Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehtap Malkoç’un moderatörlüğünde gerçekleştirilen “Bilimsel Sağlık” programına bu hafta Dokuz Eylül Üniversitesi, Sağlık Meslek Yüksekokulu Müdür Yardımcısı, Yrd. Doç. Dr. Ayşegül Yurt konuk oldu. Söz konusu programda “Radyasyon ve Radyasyondan Korunma Yöntemleri” hakkında bilgiler paylaşıldı.

Yrd. Doç. Dr. Ayşegül Yurt, radyasyonun aslında günlük yaşantımızdan bir parça olduğunu söyleyerek, radyasyonun bilimsel anlamdaki tanımını ise “Radyasyon bir atomun kararlı hale gelebilmesi için çekirdeğinden ya bir elektromanyetik radyasyon ya da bir elektron tanecik yayınlayarak kararlı hale geçmesi sırasında yayınladığı enerjiye diyoruz.” ifadelerini kullandı. Yrd. Doç. Dr. Yurt, radyasyonu bu bilimsel tanımının arkasında günlük yaşantımızda çok yoğun olarak kullandığımızı, güneş ışınlarının bir kozmik radyasyon tipi olduğunu, bunun yanı sıra toprakta radon dediğimiz radyasyon tipinin, yine günlük yaşantımızın bir parçasında yer aldığını dile getirdi. Yrd. Doç. Dr. Yurt, ‘Radon’ dediğimiz radyasyonun suda, özellikle potasyum değeri yüksek olan yiyeceklerimizde, evimizin tuğlalarında bile olduğunu ve bu nedenden dolayı radyasyona bir şekilde maruz kaldığımıza vurgu yaptı. Özellikle müstakil evlerde, yani toprağa yakın evlerde ise gaz olarak yayılan radon radyasyonuna maruz kalma durumunun kaçınılmaz olduğuna dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Yurt, duvarlardaki çatlakların hemen kapatılması ve evi sık sık havalandırılması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Yrd. Doç. Dr. Ayşegül Yurt, bütün insanların doğal olarak radyasyona maruz kaldığını ama bu radyasyonun risk yaratmayan noktada yıllık alınabilecek değerleri olduğunu, mesela bizim ülkemiz için bu değerin yıllık 2.4 mSv olduğunu ve hepimizin bu radyasyona ister istemez maruz kaldığımızı belirtti. Bunun yanı sıra yaşamsal alan farklılığının da bu durumu etkilediğini bildiren Yrd. Doç. Dr. Yurt, örneğin denize kıyısı olan yani deniz seviyesine yakın bir yerde yaşayan insanların, rakım seviyesi yüksek bir yerde yaşayan insanlara göre daha az radyasyona maruz kaldığını ifade etti. Yrd. Doç. Dr. Yurt, radyasyonun doğal ve yapay radyasyon olarak iki şekilde değerlendirildiğini de kaydederek, “Doğal radyasyon kapsamında radon çok büyük bir rol oynamaktaydı fakat yapay radyasyon giderek radonun etkisini geçmeye başladı. Yapay radyasyona en çok hastanelerdeki tıbbi görüntüleme cihazları kullanılan tıbbi uygulamalarda maruz kalıyoruz.  Bu durumda gerekli olmadıkça bu tip tıbbi uygulamalardan, özellikle de tanısal amaçlı olanlarından kaçınmalıyız” ifadelerini kullandı. Yrd. Doç. Dr. Yurt, özellikle çocuklarda, bu durumun çok tehlikeli olduğunu bildirerek, uygulamanın gerçekten gerekli olup olmadığının bir daha sorgulanmasını tavsiye etti.

Bilimsel Sağlık programının söz konusu bölümü 14 Nisan 2017 Cuma günü, 19.40 – 20.25 saatleri arasında, BRT 2 kanalında yayınlanacaktır.