Nasıl olur da Irak'tan tarımsal ürünler geçerken analiz yapılmıyorken, KKTC'den giden patates için sıfır tolerans uygulanıyor? "diye sordu. Avrupa Birliği'nin haşarede ve tarımsal ilaçlarda yüzde 1 ve yüzde 5 oranında toleransı olduğunu hatırlatan Bicen, Türkiye'nin KKTC'ye sıfır tolerans uygulamasının nedenini kamuoyuna bırakmak istediğini belirtti.

"Üretici çaresiz kaldı"

Elye Üreticiler Birliği başkanı Mehmet Bicen, üreticinin her defasında bu sorunlarla karşı karşıya kaldığına dikkat çekerek, Ticaret Odası yalanlasa  da Mersin Limanı'nda geçtiğimiz hafta içinde dönen  patatesin Yeşil Hat üzerinden Güney Kıbrıs'a geçtiğini söyledi. Bicen, "Ticaret Odası yalanlıyor. Biz izin vermedik diyor. Patatesin aynı patates olmadığını söylüyor. Ben soruyorum, üzerinde yazar mı ki biliyorsunuz. Hepsi olmasa bile büyük çoğunluğu Mersin Limanı'ndan dönen patatestir. Bir kısmı Güney'e bir kısmı da oradan İngiltere'ye gitti" diye konuştu.

Bicen, olayı şu şekilde anlattı: "Pergama'da 3 tıra el konuldu. Bu kaçakçılık olarak ortaya atıldı. Bunun nedeni ise AB uzmanlarının sürekli ara bölgede kalmamasından dolayı yaşandı. Bu durumu onaylamıyorum.  Ancak üretici çaresiz kaldı"

"İnsan ve hayvan sağlığına zararı yok"

Bicen, defalarca Türkiye'den dönmesiyle gündeme gelen patateste bulunan güve denilen haşarenin insan ve hayvan sağlığına kesinlikle bir zararı olmadığını belirterek, tohumluk olarak kullanılması durumunda verim kaybına neden olduğunu söyledi.