Yaklaşık bir buçuk saat süren görüşme sonrasında ilk açıklamayı CTP-BG Genel Başkanı, Başbakan Özkan Yorgancıoğlu yaptı.

Yorgancıoğlu, ada üzerindeki mevcut doğal kaynaklarda Kıbrıslı Rumlar kadar Kıbrıslı Türklerin de hakkı olduğunu vurgulayarak, “Önemli olan çözümü önce yapıp ülkenin kaynaklarından herkesin eşit yararlanmasını sağlamaktır. Biz böylesi bir olayı gerekçe yaparak Rumların masadan çekilmiş olmasını doğru bulmuyoruz” dedi.

Yorgancıoğlu, sorunun esasının çözülmesi için Rumlara masaya dönmeleri konusunda çağrı yaptı.

Ülkede gerginliği artırmanın soruna çözüm getirmediğini kaydeden Yorgancıoğlu, “Belki bu ülkenin bir an önce çözüme kavuşması bütün sorunların ortadan kalkmasını getirecek. Belki diyorum ama işin gerçeği budur” şeklinde konuştu.

İnisiyatif alıp yarın DİSİ’yle pazartesi ise AKEL’le görüşeceklerini de açıklayan Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, “Ülkede yaşayan insanların artık bu gerginlikten uzak, çözüm ortamında rahat yaşama ihtiyacı vardır” dedi.

YENİ KABİNE CUMHURBAŞKANI’NA SUNULDU

Öte yandan Özkan Yorgancıoğlu, bir basın mensubunun sorusu üzerine yeni kabine listesinin ve kabinedeki değişikliğin Cumhurbaşkanı’na sunulduğunu söyledi

ERTUĞRULOĞLU: “'NE OLUR GELİN BİZİM ÇÖZÜME, ANLAŞMAYA İHTİYACIMIZ VAR’ DİYE YALVARACAK HALİMİZ YOK”

UBP Milletvekili Tahsin Ertuğruloğlu ise toplantı sonrasındaki açıklamasında, Rumların, “Türk savaş gemilerinin müdahil olduğu” yalanıyla müzakere masasından çekildiğini ifade ederek, “Böyle bir olay olmamıştır” dedi.

Müzakere sürecinin tekrar hayata geçmesinin herkes tarafından arzulandığını kaydeden Tahsin Ertuğruloğlu, “UBP de bu görüşü paylaşmaktadır” dedi.

Ertuğruloğlu şöyle devam etti:

“Bizim hassasiyetle ortaya koyduğumuz farklılıkta şudur; sırf ‘müzakere süreci devam ediyor’ deme adına netice alıcı olmayan bir sürecin, önü açık şekilde 50 yıldır devam ettiği gibi 50 yıl daha devam etmesine de biz sıcak bakmıyoruz. Rum tarafı masadan çekildiyse çekildi. Ne olur gel bizim çözüme, anlaşmaya ihtiyacımız var diye yalvaracak halimiz yoktur. Gelmiyorsa gelmiyor. Sonuçta Kıbrıs Türk halkının seçeneksiz bir halk olmadığı, tek alternatifinin Rumlarla bir şekilde, aldatmaca da olsa, ortak olma gibi bir kaderi de söz konusu değildir. Rumlarla bir anlaşma seçeneklerimizden bir tanesidir. Her Kıbrıs Türkü uzlaşı ortamıyla bu adada yaşamayı ister, doğru ama bunun olması için karşı tarafın böyle bir vizyona sahip olması lazım.”

Kıbrıs Türklerin bu adada devlet sahibi egemen bir halk olduğunu söyleyen Tahsin Ertuğruloğlu, “Rum tarafı bu gerçeği kabul etmediği, kendini tek hakim, bizi de boyundurukları altına girecek etnik azınlık olarak gördükleri sürece bu adada gerçek bir anlaşmadan söz etmek söz konusu değildir” dedi.

DENKTAŞ: “BİZDEN VE TÜRKİYE’DEN, KORKMALARINA, ÇEKİNMELERİNE GEREK YOK”

DP-UG Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş ise açıklamasında, Kıbrıslı Rumlara söyleyebileceği tek bir söz olduğunu ifade ederek, “Bizden ve Türkiye’den, korkmalarına, çekinmelerine gerek yoktur. Kendilerini tehlikeye sokabilecek tek kesim, Rum siyasilerdir. Onlar Kıbrıslı Türkleri eşit ve bu adanın sahibi olarak gördüğü müddetçe hiçbir şeyden korkmalarına gerek yoktur” dedi.

Anastasiadis’in ve Rum siyasi partilerin büyük bir sahtekârlıkla kendi halklarını kandırdığını, insanlarını ürküttüğünü, Türkiye’ye karşı kışkırttığını, müzakere masasını berhava ettiğini ifade eden Denktaş, “Kıbrıslı Türkleri istemeyebilirler ama günün sonunda istemediklerini söyleyecekleri yer yine masadır. Eninde sonunda bu masada karşı karşıya geleceğiz” şeklinde konutu.

Dünyanın Rumların bu hareketini not etmesi gerektiğini vurgulayan Denktaş şunları kaydetti:

“Rum tarafına legal hükümet, devletin legal temsilcisi olarak yaklaştıkları sürece 1964’ten beri Kıbrıs Cumhuriyeti’ni işgal etmiş durumda olan Kıbrıslı Rumlara şımarma ve dilediklerini yapma hakkı tanıyorlar. Bu taraftan 1964’ten beridir her türlü sıkıntıya rağmen gelişerek büyüyen Kıbrıslı Türk halkını akıllarınca sıkıştırmaya çalışıyorlar.

Bu yanlıştan artık vazgeçsinler. Hem dünya bunu görmeli hem de Kıbrıs Rum halkı, çok iyi anlamalı ki Türkiye’nin kendileri için bir tehdit değil, onlar için de bizim için de bir fırsattır. Bu fırsatı nasıl kullanacağımıza bakmalıyız.

Bu görüşme Rum tarafının tavrı nedeniyle ortadan kalkmış olabilir ama yarın yine orda olacaklar. Anlaşamıyorsak anlaşmadığımızı anlaşmak üzerede o masada Kıbrıslı Türklerle karşı karşıya oturacaklar. Bunu Anastasiadis’in ve diğer Rum partilerin anlaması gerekir.”

ÖZYİĞİT: “KIBRIS SORUNUN ÇÖZÜLECEĞİ YER MASADIR. MASADAN KAÇMAKLA BİR YERE VARILMAZ”

TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit ise açıklamasında, ülkede gelinen durumun hiç de iç açıcı olmadığını kaydetti.

Kıbrıs konusundaki son gelişmelere değinen Özyiğit, Rumların müzakerelerden çekilmesinin doğru bir yaklaşım olmadığını kaydederek, “Taraflar gerilimi süratle düşürmeli, Rumlar aldıkları kararı bir kez daha gözden geçirmelidir. Kıbrıs sorunun çözüleceği yer masadır. Masadan kaçmakla bir yere varılmaz” dedi.

Petroller, gaz, münhasır ekonomik bölgeler, güven artıcı önlemlerle ilgili teknik çalışmalar yapılabileceğini söyleyen Özyiğit, “Özlü müzakere masası asla terk edilmez. Herkesi sağ duyuya davet ediyoruz” ifadesine yer verdi.