Suna ERDEN 

Üreticiler, Kuzey Kıbrıs’ta bu yıl yaşanan kuraklıktan dolayı kaliteli meyve ve sebze üretilmediği belirtirken, vatandaş ise her yıl bu dönemde üreticiyi korumak için bir sebze meyve ithalinin yasaklandığını, o zamanda üreticinin iyi malı tarladayken otellere sattığını, kendilerinin de çürük ürünlere mahkum edildiklerini savunuyor. 

Yaşanan kuraklık ve susuzluk manavların satışa sunması için kaliteli ürün bulmasını zorlaştırdı. Meyve ve sebze satıcılarının iddiasına göre, KKTC’de birinci kalite ürünler lüksrestoran, otel ve büyük süpermarketler tarafından daha bahçedeyken satın alındı, geriye kalan kısım ise iç piyasada satışa sunuldu. 

Kaliteli ürünün daha pahalı olduğunu kaydeden manavlar, “Tüm ürünler denetlenmeli ve iyi ürün yetiştirilmesi sağlanmalı. Halk da kaliteli domates yemeli” şeklinde konuştu. Star Kıbrıs’a konuşan manavlar, son zamanlarda kaliteli ürün bulamadıklarından şikâyet ederken Seracılar Birliği Başkanı Mahmut Doğan, ürünlerdeki kalite düşüklüğünün susuzluk ve kuraklıktan kaynaklandığını savundu. 
Konuyla ilgili Star Kıbrıs’a konuşan vatandaşlar ise, “her yıl bu dönemde üreticiyi korumak adına sebze ithalatı yasaklanır. Bunu fırsat bilenler iyi malları iyi fiyata otellere ve bu parayı verebilen marketlere satarken, çürük çarıkları halka yedirirler. Besin değeri kalmamış, pörsümüş, çürük çarık sebzeyi yemek zorunda mıyız? Bu sebzenin ne besin değeri var, ne tadı. Afedersiniz, hayvanın önüne koysanız yemez! Devlet bunları görmüyor mu?” ifadesini kullandılar. 

DOĞAN: “SUSUZLUK KALİTEYİ DÜŞÜRDÜ” 

Doğan, bu yıl yaşanan kuraklıktan dolayı tüm meyve ve sebzelerde kalitenin düştüğünü, bu durumun Türkiye’nin bazı bölgelerinde de yaşandığını ancak bazı bölgelerde yayla olduğu için kaliteli ürün yetiştirilebildiğini belirtti. Doğan, “Sebzenin ve meyvenin kalitesi düştü.Çünkü sularımız bozuldu, tuzlandı. Öte yandan yağmur yağmadığı için yer altı suları azaldı. Birçok bölgede kuyularda su kalmadı” dedi. Kaliteli ürünlerin daha bahçedeyken lüks işletmeler tarafından satın alındığına dair iddiaların doğru olmadığını öne süren Doğan, tüm meyve ve sebzelerin önce halde toplandığını, daha sonra tüccarlar tarafından ilgili yerlere verildiğini söyledi. Doğan, bu yıl üzüm, maydanoz, domates gibi ürünlerde azalma olduğunu dile getirerek, bunun sebebini de yine mevsimsel şansızlığa bağladı. 

KAÇAKÇILIK BEL BÜKÜYOR 

Doğan, sebze ve meyve kaçakçılığı yapıldığını da öne sürerek, Güney Kıbrıs’tan Kuzey Kıbrıs’a kaçak ürün getirildiğini, bu konuyla ilgili polis ve diğer yetkili makamlarda görüşmeler yaptıklarını ifade etti. Doğan, 15 gün önce domates kaçakçılığının yapıldığını, Güney’den getirilen ve piyasaya sürülen kaçak ürünlerden dolayı kriz yaşandığını ve fiyatların düştüğünü dile getirdi. Doğan, bu durumun üreticiye büyük zarar verdiğini açıkladı. 

PARASI OLANA İYİSİ, OLMAYANA KÖTÜSÜ 

Sebze ve meyve satıcıları ise kaliteli ürün bulmakta zorlandıklarını, az miktarda yetişen kaliteli ürünleri ise toptancılardan daha yüksek fiyata satın aldıklarını, bu nedenle piyasada hem iyi kalitede hem de ikinci kalitede ürün olduğunu ifade etti. Manavlar, parası olanların iyi ürünleri, olmayanların ise ikinci kalitede olan ürünleri satın aldıklarını ifade etti. Manavlar, aslında tüm ürünlerin aynı kalite ve uygun fiyatta olması gerektiğini ifade etti. 

OSMAN UYGAR: “ÜZÜM AZALDI, LİMONUN SUYU YOK” 

“Son birkaç aydır kaliteli mal gelmiyor. İthal edilen sebze ve meyveler buzluklarda bekletildiği için suyu çekiliyor. Müşterilerim, yedikleri domatesin ve salatalığın eskisi gibi tadı olmadığından şikâyet ediyor. Oysa geçmiş yıllarda sattığımız domatesler, salatalıklar, elmalar mis gibi kokardı. Şimdi nedense kaliteli ürün bulamıyoruz. Londra’da en taze, en kaliteli ürünler halka arz ediliyor. Burada ise ne çıkarsa halka satılmak üzere piyasaya sürülüyor. Bu yıl üzümümüz azaldı, limonumuzda su yok. Elmalarımız kurtlandı. Kısacası yerli ürünlerde kalite düştü. Susuzluktan dolayı olduğu söyleniyor ancak zamanında ekim yapılıp iyi bakılsa daha kaliteli ürün yetiştirileceğini düşünüyorum.” 

ABDULLAH DİLEKÇİ: “İYİSİ DE VAR KÖTÜSÜ DE” 

“Ürünlerdeki kalite susuzluktan dolayı düşse de kaliteli ürün bulmakta mümkün. Piyasada kaliteli ürün olduğu gibi ikinci derecede sebze ve meyvelerde var. Kaliteli ürünler tabi ki daha pahalı; hem manav alırken daha fazla para ödüyor hem de müşteri diğer ürünlere oranla daha pahalıya alıyor. Benürün alırken fiyatına değil, kalitesine bakıyorum. Ancak ikinci derecede meyve ve sebzeler de satılıyor ancak onlar daha düşük fiyatla raflarda yer alıyor.İsteyen tercihini ona göre yapıyor. 

OSMAN KÜPLÜOĞLU: “PARASI OLAN İYİSİNİ ALIYOR” 

“Bu yıl susuzluktan dolayı meyve ve sebzelerin kalitesinde bir düşüş yaşandı. Tabi ülkemizde çok kaliteli ürünlerde yetişiyor. Bu ürünler ikinci kalitedeki ürünlere oranla daha pahalıya satılıyor. Ben her zaman daha pahalıya alsamda, kaliteli ürün alıp halka satmayı tercih ediyorum.Ancak yaşanan ekonomik krizden dolayı insanlar pahalı ama kaliteli sebzeler yerine daha düşük kalitede olan ancak ucuz alabilecekleri ürünleri tercih edebiliyor.Umarım Türkiye’den gelecek olan su tüm ürünlerin kaliteli olmasını sağlar.” 

ALİ DAĞDELEN: “EŞİT DAĞITIM OLMALI” 

“Maydanoz ve domates kıtlığı yaşıyoruz. Kaliteli domates satamıyoruz. Bunun nedenini susuzluk olarak açıklıyorlar. Bu ülkede yeterli denetim olmadığı için sorunlar yaşanıyor. Umarım ürün yetiştirenler denetlenir ve tüm halka eşit bir şekilde sağlıklı meyve ve sebze satış imkânı doğar. Ayrıca Türkiye’den gelecek su sayesinde bazı şeylerin değişeceğine, ürünlerin kaliteli yetişeceğine inanıyorum. Bana piyasada iyi ürün -kötü ürün ayrımı olmamalı tüm ürünler aynı kalitede yetiştirilmeli ve uygun fiyata satılmalıdır. Sebze ve meyve alımı konusunda parası olanla olmayan arasında bir fark kalmaması için bu şarttır.”