Aytuğ Türkkan

Güzelyurt ilçesinin en büyük köylerinden olan Yukarı Bostancı’da yaşayan vatandaşlar, her zaman ‘taviz bölgesi’ olarak anılmaktan büyük bir rahatsızlık duyuyor.

Diyalog Medya Grubu Genel Yayın Yönetmeni Reşat Akar ve Diyalog TV Haber Müdürü Aytuğ Türkkan’ın moderatörlüğünde gerçekleşen ‘Halk Meclisi’ toplantısında söz alan vatandaşlar, ağırlıklı olarak Kıbrıs müzakerelerinde gelinen aşamaya ilişkin görüşlerini ortaya koydu.   

Güzelyurt Belediye Başkanı Mahmut Özçınar’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen ve Diyalog Tv’den canlı olarak yayınlanan programa CTP’nin bölge milletvekilleri Mehmet Çağlar, Dr. Hüseyin Erçal, UBP Milletvekilleri Ali Pilli, Zorlu Töre, Sosyal Demokrat Parti (SDP) Başkanı Tözün Tunalı ile Maliye Bakanlığı Koordinatörü Çelebi Ilık, bazı muhtarlar ve bölge sakinleri katıldı. 

Programa katılan ve konuşma yapanların görüşleri ise şu şekilde oldu:

Mahmut Özçınar (Güzelyurt Belediye Başkanı: “Güzelyurt bölgesinde 1974’ten itibaren yatırım yapılmadığı yönündeki yanlış algılama ortadan kaldırılmalıdır. TC Hükümeti bu bölgeye çok büyük projeler yaptı. Bir derevasyon projesi yapıldı. ODTÜ projesi, narenciyede damlama sulama projesi ve su temin projesi…   Lefke’ye kadar giden otoban projemiz de devam ediyor, müteahhitten dolayı bir gecikme sıkıntısı yaşıyoruz ama devam ediyor.  TC Yardım heyeti projelerinde bölgemiz önde gidiyor. Ülke geneline bakıldığında Lefkoşa Belediyesi’nden sonra en fazla yardım alan bölgeyiz. Kıbrıs Toplum ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi yatırımı da bölgemize gelmiştir. Lefke Avrupa Üniversitesi ve ODTÜ’yü de düşündüğümüzde bu yıl öğrenci potansiyeli olarak 20 bin sayısı hedeflenmektedir. Girişimcilerimiz yatırımlara devam ediyor. Bölgemiz gelişiyor, bölge insanına yerel yönetimlerin ve merkezi hükümetlerin daha dikkatli yaklaşması, daha fazla yatırım yapılması gerekiyor. Mesela tek sanayi bölgesi olmayan bölgedir Güzelyurt. Buraya bir an önce sanayi bölgesi yapılması gerekir. Hali arazilerimiz var, girişimcilerimize fırsat tanıyacak bu adımı merkezi hükümet atmalıdır. Görev sürem içerisinde yani 18 yılda Türkiye kaynakları ve AB kaynakları ile bölgeye 200 milyon TL’lik yatırım yapıldı.”

Abdullah İşkey: “Sayın Cumhurbaşkanımız görüşmeci grubuyla anayasayı çiğnemiştir. Dışişleri Bakanı görüşmeci grubunda değildir. Bu başka bir ülkede olabilir mi? Sayın Cumhurbaşkanının haritasında Bostancı’nın Rumlara verileceği vardır. Yani Bostancı’nın sorunlarını konuşsak ne olacak? Kıbrıslı Türklere kalacak bölgede burası olmayacak. Ben Dışişleri Bakanı’nın heyetinde olması gerektiğini söylüyorum.”

Suna Tip: “1974’ten sonra buraya yerleşen göçmenlerden biriyim. Tüm yatırımlarımızı biz buraya yaptık. Güzelyurt bölgesi müzakerelerde verilse dahi bu halkın oylamasına sunulacaktır. 2004’te “evet” çıktı ama 2017’de kesinlikle çıkmayacaktır. 2004’te kandırıldığımız gibi 2017’de kandırılmayacağız. Bizim için Türkiye’nin garantörlüğünü can simididir. Ayaklarımızın yere basması gereken bir dönemden geçiyoruz. Bu bölgedeki en büyük sorun işsizliktir. Narenciye sektöründe çalışan insanlar çalışmadığı dönemlerde işsizlik alması gerekiyor, bu daha önce vardı ancak daha sonra kaldırıldı ve emekçiler mağdur edildi. Bölgeye ciddi anlamda yatırım yapılması gerekiyor. Halk artık mutsuz, buna artık bir nokta konulması gerekiyor.”

Talat İşkey: “Cumhurbaşkanı “Güzelyurt’u sattı” diyorlar. Bir kere Sayın Akıncı müzakerelere gitmeden önce her zaman Tayyip Erdoğan’ın yanına gider ve ona göre adımlar atar. Akıncı kendi kafasına göre gidip masaya oturalım demiyor. Türkiye ile birlikte olur ya da olmaz beraber adımlar atılıyor.” 

Aziz Muhtar: “Abdullah bey haritayı mı gördü, nerden biliyoruz Bostancı’nın Rum’a verildiğini. Bunlar tehlikelidir. Bizler yatırımlar yapıyoruz bunu gösteriyoruz. Eksiklikler olabilir ama biz sokaktan gelmedik. Eşdeğerimiz vardı, biz malımızı bırakıp geldik. Rumlar 15 yıl biz ise 42 yıldır burada yaşıyoruz. Adaletli olması gerekir. Bu mal benimdir, bir bedeli olacaktır. Şimdi IMF, Dünya Bankası da işin içindedir, tazminatlarla bu iş çözülecektir. Burada biz 42 yıldır kilisede namaz kılardık ama bugün camimiz bitmek üzere, emeği geçen herkese teşekkür ederim. Hükümetlerimiz Güzelyurt ilçesine her türlü teşviki veriyor. Yatırım yapacak biri yüzde 100 teşvik veriyor. Ziraat Bankası bugün herkese sıfır faizli para veriyor, üretimin gelişmesi için bunu yapıyor. Suyumuz da Türkiye’den geldi.”

Cemal Yabaner (Yukarı Bostancı Muhtarı): “Bizler 42 yıldır buradayız, buraya kökleştik. Keyfimizden mi geldik buraya 42 yıl önce? Biz Güney’de yaşıyorduk, Türkiye’de yaşayan insanlarımız vardı, bu insanlar keyfi mi geldi buraya? Biz 42 yıl önce göçmen olduk, bir daha göçmen olmaya niyetimiz yoktur. Burada direnmemiz gerekir, biz çıkmazsak, kimse bizi atamaz toprağımızdan. Yollar yapılıyor, camimiz bitme aşamasında, vatandaşlarımız durmadan yeni evler yapıyor. Köylülerim benden sosyal konut formu istediler, ev yapmak istiyorlar. Akçay, Aydınköy ve Yayla’dan arsa dağıtılıyor ama Bostancı’nın genci evlenmeyecek mi, ev yapmayacak mı? Bu arada Türkiye’den gelen suyun bize de ulaşmasını istiyoruz. Cypruvex’e ürün veren vatandaşlarımız var, geçen yılın ürünü hala daha ödenmedi.”

Göksel Tip: “Yapılan görüşmelerde şeffaflık olduğunu düşünmüyorum. Cenevre’de görüşme var ama detay bilmiyoruz. Mesela halk da haritayı görse, ona göre değerlendiririz. Güzelyurt verilecek diyorlar 40 yıldır. Ama yapılacak referanduma eğer Güzelyurt verilecekse, bu konunun sadece Güzelyurt halkının onayına sunulması gerekir. Gençlerimize istihdam sağlanmıyor. Siyasilerimiz sadece kendi çevresindeki insanları işe alıyor, adalet yoktur. Gençlerimiz ise boşta duruyor.”

Abdullah Cangil: “42 yılda buraya yerleşen insanlara verilen yerlerde ürettik sonra battı insanlar. Geçen yıl birinci sınıf portakal 200 dolar civarında satıldı, bu yıl 400 TL civarında satılıyor. 200 doların karşılığı şimdi nerdeyse 800 TL, yani üretici ürününü geçen yılın yarı fiyatına veriyor, girdilerinde ise yüzde 40-50 oranında arttı. Bu demektir, deniyor ki “üretmeyin!” Başka bir anlamı var mı bunun üretici ise inadına üretmeye devam eder.  Arazi var üretmek zorundadır insanlar. 10 bin ile 20 puan dönümü Girne sahili verilirken, 75 bin puana vatandaş arazi aldı burada. Burada 3 ile 10 bin sterlini geçmez şimdi fiyatı. Peki bir de Girne’ye gidip sorun bakalım? Nedir bu ayrımcılık. Belirsizlik bitsin istiyoruz bu nedenle anlaşma istiyoruz. Ayaklarımız yere bassın dedi hanımefendi az önce ama nasıl basalım yere önümüzü göremeden.”  

Hasan Koçyiğit: “Herkes bir barış anlaşma ister, belirsizliğin ortadan kalkmasını ister. 2004’te AB’nin izolasyonlar kalkacak şeklinde taahhütleri vardı ama yerine getirilmedi. Duygusal bağ diyorlar.. 43 yıldır bu topraklarda yaşayan halkın hiç mi söz hakkı yoktur? Evime bir tadilat yapacaksam “acaba mı” diyeceğim…  Hastanemiz yapılıyor, yatırımlar var… Güzelyurt’a apartman, toplu konut projeleri yapılıyor. Bir anlaşma olsun ama en az mağduriyet yaşansın…”

Gökhan İnik (Din Görevlisi): “42 yıldır kilisede namaz kılınması bölgenin ne kadar ötelendiğini gösteriyor. Bu müzakereler bitti denildiğinde siyasi irade Güzelyurt’u bir an önce canlandırmak için ne yapacaklar acaba? 1974’ten sonra buraya gelen Türk göçmenleri artık burada hayat sürüyor. Buranın devleti vatandaşlık verdi. Ama neden Rum tarafına geçemiyorlar, bu hükümetlerin bu insanları yok sayması değil mi?”

Veleddin Taşkent (Belediye Meclis Üyesi): “Bir çözüme ihtiyacımız vardır.  Cumhurbaşkanımıza da desteğimiz tamdır. Her çözüm sürecinde Güzelyurt ön planda. Biz da Güzelyurt’un verilmesini istemeyiz. Güzelyurt’u elimizde tutmak için yıllardır ne yaptık, ben bunu sormak isterim.  Bir fabrika bile yoktur burada.. Açılsa çözüme ihtiyaç kalmaz. Garantinin olacağı her türlü çözüme biz varız.”

Gökmen Tip: “İşsizlik büyük sorun. İşsizlik parası sorunumuz var. Açık pazara gidip iş yapmaya çalışırım. 38 hayvanım var kayıtlıdırlar. Bunlardan dolayı hibe arpa alacağız sanıyorduk ama bir gittim benim sadece 7 hayvanım görünüyormuş, bana hibe arpa vermezler. 1.5 yıldır 38 hayvanım var sistemde görünmüyormuş. Sistem hatası varmış bana bir şey yapamayız deniyor. Olacak iş mi bu?”

Şinasi Özdeş: “Şimdi harita kondu, birileri çıkıp bizse söylesin nedir içeriği.. Söylenenler var, bunların tümü ısgartadır. Bostancı sadece cami konusunda örgütlendi ve camisi bitme aşamasına geldi. Başka hangi konuda örgütlendi? Hastanede de Güzelyurt’ta örgütlendik. Son aşamadadır o iş de… Her şey örgütlenmenin başıdır. Bir şey daha söylemek isterim; ben Sayın Reşat Akar ve Diyalog’un bilhassa Güzelyurt’a gösterdiği hassasiyetten dolayı teşekkür ederim. Kıbrıs Türkü’nün gerçeğini her gün köşesine taşıyan, bizleri uyardığı için Reşat Akar’a teşekkür ederim  

Arif Kızılyürek: “Türkiye’yi bölmeye çalışan aktörler Kıbrıs Türkü’nü kuzu Rum’u da kurt yapmak isterler.  Suriye’de binlerce insan ölür her gün nerede o BM nerede o AB… 1974’ten beri Kıbrıs’ta kan akmadı. Türkiye parayı gönderiyor, aklımızı başımıza toplayalım. Allah Türkiye’yi başımızdan eksik etmesin.”

Mehmet Çağlar (CTP Milletvekili): “Bölge sorunları ve süregelen Kıbrıs sorununun çözüm süreci konuşuldu. Güzelyurt’a yeterince yatırım yapılamaması, bundan dolayı nüfusunun artmaması bir sıkıntıdır.  Ben Kıbrıs sorununa değinmek istiyorum. Bizim sorunlarımızı kendimiz çözmemiz gerekiyor, Kıbrıs sorunu çözülse de çözülmese de. Rumların verdiği harita oranı yüzde 28.2 bizim taraf ise yüzde 29,2.. O kadar yakınlaştık. Bu haritalar da Türkiye ile istişare edilerek verildi. Kimse bu ülkeyi satma yetkisine sahip değildir. Müzakere sürecinde gizlilik önemlidir, evet şeffaf olmak gerekiyor, o şeffaflık da vardır. Müzakere sürecinin Kıbrıs Türk halkını belirsizlikten kurtarmak için yapılıyor. Biz Kıbrıs Türk toplumu olarak belirsiz bir hayat yaşamaktan usandık. Ayni mahallede Türk tapu, eşdeğer, mücahitten, tahsisten arsa var… Bu kadar kaygan zemin içinde yatırım yapılamaz. Ayrı gayrı yoktur.”

Ali Pilli (UBP Milletvekili): “Hepimiz anlaşma istiyoruz. Ama yapılacak anlaşmanın kalıcı olmasını istiyoruz. Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi mutlaka olmalıdır, toplum da bunu istiyor. Siyasal eşitliği de böyle… İki bölgelilik de olmalıdır çünkü iç içe karışırsak tekrar sorunlar çıkacaktır. Yapılacak anlaşmanın AB Birincil hukuku olması gerekmektedir, bunu da tüm partiler söylüyor. Hepimiz ayni dilden konuşuyoruz. Hiç kimse yerinden kalkmaması lazımdır. Bu olursa ülkede kaos olur. 50-60 bin kişinin buradan kalkıp gitmesi mi, nereye gidecek bu insanlar? Çiftçi hayvancı ne yapacak? Bunları Rum da biliyor. Bu ülkede gerçekten anlaşma istiyorsak bunlar olmalıdır. Bizim bu andan sonra evimizi düzeltmemiz gerekmektedir.”   

Hüseyin Erçal (CTP Milletvekili): “Lütfen arkadaşlar insanlarımızın moralini bozmayalım. Onlara moral verelim. Çözümden sonra ortaya çıkacak kriterleri de incelerseniz göreceksiniz ki maksimum değişecek insan sayısı ki bunlarda gönüllü olacaklardır belki 5 bin belki de 10 bindir. Son günlerde hani “vilayet olalım” gibi laflarla bazı insanların aklını karıştırmak istiyorlarsa bu mallar bizim olacak. Gene yanılıyorsunuz. KKTC’ye gelecek Rum malını mahkemeler yoluyla alacak. Veyahut ta başka statüde olacak KKTC toprağı gerçek mal sahibinin onayı olmadan başkalarına peşkeş çekilemeyecek. Üzerine mülk yapan insanlarımız var gerek Türkiye’den gerek Rum tarafından inkişaf yapan. İdari çizginin güneyinde ya da kuzeyinde olsun. Bu mallar yine bu insanlarımızındır. Lütfen kimseyi korkutmayalım. Ortaya çözüm formülü çıksın. Gene bizimdir karar evet ya da hayır kararı. Çözümden kaçmayalım. Belirsizlik aksi takdirde devam edecek. Buda bizleri yıllarca bizlerin çocuklarını da tartışmaya götürecek.”

Zorlu Töre (UBP Milletvekili): “Cumhurbaşkanı Akıncı yüzde 29.2’ye razı oldu. Ve Akıncı diyor ki düz bir çizgi olacak harita.. O zaman demek ki bu topraklar verilecek demektir. Ben bunu haritacıya da sordum. Güzelyurt belli ki bizde kalacak ama siz bugün kanalizasyondan şikayet ediyorsunuz belki ama müzakere sonuçlanırsa bir anlaşmayla bu oranlarda harita içerisinde Bostancı bölgesi verilecek topraklardır. Güney Mesarya da vardır, Güzelyurt’un güney bölgesi de vardır. Mülkiyet ve toprak konusu Kıbrıs Türk halkını mahvetmeye yeterlidir.”

Tözün Tunalı (SDP Başkanı): “Çözümden yana bir partiyiz biz. Kıbrıs Türkü’nün üzülmeyeceği bir anlaşmadan yanayız biz. 40 yıldır UBP buraya yatırım neden yapmadı? 40 senedir dalga geçildi bu insanlarla. 12 bin işsiz vardır. Kendi çevresindekileri işe aldılar ama Güzelyurt insanı yok.. Uyansın artık insanlar. Sahip çıksınlar köylerine. Ayni kişilere, ayni patilere oy vermeye devam ederseniz çocuklarınız da ağlayacak, bir 40 sene daha ayni şekilde devam edeceğiz.”