Zorkun TAŞER

Kuzey Kıbrıs’ta çocuk suçluların sayısı her geçen gün artış gösterirken, yıllar önce anlamsız bir şekilde kapatılan Islah Okulu’nun yeniden açılması isteniyor. Ancak siyasiler bu yönde herhangi bir adım atmıyor.

Konu ile ilgili konuşan uzmanlar, çocuk mahkumların, ağır hükümlü mahkumlarla birlikte cezaevinde tutulmasının sakıncalarına dikkat çekerken, eski Başbakanlardan Hakkı Atun, İngiliz döneminde ıslah okulunun Lapta’da kurulduğunu anımsatarak “bunun en büyük yararı çocuk suçluları iyi bir sanatkar olarak yeniden topluma kazandırmaktır” dedi.

Hakkı Atun, 1954-55 yılında Lapta’da, çocuk suçluların topluma kazandırılması için faal durumda bir Islah Evi olduğunu çok iyi hatırladığını, hatta buradaki çocuklarla kendilerinin bir de futbol maçı yaptıklarını söyledi.  Atun, “Lapta’daki bu Islah Evi’nde o dönem Türk müdürlerde görev yapıyordu. O zaman bu Islah Evi’nde Türk, Rum ve diğer azınlıklardan olan çocuk suçlular kalıyordu. Burası cezaevi değil küçük yaşta suç işleyenlerin yeniden topluma kazandırılması için kurulan bir okul görünümündeydi. Suç işleyip Islah Evi’ne gönderilen çok sayıda çocuk, içeride öğrendikleri meslek sayesinde çıktıklarında birer zanaatkar oluyordu. Bir daha suça karışmıyordu” dedi.
Atun, günümüzde de devlet yöneticilerinin çağa uygun bir Islah Evi açmaları gerektiğini kaydetti.

Şu anda 5 çocuk cezaevinde

KKTC’de  çocuk suçluların sayısı her geçen gün artış gösterireken, Anayasa’da yer almasına karşın bir  ‘Islah evi’nin’ olmayışı, adeta bu suçların artmasına davetiye çıkarıyor. 

Merkezi Cezaevi’ndeki 299 hükümlü ve hükümsüz tutukludan 5’i, 18 yaşının altında. Çocuk Yasası’nda, Islah Evi’nin düzenlenmesiyle ilgili madde olmasına rağmen, ülkemizde hala böyle bir yapının olmayışı, genç suçluları yetişkin mahkumlarla birlikte kalmak zorunda bırakıyor.

Mamalı: Somut adım yok

Avukat Barış Mamalı, çocukların topluma kazandırılması için ıslah evinin şart olduğunu belirtti.

Mamalı, “Islah evi yapımıyla ilgili somut hiç birşey yok. Bir ıslah evi yapılmadığı sürece, çocuklarımız suç işleyerek cezaevine yeniden dönecektir” dedi.

“Islah evinin olmayışı çağdışılık”

Mamalı açıklamasında, modern ceza infaz sistemlerinin kullanıldığı diğer ülkelerde, çocuk suçluların büyük yaştaki suçlularla değil de ıslah evlerinde kendi yaş gurubundaki çocuklarla tutuklu olarak bulunduğunu, fakat bu sistemin KKTC Anayasası’nda bulunmasına rağmen uygulanmadığını belirtti.
Mamalı, “Uygar ve medeni hukuk anlayışına sahip ülkelerde, çocuk tutuklular ve hükümlüler için özel infaz kurumları bulunmaktadır. Islahevi, çocuk tutukevi gibi adlandırılan bu kurumlarda 18 yaşın altındaki mahkum ve tutuklulara yönelik büyüklerden çok farklı sosyalleşme, caydırma, ıslah ve disiplin kuralları uygulanmaktadır. Büyükler ile aynı çatı altında bulunmalarının yaratacağı olumsuz etkiler, psikolojik zararlar, uğrayacakları istismar  ve daha birçok negatif etkilerden çocukların uzak tutulması zaruri görülerek bugünün insan hakları anlayışında “Özel kurumlar” adı altında çocukların ceza infaz veya tutukluluk hallerini, ki bugün birçok ülkede çocukların tutuklanması da büyük oranda azaltılmıştır. Geçirmeleri tasarlanmış ve uygulama bulmuştur. Bunun aksini düşünmek veya uygulamak çağdışılık ve insancıl olmamakla eşdeğerdir” ifadelerine yerverdi.

Devlet yasaları çiğniyor

Ülkemizde hala yapımı başlanmamış bir ıslah eviyle ilgili olarak, Fasıl 157’deki Çocuk Suçluları Yasası ve Çocuklar Yasası Fasıl 352’de, çocukların cezaevinde tutulamayacağı yönünde yasa olduğunu anımsatan Mamalı, “Ülkemizde halen ıslahevi konusunda adım atılmamış olması insana gösterilen değer açısından aşağılayıcı bir durum yaratmaktadır. Fasıl 157 Çocuk Suçluları Yasası ile fasıl 352 Çocuklar Yasası birlikte değerlendirildiğinde çocukların kesinlikle cezaevinde bulunmamaları gerekmektedir. Islah evinin kurulabilmesi ve hatta çocuklar için özel tutukevi açılabilmesi için yasal zemin mevcuttur. Sadece çağa uygun bazı yasal tadilatların yapılmasıyla bunları gerçekleştirmek mümkündür.” dedi.

Anayasanın değiştirilmesine gerek yok

Mamalı ayrıca, Anayasa Referandumunun gerçekleşeği zaman, milletvekillerinin halka ‘Evet’ denmesi halinde çocuk mahkemeleri ve ıslah evlerinin kullanılacağını söylediğini anımsatarak, halbuki ülkede çocuk mahkemeleri, ıslahevi ve çocuk tutukevi kurulabilmesi için Anayasanın değiştirlmesine hiç de gerek yoktur. Yasa veya tüzükler yoluyla bunu yapabilirsiniz. Kaldı ki mevcut yasalarda hükümete, ıslahevi, çocuk tutukevi ve çocuk mahkemesi kurma yetkisi verilmektedir. Hükümetler bu konuda samimi olmadıkları için bir şey yapmamaktadırlar. Fasıl 352’nin 38. ve 39. maddelerine bakarsanız orada ilgili müdürün bir özel mülk sahibi ile anlaşarak onun evini çocuklar için “tutukevi”ne çevirme hak ve yetkisi bile vardır. Önemli olan yetkilerinizi kullanarak insanlık adına hizmet etmektir.” dedi.

Başel, “Hükümette icraat yok”

Sosyal Hizmet Uzmanı Barış Başel’de, Mamalı’nın ifadelerine destek vererdiğini belirterek, “ıslah evi değil, ıslah okulu” yapılması gerektiğine vurgu yaptı.

Başel, yasalarda düzenleme yapılarak, denetimli serbestlik yasası doğrultusunda çocuklar sabah 8, akşam 5’e kadar okula gidildiği gibi ıslah okullarına gönderilebilir ve bu sayede çocukların özgürlüğünün kısıtlamadan daha sağlıklı bireylerin yetiştirilebileceğini aktardı.

Çocukların sosyal hayata uyumlarını cezaevlerinden çıktıklarında başarmakta zorluk çektiklerini ve üç ay içerisinde bir suç işleyerek yeniden cezaevine gönderildiklerini belirten Başel, “Islah evi ile ilgili şuanda hiç bir görüşme yapılmıyor. Acilen görüşülerek, bu proje hayata geçirilmelidir.” dedi.

Yasa onaylanırsa, çocuk tutukevi yapılacak

Uyuşturucu ile Mücadele Komitesi Başkanı Hasan Karaokçu ise, Avukat Barış Mamalı ve Sosyal Hizmetler Uzmanı Barış Başel’in söylediklerinin aksine, komitenin çocuk suçlular için yasa tasarısının görüşüldüğünü ve görüşülen yasanın kabinede onaylanması durumunda, 2015 yılı sonuna doğru çocuk tutukevi’nin yapımının gerçekleşeceğini söyledi.