Pelin YÜKSELAY
Süt paralarının yanı sıra doğrudan gelir desteğini alamayan hayvan üreticileri “bizi bitirdiler, ama tepkimiz bu kez daha da sert olacak” diyor.

Diyalog’a konuşan hayvan üreticileri, yılın ilk günlerinde gerçekleştirilen sert eylemlerden sonra süt beldellerinin bir süre ödendiğini, ancak ilerleyen günlerde sorunların yine gündeme geldiğini söyledi.

Süt bedellerinin ödenmemesi nedeniyle hayvanlara yem alacak para bulamadıklarını belirten üreticiler, borç taksitlerinin de ödenemediğini, piyasaya sürülen çeklerin karşılıksız çıktığını belirtirken, hükümete karşı sabırların taştığını ifade etti.

Güneşköy’deki hayvan üreticileri Diyalog muhabirine şöyle konuştu:

Hayvancılar ne dedi?

Cemal Darbaz: Bizi insan yerine koymuyorlar

“Hayvancı iki aydır süt paralarını alamıyor. Ne gün alacağımız da belli değil. Karşımızda bir muhatabımız yok. Hayvancılar Birliği olarak başkanımız nezdinde gereken tüm girişimleri yaptık fakat bir muhatap bulamadık.  Şu anda hayvancının bütün çekleri geri dönüyor. Bankalar sürekli bizleri sıkıştırıyor. Hayvancılar olarak bizler, bizi idare eden yetkililere sürekli aynı şeyi söylüyoruz. O da şudur; bizi 5’i ve 20’sinde ödemeleri gerekiyordu. Ödemeleri yapamadılar. O zaman biz de şunu talep ettik. Bize bir gün söyleyin. Ve sözünüzde durun o söylemiş olduğunuz günde ödememizi yapın ki bizler de daha fazla mağdur olmayalım. Bizi ne yazık ki kaale almıyorlar, insan yerine koymuyorlar. Yöneticiler de gelişi güzel davranıyor. Bizler ödememizin 20’sinde çıkacağını bildiğimiz için ona göre hesap yapıyoruz, ödemelerimizi ona göre ayarlıyoruz. Para ödenmeyince de bu sefer çok zor durumda kalıyoruz. Bizi batırmaya ve bu ülkeden göç etmeye zorluyorlar. Bizler her ödeme gününün ertesi günü rezil duruma düşüyoruz. Çünkü verdiğimiz sözlerin hiç birini yerine getiremiyoruz.”  

Ülkede sistem yok

“Şu anki en büyük sorunumuz bu olsa da bunun dışında da daha birçok sorunumuz mevcut. Biz 5 Ocak’ta tarihi bir eylem yaptık. Günün sonunda ise o eylemden hiçbir şey kazanmadık. Verilen sözlerin hiç biri tutulmadı. Bizim esas hedefimiz hayvancılık sektörüne bir sistem getirmekti.  Aylarca görüştük ama Kıbrıs sorunu gibi bizde bir sonuç alamadık. Hükümetin adı var ancak kendi yok. Kimi aradıksa sorularımız yanıtsız, sorunlarımız çözümsüz kaldı.“

“Hayvancıyı kaderine terk ettiler”

“Hayvancı kaderine terk edildi. Bizler sütümüzü üretiyoruz. Biz bu üretimi yapabilmek için sabah saat 3’te kalkıyoruz. Kalktığımız andan itibaren bizim harcamalarımız başlıyor. Sürekli cebimizden para çıkıyor. Biz bu üreni üretiyoruz veriyoruz ve bu ürünü alan şahıslar da şu anda bize göre hayvancıya verilmesi gereken teşviki de imalatçılara veriyor. Bugün Araplara 9 Türk lirasına hellim veriliyor. İmalatçılar dövizin yükselmesi ile kazançlarını kat be kat artırdılar. İmalatçıda hal böyle iken, biz verdiğimiz sütün bedelini bile alamıyoruz.” 

“Bıraksınlar Güney Kıbrıs’a süt satalım”

“Buradan yetkililere çağrı yapıyorum. Kapılar açıldı, Güney Kıbrıs bizden süt almaya hazır. Bizlere izin verin Güney Kıbrıs’a sütlerimizi satalım ve bu şekilde de olsa, geçimimizi sağlayalım. Ben buradan Cumhurbaşkanı Akıncı’ya çağrı yapmak istiyorum. Kendisi Cumhurbaşkanı olacağı zaman sadece Kıbrıs sorunu ile ilgili sözler vermedi, bizlere de yardımcı olacağını söyledi. O zaman bize ses versin ve Güney Kıbrıs’a süt satabilmemizin yollarını bizlere açsın.“

“Eylem yaparsak, sert olacağız”

“Dünya kadar alacağımız var be bizi dilenci konumuna düşürdüler. Herhangi bir hayvancı Lefkoşa’ya gidip te herhangi bir yöneticiye zarar verirse, suç işlemiz sayılmaz. Çünkü kimse bizim durumumuzu sormamaktadır.  Bu yöneticilerle bu iş olmaz. En kısa zamanda ne gerekirse yapacağız. Eylem de bunların içerisindedir. Şunu da eklemek istiyorum ki, bu sefer yapacağımız eylemimiz en serti olacak. Biz Hayvancılar Birliği olarak eylem yapmayı son çare olarak görüyoruz ancak gerekirse de yapacağız. Her sabah hayvanımıza nasıl yem alacağımızı, çocuğumuz okula giderken cebine nasıl harçlık koyacağımızı düşünüyoruz. Yazıktır bize de ailemizde. Hakkımız olan parayı bize versinler.”

Hüseyin Bayırbaşı: Bizi sürekli oyalıyorlar

“Aşağı yukarı bir yıldır süt paralarını düzensiz alıyoruz. Bu da bizi çok büyük bir sıkıntıya itiyor. Bu süreç boyunca birçok yetkili ile defalarca görüştük ve sonunda da eyleme başvurduk. Eylem zamanı bize verilen sözler vardı ancak bugün oldu halen o sözler tutulmadı. Başbakan bize o gün Hayvancılar olarak bir komite kurun, Tarım Bakanlığı ile görüşün ve sürdürülebilir bir tarım politikası oluşturun demişti. Biz bu konuşmadan tam iki gün sonra yönetim olarak toplandık ve komitemizi oluşturduk. Komite olarak iki ay boyunca çeşitli görüşmeler de yaptık ancak herhangi bir sonuç alamadık, sürekli bizi oyaladılar.“

“Çeklerimiz bankalardan dönüyor”

“Bizler Haziran ayında bu süt paralarının ödenmeyeceğini zaten biliyorduk ama yine de beklemek ve görmek istedik. Ayın 15’inde ödeme yapılacak dendi, herhangi bir para yatmadı. Çeklerimiz bankalardan dönmeye başladı. Bu çekler arasında Toprak Ürünleri kurumuna arpa ve balya alımı için yazdığımız çeklerde var. Bu çekler geri döndüğü zaman isminiz kara listeye alınıyor ve siz arpa, balya alamıyorsunuz. Süt Kurumundan dünya kadar alacağımız var ama bir kuruş alamıyoruz. Biz teşvik parasının kaldırılmasını, maliyet parasının çıkmasını istedik. O da olmadı. İvedi olarak sorunlarımıza çözüm bulsunlar.” 

Hüseyin Gül: Hayvanlarıma yem alacak param yok

“Yıllardan beridir küçükbaş hayvan üreticisi olarak hayatımı idame ettirmeye çalışıyorum. Bugün cebimde hayvanlarım için yem alacak param yok. Başka bir yerden de gelirim yok. Ailemde benim kazancımla geçimini sağlıyor. Ailemde hastam var. Her ay yaklaşık 5 yüz Türk lirası ilaç parası veriyorum. Ne bayramımız var ne yılbaşımız. Sabah akşam demeden durmadan çalışıyoruz. Bu emeğimizi ise herkes görmezden geliyor. ‘Gelen gideni aratır’ diye bir söz var.” 

“Fırtınada ettiğim zarar hala ödenmedi”

“2008 yılında mandıram fırtına nedeni ile zarar gördü. Yetkililer geldi ve zarar siyan raporu çıkardı. 11 milyarlık hasar raporu çıktı. Birkaç gün sonra Kaymakamlık bana zararımın 15 gün içinde ödeneceğine dair bir belge yolladı. Yıl 2015 hala o 15 gün geçmedi. Mandıram harap durumda, paramı alıp da tamirimi yapamadım. Merak ediyorum acaba ben öldükten sonramı bana bu parayı ödeyecekler?  Bunun yanı sıra, devlet her şeyimizden vergi alıyor. Peki parayı vermeden nasıl vergi istiyor? Ben 5 Ocak’ta yaptığımız eylemde halka verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dilerim ancak bize başka çare bırakmamışlardı. Yetkililer şimdi de bizi o yola sürüklüyor.”

Fahri Darbaz: Yem sıkıntısı çekiyoruz

“Bizi yönetenler biraz düşünsünler hayvancı bu yazın içinde nasıl zorluklar çekiyor diye. Ve tüm bunlara rağmen paramızı alamıyoruz. Doğrudan gelir desteği ödemelerimiz çıkmadı, süt paralarımız yatmıyor. Ne yapsın peki hayvancı? Bunların yanında yem sıkıntımız da mevcut. Geçen yıl tüccar arpayı 70 kuruşa alıp, hayvancısına 65 kuruştan satıyordu. Şu anda aynı tüccar 53 kuruşa limandan alıyor, dönüyor bunu Mersin’e satıyor. Bu şekilde Mersin’e 3. Gemi gitti. Hangi yönetici buna dur demeyi düşünüyor? Ya da bu durumdan haberleri varmı? Bu arpa TÜK ambarlarına taşınmalı ancak henüz öyle bir hareket yok.” 

“2008’de eti daha pahalıya satıyorduk”

“Et satımı konusunda da büyük bir sorun mevcut. Ben 2008 yılında dananın kilosunu 8.5 TL’ye satıyordum, şimdi ise 7.5’a satıyorum. Yıl 2015. Bundan daha kötü bir sonuç ya da sorun olabilir mi şu an? Ama dediğim gibi tüm yetkililer, bütün sıkıntılarımızı biliyor ancak hiç bir şey yapmıyor. Yeter artık.”