HEKİMLER KAYGILI: Kamuda görev yapan hekimler, düşük maaş ile yoğun mesai çalmaktan şikayetçi. Gelecek kaygısı taşıyan hekimler, Kamu Sağlık Çalışanları Yasası’nın tadil edilmesini, Özel Hastane Yasası, Hasta Hakları Yasası ve Genel Sağlık Sigortası’nın eş zamanlı ve bir an önce yürürlüğe girmesini istiyor

TIP-İŞ EYLEME HAZIRLANIYOR: Tıp-İş Başkanı Sıla Usar İncirli, kamuda çalışan hekimlerin kötü şartlarda çalıştığını ve istifa etmek zorunda kaldıkları belirterek, sağlıktaki sorunlara daha fazla sessiz kalamayacaklarını söyledi. “Sözün bittiği yerdeyiz” diyen İncirli eylemin kaçınılmaz olduğunu belirtti

“İSTİFA EDENLER HAKLI”: KTTB Başkanı Filiz Besim Hekimler gelecek kaygısı yaşıyor. Yasalar onları korumuyor. Çalışma saatleri bile belli değil. Aldığınız maaş ile ailenize bakamıyorsanız tabii ki bireysel kurtuluşunuzu düşünmek zorunda kalıyorsunuz.

BAKANLIK CİDDİYETİN FARKINDA: Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Ömer Gür: Sağlıkta ciddi sıkıntılar var ancak şuanda bir kaos yok. Sistemi düzeltmek, personel eksikliklerini gidermek, personelin uygun şartlarda çalışmasını sağlamak ve alt yapıyı düzenlemek için ciddi çalışmalar yapıyoruz

Duygu ALAN / Ceren Özbil

KKTC’de devlet hastanelerinde görev yapan 7 uzman hekimin ardı ardına istifa etmesi sağlık sektöründe huzursuzluğa neden olurken kamuoyunda da ciddi endişelere yol açtı.

Sağlık Bakanlığı yetkililerinden alınan bilgiye göre, kamuda görev yapan 7 uzman hekim farklı nedenlerden dolayı istifa etti, istifasını veren hekimlerden ikisi yurtdışına yerleşme kararı aldı.

Kamuda sözleşmeli olarak görev yapan bir uzman hekimin ise “uygun şartlarda çalışmadığı, performansı iyi olmadığı ve sürekli raporlar kullanmaya çalıştığı” gerekçesi ile sözleşmesi iptal edildi.

Hekimlerin ardı ardına görevden ayrılmaları ve özellikle sözleşmeli çalışan bir hekimin sözleşmesinin iptal edilmesi halen kamudaki görevini yapmakta olan hekimlerde gelecek kaygısı uyandırırken Tıp-İş, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği ve Kıbrıs Türk Serbest Çalışan Hekimler Birliği’nin başkanları, hekimlerin istifalarının altında yatan temel nedenin gerekli yasa çalışmalarının yapılmaması olduğunu savundu.

Birlik başkanları, sektördeki sorunların “Kamu Sağlık Çalışanları Yasası”nın tadil edilmesini, “Özel Hastane Yasası”, “Hasta Hakları Yasası” ve “Genel Sağlık Sigortası”nın eş zamanlı ve bir an önce yürürlüğe girmesi ile çözümlenebileceğini kaydetti.

Gür: 7 hekim istifa etti 1 hekimin sözleşmesi bitirildi

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Ömer Gür, 2014-2015 yılı itibari ile toplamda 7 hekimin, farklı gerekçelerle istifa ettiğini 1 hekimin de çalışma performansının yetersiz olması ve sürekli rapor kullanmaya çalışması sebebi ile sözleşmesinin bitirildiğini açıkladı.

Havadis’e açıklamada bulunan Müsteşar Ömer Gür, hekimleri deşifre etmemek adına kamu görevinden ayrılan hekimlerin isimlerini ve hekimlik branşlarını açıklamaktan kaçındı.

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Ömer Gür, kamudaki görevinden istifa eden hekimlerin istifa nedenlerinin ise özel ailevi sorunlar veya özeldeki işlerinin yoğunluğu olarak bildirdiklerini, bazı hekimlerin ise daha iyi koşullarda iş buldukları için istifa ettiklerini kaydetti.

“Sıkıntı var ama kaos yok”

Ömer Gür, şuanda sağlıkta ciddi sıkıntılar olduğunu ancak bakanlığın bu sıkıntıları çözmek için ciddi çalışmalar yürüttüğünü söyledi.

Sıkıntıların giderilmesi hususunda hem yetkililer ile hem de sağlık çalışanları ile bakanlığın irtibat halinde olduğunu kaydeden Gür, “Şuanda bir kaos ortamı yok, ancak spekülasyonlar var. Sistemi düzeltmek, personelimizin eksikliklerini düzeltmek için mevcut personelimizin uygun şartlarda çalışması için ve alt yapı için ciddi çalışmalar yapıyoruz.” Sorunları dile getirirken ve çözüm ararken kullanılan dile dikkat edilmesini isteyen Gür,  “Kaos ve panik yaratmadan gerekli hassasiyetleri oluşturmak gerekir” dedi.

“Kadro en büyük sorun”

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Ömer Gür, sorunlara çözüm ararken Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği ve Tıp-İş ile de irtibat halinde olduğunu kaydetti.
Gür, her iki örgütün şikayetinin sorunların bir an önce çözümlenmemesi olduğunu belirterek, “Haklı oldukları birçok konu vardır. Biz de elimizden geldiğince bunları hızlı bir şekilde yapmaya çalışıyoruz” dedi.

“Sağlıktaki şikayetlerden bir diğerinin ise kadroların yeterince açık olmamasıdır” diyen Müsteşar Ömer Gür, “2015 yılı üzerinden konuşursak sadece hekimlerde değil hemşirelerde ve diğer personel sayısında da çok ciddi eksiklikler vardır. Yasaları yapacak yeterli hukukçumuz yok İdari amirimiz yoktur, röntgen teknisyenimiz yoktur. Ciddi hemşire eksikliğimiz vardır” dedi.

Gür, tüm eksikliklere rağmen birçok alanda da gelişmeler yaşandığını savundu:  

“Dört yerde ‘112’ açtık. Evde bakım hizmetlerini başlattık. Bu dar kadrolarla mümkün olduğu kadar elimizdeki personel ile ve bize verilen yetkiler ile bunları sürdürmeye çalışıyoruz” dedi.
Gür, ayrıca sağlık konusunda tüm dünyada sıkıntı olduğunu ancak KKTC’de sağlıktaki sorunların mümkün olduğunca minimize etmeye çalıştıklarını belirtti.

Münhali yapılan kadrolar…

Yetki isteyip de yetkisi gelmeyen hekimler de olduğunu kaydeden Ömer Gür, yetki gelip kamuda münhal edilen kadroları ise şu şekilde sıraladı: “1 Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı, 1 Nöroloji Uzmanı, 1 Cerrahi Uzmanı, 1 Psikiyatri Uzmanı, 1 Kardiyoloji Uzmanı, 1 Endokrin Uzmanı, 1 Göğüs Cerrahisi Uzmanı, 1 İlkyardım Nöbetçi Doktoru, 1 Çocuk Sağlığı Uzmanı, 1 Diş Hekimi, 1 Pratisyen Hekim, 1 Biyolog, 1 Eczacı, 1 Anestezi Teknisyeni.

Besim: Hekimler geleceğinden kaygılanıyor

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Filiz Besim, gelinen noktada kamuda görev yapan hekimlerin geleceğini güvende hissetmediğine vurgu yaptı. Besim, Birçok hekimin bu nedenle kamudaki görevlerinden ayrılarak, kendilerini güvende hissetikleri yerlere gittiklerini belirtti.

Besim, “Hekimler gelecek kaygısı yaşıyorlar, çalıştıkları ortamdan kaygı duyuyorlar. Yasalar onları korumuyor. Çalışma saatleri bile belli değil. Bunların hepsi hekimleri maddi manevi yönden huzursuz etmekte ve daha garanti bir yaşam arayışa yönlendirmektedir. Bazı hekimler, en azından yasalar karşısında daha bağımsız olmak için adayı terk etmiştir ya da devlete bağlı olmadan çalışmaktadır. Devlet sağlık çalışanları için maalesef bir yasa yapmamış yasasız çalıştırmaktadır. Hekimlerin bu kararları da ahlaki olarak sorgulanmamalıdır çünkü eğer siz kendinizi güvencede hissetmiyorsanız güvencede hissettiğiniz yerde olmak hakkınızdır. Bunun ahlaki bir boyutu yoktur. Aldığınız maaş ile ailenize bakamıyorsanız tabii ki bireysel kurtuluşunuzu düşünmek zorunda kalıyorsunuz. Devletin görevi halkın hizmet almasını sağlamaktır, sağlık çalışanını ve halkın aldığı sağlık hizmetinden mutlu, memnun etmektir ve mutlu hekim demek mutlu hastalar demektir” diye konuştu.

Besim, sağlıktaki bir diğer sorunun ise Kamu Sağlık Çalışanları Yasası’nın 2011 yılından beri tadil edilmemesi olduğunu kaydetti.

Filiz Besim, devletin bu hususta irade göstererek bir an önce Kamu Sağlık Çalışanları Yasası’nı düzenlemek zorunda olduğunu dile getirdi.

“Bizi görmeyen duymayan bir hükümet var”

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Filiz Besim, sağlıkta çok ciddi bir kriz ve kaos olduğunu söyleyerek sektördeki sıkıntılar ve çözümü konusunda sürekli basın bildirisi yaptıklarını ancak karşılarında kendilerini duymayan, görmeyen bir hükümet olduğunu ifade etti.

Besim, “Eğer devletin hastanesinde hekimi, okulunda öğretmeni olmayacaksa bu nasıl hükümet” diye sordu.

“Sistem çöktü hekim ve hastalar altında kaldı”

Filiz Besim, ayrıca sağlıkta kamu ve özelin de uyum içerisinde olması gerektiğini ancak devletin ne özelde ne de kamuda sistem kuramadığını kaydetti.


Berksel: Hekimler huzursuz ve tedirgin

Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Ersan Berksel, sağlıktaki mevcut sıkıntıların üzerine ikinci iş yapan bir hekimin de görevinden alınmasından sonra kamuda çalışan diğer bazı hekimlerin huzursuz olduğunu ve bir tedirginlik içerisine girdiklerini söyledi.
Berksel, kamudaki görevinden istifa eden veya emekliye ayrılmak isteyen hekimlerin isimlerinin ise Sağlık Bakanlığı’na verildiğini kaydetti.

İncirli: Zor şartlarda çalışıyoruz

Tıp-İş Başkanı Sıla Usar İncirli, sağlık sistemi konusunda yasal çalışmaların yapılmaması nedeniyle kötü şartlar altında çalışılmaya mahkum edilen birçok doktorun istifa ettiğini açıkladı. Yasal çalışmalar yapılmadığı için sağlıkta kaos olduğunu vurgulayan İncirli, birçok alanda kadro eksiklileri olduğunu ve hekimler bundan dolayı baskı altında olduğunu anlattı. İncirli ayrıca hastanelerde fiziki yetersizliklerde olduğunu kaydetti.

“Hekimler farklı alternatifler aramaya başladı”

İncirli, hekimlerin artık dayanamayacak duruma geldiğini ve bu nedenle farklı alternatifler aramaya başladığını söyledi. Birçok hekiminin son yıllarda işinden istifa ederek, Türkiye’de ya d başka bir ülkede işe başladığını kaydeden İncirli, “Yeni göreve başlayana meslektaşlarımızın özlük haklarının yetersizliği onları göçe zorluyor. Son üç dört yıl içinde kamu hastanelerinden ayrılanların sayısı oldukça fazla. 3 tane radyoterapi uzmanı, ülkeden ayrıldı. Bunları ülkemizde tutamadık. Ayrıca onkoloji hastanesi yapılıyor. Onkolog yok. Kanser çok ciddi bir sorun. Onlara bakacak onkoloji uzmanına ihtiyaç var. Ancak Kıbrıslı Türk onkoloji uzmanı olmasına rağmen bu ülkede çalışmak istemiyor. Yeterli olanakları sağlamadığımız için izim doktorlarımız ülkeden ayrılıyor ve onların yerine yurt dışından doktor getiriyoruz” şeklinde konuştu.

“İki tane plastik cerrah kaldı”

Kamusal alanda hızla kan kaybedilmeye devam edildiğini söyleyen İncirli, plastik cerrahi konusunda da 4 uzmandan ikisinin istifa ettiğin söyledi. Geri kalan iki doktorun ise 365 günün 188 günü oncall çalışmak zorunda bırakıldığını ifade eden Tıp-İş başkanı devletin bir an önce sağlık sistemini ele alması için çağrı yaptı. İncirli, “Devlet elini sağlık sisteminden çekti” diyerek, mesleğe duydukları saygı nedeniyle Diparpaz’dan Yeşilırmak’a kadar herkesin eşit şekilde sağlık hizmeti alması gerektiğinin savundu.

“Herkes huzursuz”

Bir önlem alınıp gerekli yasaların hazırlanmaması durumunda istifaların hızla artacağına işaret eden İncirli ayni durumun özel sektör içinde geçerli olduğunu belirtti. İncirli “Kamu Sağlık Çalışanları Yasası”nın tadil edilmesi, “Özel Hastane Yasası”, “Hasta Hakları Yasası” ve “Genel Sağlık Sigortası”nın eş zamanlı olarak ele alınması ve bir an önce yürürlüğe girmesi gerektiğini savundu. Bu yasaların en kısa sürede yürürlüğe girmemesi durumunda hekim istifalarının artarak devam edeceğini belirtti.

Tıp-İş başkanı Sıla Usar İncirli, 2009 yılında yürürlüğe giren “Kamu Sağlık Çalışanları Yasası”nın 43. maddesinin tadil edilmesi gerektiğini bildiren Anayasa Mahkemesi kararının üzerinden tam 4 yıl geçip üzerinden 5 tane Sağlık Bakanı değiştiğini kaydetti ve yasal düzenlemelerin yapılıp ileri sürdükleri sağlık sistemindeki “kaotik durumun” düzeltilmesi gerektiğini vurguladı.

“Kadro alamayan hekimler var”

Yıllarca devlette hizmet vermiş ancak kadro alamamış hekimler de olduğunu hatırlatan İncirli, bu nedenle de birçok sorun yaşandığını ifade etti. İncirli “Tüm bu sorunların çözülmesi için daha kaç hekimin istifa etmesi gerekiyor” sorusunu sordu.

“Eylem kapıda”

Tıp-İş Başkanı İncirli tüm bu sorunlara artık daha fazla sessiz kalamayacaklarını söyleyerek, önümüzdeki günlerde ciddi eylem planlarının kapıda olduğunu söyledi. İncirli “Sözün bittiği yerdeyiz bizim için eylem zamanı” dedi.

Gardiyanoğlu: Sorunlar ortak 

Serbest Çalışan Hekimler Birliği Başkanı Remzi Gardiyanoğlu, Kamu Sağlık Çalışanlarının “haklı isyanına”, Kıbrıs Türk Serbest Çalışan Hekimler Birliğinin de ortak olduğunu söyledi.

Gardiyanoğlu yaptığı yazılı açıklamada, hükümetlerin sosyal devlet olmanın sorumluluğu gereği, kamuya sağlığı her ne koşulda olursa olsun ulaştırmakla yükümlü olduklarını kaydetti.

Gardiyanoğlu, “kamu hekimlerinin ikinci iş yapmalarına Sağlık Bakanlığı’nın göz yummasına” karşı başlattıkları hukuk mücadelesinin hedefinde, kamudaki meslektaşlarının değil, Sağlık Bakanlığı’nın sistemsizliği ve alışkanlık haline getirilmiş olan “iradesizliği” bulunduğunu ifade etti.

Aynı alışkanlığın, bugün genel sağlık sigortasına geçme projesini de hayalle eşdeğer kıldığını savunan Gardiyanoğlu, bunun halka yapılabilecek en büyük ihanetlerden birisi olduğunu iddia etti.

Önümüzdeki günlerde “yaşanacak kaosun” gerçek sebebi ve baş aktörünün, ne kamu ne de serbest çalışan hekimler olacağını vurgulayan Gardiyanoğlu, “Baş aktör, kamuya eşit sağlık hizmeti sunmakla yükümlü siyasi irade ve bu iradesizlikten beslenen statükodur” ifadelerini kullandı.

Tıp-İş’in dün yaptığı basın açıklamasının tamamına katılıp desteklediklerini belirten Gardiyanoğlu, bugün gerçekleşmesi artık “hayal” olan “Sağlık Reformunun” yerine, ülke için daha uygun ve uygulanması daha pratik “Genel Sağlık Sigortası Tabanlı Karma Sağlık Sistemi”ni tartışmak üzere ilgili makamları görüşmeye davet ettiklerini açıkladı.

Gardiyanoğlu, açıklamasında “Ülkemizdeki sağlık sistemini düzeltecek, halkımıza hekim seçme hakkını verecek, hekimlere temiz, tertipli, adil, barışçıl ve kendilerine yakışır sağlık hizmeti verecek bir sağlık sistemi ve ortamı tesis edilene kadar yapılacak her grevi desteklemek bizlerin de görevidir” ifadelerine yer verdi.