Boğaz Şehitliği’nde bu sabah “18 Mart Şehitler Günü” nedeniyle düzenlenen törenle şehitler anıldı.

Tören, saat 10.00’da protokol sırasına göre şehitliğe çelenklerin konulmasıyla başladı. Saygı duruşu, saygı atışı ve İstiklal Marşı ile bayrakların göndere çekilmesinin ardından, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı’ndan Piyade Albay Bilgi Aydaş günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptı.

Şehitlik Özel Defteri’nin imzalanmasının ardından, Boğaz Şehitliği’nden Anıtkabir’e konulmak üzere alınan toprak, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu tarafından Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça’ya takdim edildi.

Tören, şehitliğin gezilerek, şehit kabirlerine çiçek bırakılmasıyla sona erdi.

Törene Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, 2’nci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Korgeneral İsmail Serdar Savaş, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral İlyas Bozkurt, Yüksek Mahkeme Başkanı Şafak Öneri, Ana Muhalefet Partisi UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, bazı bakan ve milletvekilleri, siyasi parti temsilcileri, muharip dernekler, kurum kuruluş ve okul temsilcileri ile askeri erkan katıldı.

AYDAŞ: "EN MÜSTESNA ZAFER"

Barış Kuvvetleri Komutanlığı’ndan Piyade Albay Bilge Aydaş törende yaptığı konuşmada, bugün milletçe her sayfası mübarek şehitlerin kanlarıyla yazılmış, Türk harp tarihinin en müstesna zaferlerinden biri olan Çanakkale Zaferi’nin 100’üncü yıldönümünü kutlamak, vatan ve bağımsızlık uğruna hayatlarını feda ederek şahadet mertebesine ulaşan aziz şehitleri anmak için toplanıldığını söyledi.

“Bugün, 100 yıl önce kendilerini dünyanın en kuvvetli ve en mağrur ordusu kabul eden, yedi düvelin; Çanakkale’de kahraman Türk askerinin iman dolu göğsüne çarpa çarpa bütün ümitleri ile birlikte Türk sularına gömüldüğü gündür” diyen Aydaş, o günün büyük insan, ulu önder, eşsiz komutan Mustafa Kemal Atatürk’ün Anafartalar sırtlarında dünyaya komutanlık sanatını öğrettiği ve yurdun, namus ve milli bütünlüğüne göz dikenlere karşı, her karış toprağın kanla yıkanarak düşmandan temizlendiği gün olduğunu kaydetti.

“Çanakkale’de, 8.5 ay boyunca düşman saldırdı, karşı konuldu. Daracık bölgelerdeki siper hatlarımıza saatlerce süren bombardımanlarda on binlerce top mermisi atıldı, kimse yerinden kıpırdamadı. Düşman bir siperimizi ele geçirse, geri almak için sağ kalanlar, süngüsüne sarılıp, gözünü kırpmadan ileri atladı” diyen Aydaş, Arıburnu’nda, Anafartalar’da, Conk Bayırı’nda, Kirte’de, Kerevizdere’de, Zığındere’de üzerlerine yağdırılan çelik yağmurlarına aldırmadıkları, düşmana kaptırdıkları vatan toprağını geri alabilmek uğrunda gözlerini kırpmadan ölümle kucaklaştıklarını anlattı.

“ONUR ABİDESİ”

Çanakkale Muharebeleri’nin gerektiğinde onuruyla ölmesini bildiği için yaşamaya hak kazanan insanların haysiyet mücadelesi, Türk Milleti’nin gelecek kuşaklarına armağan etmekle gurur duyduğu bir onur abidesi olduğunu dile getiren Aydaş, “Çanakkale Muharebeleri, bir karış vatan toprağını vermemek için sancağını teslim etmeden alay komutanından son neferine kadar şehit olan 57’nci Alay’ın kahramanlık destanıdır” dedi.

Çanakkale Muharebelerinin, emsali olmayan vatan sevgisinin göstergesi olduğunu vurgulayan Aydaş, Çanakkale Zaferi’nin de Atatürk’ün doğuşu olduğunu söyledi.

Kıbrıs’ın her karış toprağında da şehit kanları, her köşesinde Türk medeniyetinin izleri bulunduğunu ifade eden Piyade Albay Bilge Aydaş, şehitlerin var oluşun, birlik ve beraberliğin ve vatan sevgisinin ölümsüz kahramanları olduğunu vurguladı.

Aydaş sözlerini şöyle tamamladı:

“Aziz Şehitlerimiz, huzurunuzda ant içiyoruz ki, bizlere bıraktığınız eserleri sonsuza dek yaşatacağız, vatanımız düşman eline geçecekse bu uğurda canımızı seve seve feda edeceğiz. Sizleri hiç bir zaman unutmadık unutmayacağız. Sizler bizim yol göstericimiz, ışığımız, eşsiz kahramanlarımızsınız. Bu vesileyle, başta Ebedi Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere bu vatanı bizlere emanet eden ve canlarını feda etmekten çekinmeyen aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, kahraman gazilerimizi minnet ve şükranla anıyor, hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz. Ruhunuz şad olsun.”

ÖZEL DEFTERE YAZILANLAR

EROĞLU: “HEDEFİMİZ YENİ ÇATIŞMALARIN VE ŞEHİTLERİN OLMAYACAĞI BİR ÇÖZÜM”

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Boğaz Şehitliği’ndeki törende Özel Defter’e şunları yazdı:

“Aziz şehitlerimiz,

Kıbrıs Türkü’nün efsanevi ve onurlu var olma mücadelesinde, özgür yaşamak ve sizden sonraki nesillere hür bir vatan bırakmak için canlarınızı feda ederek şahadet mertebesine ulaştırınız.

Hedefimiz, uğrunda can verdiğiniz vatan ve hür yaşama hakkımızı koruyup kollayacak, bizlerin yaşadığı karanlık günleri yeni nesillere yaşatmayacak yeni çatışmaların ve şehitlerin olmayacağı, adil, kalıcı ve yaşayabilir bir çözüme ulaşmaktır. Ortaya çıkacak anlaşmada, Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi vazgeçilmez şartımızdır.

Sizin uğrunda can verdiğiniz bu topraklar, akıttığınız kanla vatan olmuştur. Bugün Anavatan Türkiye’nin sonsuz desteğiyle özgürce yaşadığımız vatanımızda, sizler de Mücahit ve Mehmetçikler olarak, vatan topraklarında huzur içinde yatıyorsunuz.

Bugünlere ulaşmamızı sağlayan siz aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle anıyor, manevi huzurunuzda saygıyla eğiliyoruz. Ruhlarınız şad olsun.”

AKÇA: “MİNNET VE ŞÜKRANLA…”

TC Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça da deftere şöyle yazdı:

“Aziz Şehitlerimiz,

Yüce Türk Ulusu ile Kıbrıs Türkü’nün ebedi varlığını sürdürmesi için verdiği kutsal özgürlük mücadelesinde canlarınızı feda ederek, adınızı tarih sayfalarına yazdırdınız.

Çanakkale Zaferi’nin 100. Yıldönümü’nün de anıldığı bu çok özel ve anlamlı günde Büyük Önder Atatürk’ün, canını vatan toprağından üstün tutan tüm şehitlerimizin ve gazilerimizin hatıraları her zaman sonsuz minnet ve şükranla hatırlanacaktır.

Bu duygularla, 18 Mart Şehitleri Anma Günü vesilesiyle unutulmaz kahramanlar olan bütün şehitlerimizin manevi huzurunda bir kez daha saygı ile eğiliyoruz.

Ruhlarınız şad olsun.”

KORGENERAL İSMAİL SERDAR SAVAŞ

KTBK Komutanı Korgeneral İsmail Serdar Savaş’ın şehitlik özel defterine yazdıkları ise şöyle:

“Türk Ulusu’nun ebedi varlığı ve vatanın bölünmezliği uğruna canlarını feda edip,  kanlarıyla gökteki ay ile yıldızı bayrak, yaşadığımız toprağı da vatan yapan aziz şehitlerimiz; bu topraklarda güven içinde yaşamamış için yaptığınız fedakarlık ve benzersiz kahramanlıklarınıza duyduğumuz şükran ve minnet ile huzurundayız.

Bizlere emanet ettiğiniz ve üzerinde sonsuza kadar özgürce, huzur ve güven içerisinde yaşayacağımız kutsal vatan topraklarını, gelecek nesiller için de, özgür huzurlu ve güvenli bir vatan olarak bırakabilmek en büyük amacımızdır.

Türk Silahlı Kuvvetleri olarak; vatan, millet, bağımsızlık ve insanı değerler uğruna rütbelerin en yücesi olan şehitlik mertebesine ulaşarak adlarınızı tarihe altın harflerle yazdıran sizlerden, ecdadımızın manevi  mirasından, eşsiz zaferlerle dolu şanlı tarihimizden ve asil Türk Milleti’nin sevgisinden  aldığımız güçle,  Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin varlığına ve temel değerlerine yönelebilecek tehditlere karşı her türlü fedakarlığı sergilemeye devam edeceğiz.

Bu duygu ve düşüncelerle; bugünlere ulaşmamızı sağlayan başta ebedi Başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, bu kutsal mücadele uğruna toprağa düşerek şahadet şerbetini içen siz Aziz Şehitlerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyor, manevi huzurunuzda saygıyla eğiliyoruz.

Ruhunuz şad olsun.”

1426679134.jpg

1426679135.jpg

1426679168.jpg

1426679170.jpg