TC Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörle mücadeleyle ilgili, "Biz sonuca yaklaştıkça bu durumdan rahatsız olanların farklı yol ve yöntemlerle sorunu yeniden derinleştirmeye, ülkeyi yeniden kan gölüne çevirmeye çalıştığını gördük" dedi.

Ankara'da düzenlenen 3. Uluslararası Ombudsmanlık Sempozyumu'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörle mücadeleye ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin tarih boyunca terörün kanlı ve sıcak yüzünü hep çok yakından hisseden bir ülke olduğunu belirten Erdoğan, "Terörle mücadele tarihimizde binlerce şehidimiz, on binlerce kaybımız var. Bugün de yeni bir terör dalgasıyla ve bunun getirdiği acı kayıplarla karşı karşıyayız" dedi.

"SİVRİSİNEKLE UĞRAŞMAKTANSA BATAKLIĞI KURUTMA ANLAYIŞIYLA REFORMLARA GİRİŞTİK"

2003 yılından itibaren Türkiye'de demokrasi ve kalkınma mücadelesi verirken en önemli hedeflerden birinin teröre zemin hazırlayan sebepleri ortadan kaldırmak olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Sivrisineklerle uğraşmaktansa bataklığı kurutma anlayışıyla hem kalkınma hem de demokratikleşme yolunda büyük reformlara giriştik. Bu yönde Türkiye normalleşme yolunda çok önemli bir mesafe katetti. Demokratik açılımla başlattığımız çabaları Milli Birlik ve Kardeşlik Projesiyle devam ettirdik. Ardından çözüm sürecini devreye aldık. Ancak biz sonuca yaklaştıkça bu durumdan rahatsız olanların farklı yol ve yöntemlerle sorunu yeniden derinleştirmeye, ülkeyi yeniden kan gölüne çevirmeye çalıştığını gördük. Çünkü şunu görüyorlardı, Türkiye çözüm süreci ile barışı yakalayacak ve dünyada en saygın, en güçlü ülkeler arasına girecek. Bunu görenler, "biz Türkiye'yi nasıl böleriz, Türkiye'de nasıl huzursuzluğun zeminini oluştururuz" bunun gayretinin içine girdiler" ifadelerini kullandı.

"TERÖRİZME, TERÖRİSTLERE BU KADAR GÜÇLÜ SİLAHLARI VEREN MAHFİLLER NERESİDİR?"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Buradan soruyorum, terörizme, teröristlere bu kadar güçlü silahları veren mahfiller neresidir? Bu destekleri verenler neresidir? İçeriden dışarıdan bu destekler bir yerden geliyor. Bu destekleri verenler bilesiniz ki bu ülkenin içinden değil dışından. Bunu verirken de sadece bu güzel ülkemizi parçalamak, milletimizi bölmek için yapıyorlar. Çözüme en çok yaklaştığımız yıl olan 2013 yılından bu yana yaşanan hiçbir hadisenin diğerinden bağımsız olmadığını çok iyi biliyoruz. Dışarıdan alınan bu desteklere içerinden ne yazık ki ciddi manada medya desteği de veriliyor, parasal destek de veriliyor. Buna rağmen sonuna kadar ümidimizi muhafaza etmeye çalıştık, sabrettik, mücadelemizi sürdürdük. Ülkenin geleceğini karartmak için her türlü tahrike, her türlü vicdansızlığa, ahlaksızlığa başvuranlar karşısında milletimizle birlikte dirayetimizi koruduk."

"AKSİ TAKDİRDE İNANIN BANA SÖYLEYECEK ÇOK SÖZÜMÜZ VAR"

Bölücü terör örgütü PKK'nın Temmuz ayında saldırılara yeniden başladığını hatırlatan Erdoğan, "O günden beri şehit olan her güvenlik görevlimizin, ölen her vatandaşımızın acısı yüreğimizi kor bir ateş gibi yakıyor. Milletimize karşı olan sorumluluğumuz, sağduyumuzu muhafaza etmemizi gerektiriyor. Aksi takdirde inanın bana söyleyecek çok sözümüz var. Terör örgütü ve onunla aynı çizgide olmaktan hicap duymadığını gördüğümüz güya siyasetçi, medya mensubu, sivil toplum kuruluşu temsilcisi bir güruh, milletimizi birbirine düşürmeye çalışıyor. Yapılan eylemlerin, verilen demeçlerin, atılan manşetlerin, yazılan köşe yazılarının sosyal medyada kesintisiz yürütülen manipülasyonların tek hedefi Türkiye'de bir toplumsal çatışmanın zeminini oluşturmaktır" diye konuştu.

"ATTIĞINIZ HER ADIM BOŞA ÇIKACAK, BUNU BİLİN"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ben bugünkü bu önemli toplantıdan sadece ülkeme, halkıma değil tüm dünyaya sesleniyorum. Türkiye'yi bölmek, bu milleti parçalamak size ne kazandıracaktır? Bu bölgede Türkiye aslında barışın teminatıdır, mağdurların, mazlumların dayandığı en önemli kapıdır. Ama attığınız her adım boş kalacaktır bunu bilin. Çünkü bu millet tarihinden aldığı bu güçle, bu mirasla bu mücadeleden de kesinlikle başarılı bir şekilde çıkacaktır. Ülkemizin çeşitli yerlerinde ortaya çıkan kimi teşebbüslerin amacı kısa sürede milletimiz tarafından fark edildi. Milletimiz yüreğindeki acıya, içindeki öfkeye rağmen oynanan oyunu gayet iyi görüyor. Provokatörlerin oyununa gelmeyen milletimizin her ferdine huzurlarınızda bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Bununla birlikte terör örgütü mensupları da aynı gayeyle bölgedeki çeşitli ilçelerde kirli bir senaryoyu sahneye koymaya çalışıyor" açıklamasında bulundu.

"TERÖRİSTLERDEN ÖLDÜRÜLENLERE BU ÜLKEDE MERASİM YAPILIYOR"

"Sivillerin içine karışan terör örgütü mensupları bu şekilde verdikleri görüntüyle ve yaptıkları eylemlerle devletle vatandaşı karşı karşıya getirerek bir algı oluşturmanın peşindeler" diye konuşan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Şunu bilmenizi istiyorum, bakınız teröristlerden öldürülenlere bu ülkede merasim yapılıyor ve terör örgütünün bayrağının sarıldığı o terörist cesetlerini sivil vatandaşmış gibi göstermek suretiyle bunu sosyal medyada bakıyorsunuz bütün dünyaya yansıtıyorlar. Buna tabi içerden ciddi destekler veriliyor. Bu oyunu milletçe hep beraber bozacağımıza inanıyorum. Tabi bunların Batı'da ciddi destekçileri var. Bunu Batılı dostlara söylüyoruz ama onların derdi başka. Yani aramızdaki Batılı dostlarımızın hele hele kamu denetçiliği, ombudsmanlık noktasındaki görev üstlenmiş olan dostlarımızın bu konuyu kaynağında incelemelerinin önemini hatırlatmak istiyorum. Bunu bilmeleri lazım, bunu görmeleri lazım.

Türkiye otokratik bir rejimle idare edilen bir ülke değildir. Tam aksine demokrasiyi sindirmiş, hazmetmiş bir ülkedir. Ama bu ülkede silahlarla tehdit edilmek suretiyle oy verme durumunda kalan vatandaşlarımızın olduğunu özellikle bilmenizi istiyorum. AGİT'in mensupları geldiği zaman raporlarını da buna göre vermesi lazım. Bunu görmeleri lazım. Bunu görmezlikten gelmek suretiyle hazırlamış olduğu raporlarla bu ülkedeki bizim ileri demokrasi hamlemizi hiçbir zaman engelleyemeyeceklerdir, bunu da söylemek istiyorum."

"SİYASETÇİ SIFATI TAŞIYAN BİRİLERİ DE BU SENARYODA FİGÜRAN OLARAK SAHNE ALIYORLAR"

"Maalesef siyasetçi sıfatı taşıyan birileri de bu senaryoda figüran olarak sahne alıyorlar" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bu ihanet oyununun tabi bir de medya ayağı var. Onlar da teröristleri cici çocuk, güvenlik güçlerini saldırgan olarak göstermek için her türlü çabayı gösteriyorlar. Dikkat ediniz, saldırıları başlatan, bombaları patlatan, şehirleri ateşe veren, masum insanları katleden terör örgütü ve onun yandaşları. Ama suçlanan kim? Suçlanan devlet, hükümet ve şahsım. Şehit edilen güvenlik görevlilerimizi yok sayıyorlar. Yollarda dev çukurlar açan bombaları, atılan roketleri, silahlı saldırıya uğrayan kamu binalarını, okulları, camileri, ambulansları, iş yerlerini görmezden geliyorlar. Evine ekmek götürmek için sokağa çıkan, lokantada çalışan, çöpten hurda toplayarak geçimini sağlayan masum insanların terör örgütü tarafından katledilmesiyle zerre kadar ilgilenmiyorlar. Ama terör örgütüne yönelik en küçük bir operasyon karşısında dünyayı ayağa kaldırıyorlar. Sokak köşelerindeki detay görüntüler üzerinden kamuoyuna bir Suriye, Mısır, Libra intibası vermek için canhıraş gayret içindeler. Terör örgütünün öldürdüğü masumların suçunu güvenlik güçlerine atmak için çırpınıyorlar. Terör örgütünün eylemleri yüzünden hayatları altüst olan vatandaşlarımıza ve onlarla birlikte tüm ülkeye hedef olarak devleti, hükümeti ve şahsımı gösteriyorlar. Terör örgütüyle siyasetçisiyle medyasıyla herkes bu ihanet senaryosundaki rolünü ezberlemiş, her fırsatta, her ortamda sahneliyor, sergiliyor."

"YARIN TAYYİP ERDOĞAN'IN GÖREV SÜRESİ BİTECEK, YERİNE BAŞKASI GELECEK"

"Şahıslar gelip geçicidir, fanidir ama bu vatan, bu millet bakidir" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Türkiye, devleti ve milletiyle ezelden ebede bu yolda dimdik yürümeye devam edecektir. Dün bu ülkeye ve millete karşı her türlü alçaklığı yapanlar yok olup gitti. Bugün aynı emelin peşinde koşanlar da benzer bir akıbete uğrayacaklar. Milletimiz müsterih olsun, Türkiye Cumhurbaşkanlığıyla Meclisiyle hükümetiyle güvenlik kuvvetleriyle ilgili tüm kurumlarıyla bu oyunu bozacak güce ve imkana sahiptir. Devlet hiçbir masum insanın burnu dahi kanamasın, en küçük bir mağduriyet dahi yaşanmasın diye hassasiyet gösteriyor, mutedil davranıyor. Çünkü bu sıkıntılar gelip geçecek ve biz bu coğrafyada yine kardeş olarak yaşamaya devam edeceğiz. Bu ülkenin hiçbir vatandaşı sadece kökenine, bölgesine bakarak hiçbir komşusuna, arkadaşına, tanıdığına kötü gözle bakmaz, bakamaz. Komşularımıza, arkadaşlarımıza, dostlarımıza Türk diye Kürt diye, Alevi-Sünni diye, Doğulu-Batılı diye baktığımız gün terör örgütünün tuzağına düştüğümüz gündür. Bizim için bu ülkenin 78 milyon vatandaşının her biri eşit haklara ve değere sahip. Her biri aynı geçmişi paylaştığımız, aynı gelecekte yaşayacağımız kardeşimizdir. Çatışmaların, ölümlerin, eylemlerin suçlusu olarak Cumhurbaşkanını, Başbakanı, hükümeti gösterenler de bilinçsizce buna destek olanlar da terör örgütünün en büyük destekçisidir.

Yarın Tayyip Erdoğan'ın görev süresi bitecek, yerine başkası gelecek. Yarın bu hükümet gidecek yerine başkası gelecek ama terör örgütünü bu ülkeye ve millete verdiği zarar kalıcı olacak. Siyasi rekabet, kişisel husumet başka bir şeydir, ülkenin ve milletin bekası başka bir şeydir. Bu ikisini birbirine karıştıranlar tarih önünde hesap vermekten kurtulamayacaktır. Sıkıntılı günler yaşıyoruz ama şuna kalbimizle inanıyoruz ki Türkiye'nin geleceği aydınlıktır. Türkiye İnşallah 2023 hedeflerine ulaşacak, onunla da kalmayacak, 2053, 2071 vizyonlarını da hayata geçirecektir."