Özlem Çimendal / Deniz Abidin

Dikmen köyü sakinleri ülkenin içinden geçtiği son sürecin oldukça kritik bir süreç olduğunu dile getirerek, her alanda yaşanan belirsizliğin kendilerini tedirginliğe sevk ettiğini vurguladı.

Ülkenin içine girdiği çıkmazın sorumlusunun yine önce halk daha sonra ise yönetim becerisini yitirdiklerini ifade ettikleri hükümetler olduğunu söyleyen Dikmenliler, kendi üretimi ve kendi parası olmayan bir ülkenin ekonomik olarak ayağa kalkamayacağı görüşünde birleşti. Dikmenliler ayrıca, son yapılan zamların ve dövizin ani yükselişinin de TL’ye geçilmesini elzem kıldığına vurgu yaparak, halkın geçim derdinde olduğunu siyasilerin ise Mercedes derdinde olduğunu söyledi. Dikmenliler, siyasileri halkın gündeminden uzak hareket etmekle de eleştirdi.

Turan Cenk: Ülkenin acilen toparlanmaya ihtiyacı var

“Ülke ekonomik olarak bir çıkmazın içerisinde şu an. Ambargolar altında yeterince ezildik ve hala da ezilmeye devam ediyoruz. İhracatta başarılı değiliz, kendi üretimimiz deseniz keza aynı şekilde maliyetleri karşılayamaz çiftçi ürünler de ya az çıkar ya da pahalı. Durum böyle olunca ne malımızı pazarlayıp ekonomimize katkı sağlayabiliyoruz ne de kendi ayaklarımız üzerinde durabiliyoruz. Bu şartlar altında olan bir ekonominin sürdürülebilir olduğundan bahsedebilir miyiz? Hayır. Türkiye’nin her yıl yaptığı katkı olmazsa ekonomi daha da kötü bir hal alacak en azından bizim kasamızda olmayan dıştan gelen parayla maaşlarımız ödeniyor. Kıbrıs görüşmelerinde Rum tarafı anlaşmadan yana değil, bunu açık ve net bir şekilde görüyoruz. Ben zaten Rumların hiçbir zaman anlaşma için niyetli olduğunu da düşünmedim. Belki siz anlatılanlardan duyuyorsunuz ama ben bunları bire bir yaşadım 58’de Limassol’da okurken önümüzü kesip bize hakaretler yağdırdıklarını da gördüm o yüzden bir anlaşmadan yana olduklarını düşünmüyorum. Eğer bir şey olacağı da varsa olsun, yoksa biz de ne yapmamız gerekirse kendi yolumuzu çizelim, ülkenin toparlanmaya ihtiyacı var.”

Mustafa Ancın: Ülkede ekonomi mi kaldı? Batan batana

“Ülkede ekonomi mi kaldı. Batan batana. Bir ülkenin ekonomisini ayakta tutan birinci etken o ülkenin üretimidir. Biz de ne üretim var ne de yurt dışına satış var. Bu olmadığı sürece de ekonomimizin düzgün ve stabil bir zemine oturması mümkün değildir. Bankalar da batmaya başladı artık. İnsanların yaşam refahları yerlerde sürünüyor. Ülkenin içine düşürüldüğü durum bizi yöneten siyasilerin idaresizliğinden kaynaklıdır. Ekonomik ve diğer yönlerden gittikçe geriye gitmemizin tek sorumlusu siyasilerdir başkası değil. Ülkenin içerisinden geçtiği bu ekonomik çıkmazdan çıkmanın tek yolu acilen TL’ye geçiş yapmamızdır. Yoksa her tuttuğumuz elimizde kalır, hiçbir şeyi düzeltemediğimiz gibi daha da batmaya devam edeceğiz. Kıbrıs konusuna değinecek olursam, eğer kamuoyuna yansıdığı gibi bir toprak alışverişi yapılacaksa elimizde olan toprak da kalmayacak demektir. Bizi bundan sonraki kritik süreçlerde nelerin beklediğini artık kestiremiyoruz. Bir belirsizlik ile karşı karşıyayız.”

Mehmet Bahadır: Siyasilerin derdi başka, halkın derdi başka

“Ülkeyi yönetmekle görevli siyasilerimizin derdi başka halkın derdi başka. Biz geçim derdinde onlar ise Mercedes derdinde. Bizim gündemimizden çok uzak siyasiler. Halka biraz da olsa kulak vermeleri gerekir. Ekonomimizi direkt etkileyen Türkiye’dir. Türkiye’deki siyasi dalgalanma ya da önemli olaylar direkt bizim de ekonomimize yansımaktadır. Bizim de ekonomimizin toparlanması Türkiye’nin istikrarlı ve sakin bir yapıya kavuşmasıyla gerçekleşecek. Aksi takdirde Türkiye nereye savrulursa biz de o taraf savrulacağız.”

Mehmet Gaziler: Bizim gibi halka yaşadıklarımız müstahaktır

“Bizim gibi bir halka bence bu yaşadıklarımız müstahaktır. Bu durumu biz kendi ellerimizle yarattık aslında. Öyle bir toplum olduk ki bize dokunmayan yılan bin yaşasın der olduk. Halk sessiz, hiçbir şeye itiraz edip ses çıkarmıyor. Durum böyle olunca da yaşananları gayet doğal karşılamaz gerekir bence. Suçu önce kendimizde aramamız gerekir bizim. İcraat gerekli artık bu ülkeye başka kurtuluşumuz yok bizim. Ne doğru düzgün ekonomimiz var ne de kasamızda kendimize ait paramız. Kendi parası olmayan ekonomisi dahi kendine ait olmayan bir ülke tam da içinde yaşadığımız ülkedir.”

Ahmet Balcıoğlu: Ülkenin ekonomik sorunu hepimizi düşündürüyor

“Kıbrıs meselesi öncelikli gündemim, umarım bir an evvel bir anlaşma olur ve aslında var olduğu söylenen barışı bir arada yaşayarak görürüz. Ülkede bir kesim var ki anlaşma olsun istemiyor çünkü onların çıkarlarına ters düşüyor. Onlar hiçbir şartta anlaşmadan yana değiller aslında, tarafmış gibi görünüp alttan alttan bu işi bozmak için çaba sarf ediyorlar. Köyümüzün yapılaşmasından da verilen hizmetten de oldukça memnunuz diyebilirim. Ülkenin ekonomik sorunu ise hepimizi düşündürüyor. Planlı bir mekanizma çalıştırılmazsa ekonomik olarak gidişatımız pek de iç açıcı görünmüyor.”