Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP) ve Yeni Kıbrıs Partisi (YKP), Güzelyurt’ta “ Su Hayattır Özelleştirilemez” temalı halkı bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdi.

BKP’den yapılan açıklamaya göre toplantıda, BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, YKP Yürütme Kurulu Üyesi Murat Kanatlı ve Güzelyurt esnafından Reşat Kansoy birer konuşma yaptı.

BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, 2010 yılında Meclis’e gelen su protokolü ile ilgili çerçeve antlaşmasının UBP- DP milletvekillerinin desteği ile Meclis’ten geçtiğini, ancak o dönem muhalefette olan CTP ve TDP’nin de bir karşı duruş sergilemeyerek antlaşmanın onaylanmasına “çanak tuttuklarını” savunarak, “Bu gün geldiğimiz nokta, bu protokolün topluma dayatılmasından öte bir şey değildir. Üstelik gerçekleri halktan gizleyerek büyük bir peşkeşi kamu-özel ortaklığı diye halka yutturmaya çalışıyorlar” dedi.

Dünyanın başka ülkelerinde bu tarz özelleştirmelerin olduğuna vurgu yapan İzcan, “Dünyada bunun örnekleri elbette vardır. Ancak hiçbir ülke bu güne kadar kaynaklarını başka bir ülkeye peşkeş çekip bunun adına ortaklık dememiştir… CTP- UBP Hükümeti, halkın gözünün içine baka baka gerçekleri çarptırmakta, halkı kandırmaya devam etmektedir” iddiasında bulundu.

Suyun bir yaşam hakkı olduğuna vurgu yapan İzcan, imzalanan protokolle sadece daha fazla kar amacı güden özel sermayeye hizmet edildiğini savunarak, “İnsanımızın en doğal yaşam hakkı elinden alınmış ve daha fazla kar etsin diye özel sermayeye peşkeş çekilmiştir” dedi.

BKP açıklamasına göre, YKP Yürütme Kurulu Üyesi Murat Kanatlı ise yaptığı konuşmada, imzalanan protokolle KKTC olarak alım garantisi verildiğini, ancak belli bir fiyat oranıyla temin garantisi verilmediğini kaydederek, “Yakın gelecekte Akdeniz havzası için ciddi bir iklim değişikliği ve kuraklık önümüzde durmaktadır. Bu protokol, belli bir fiyat oranıyla temin garantisi vermediği için, gelecekte Mersin’den gelecek olan bu alım garantili suyun fahiş fiyatlarla satılması da muhtemeldir” dedi.

Yapılan antlaşmanın tamamen bir özelleşme olduğunu belirten Kanatlı, “Yağmur sularının kullanımından, kanalizasyon hizmetlerine kadar her şey 30- 35 yıllığına özel bir şirkete devredilecektir. Bu noktada ortaya çıkan başka bir sorun da, belediyelerin bundan sonra ne yağacağıdır. Bu antlaşma neticesinde belediyeler de işlevsiz hale getirilmiş, mekanik bir kurum haline geleceklerdir” dedi.