Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği, Kıbrıslı Türklere yapılan saldırının Rum zihniyetinin yıllardır değişmediğini ve değişmeyeceğini gösterdiğini ifade ederek, Kıbrıslı Türklerin “Yaşasın Cumhuriyet” diyerek yoluna devam etmekten başka bir çaresinin olmadığını kaydetti.

Dernek Başkanı Yılmaz Bora yazılı açıklamasında, 15 Kasım’ı bahane ederek bazı Rum öğrencilerin ve ELAM mensuplarının Lefkoşa’da geçiş kapılarına yakın noktalarda taşkınlık yapmalarının ve Türklere ait arabalara saldırarak bazılarını yaralamalarının ilk defa karşılaşılan bir olay olmadığını belirtti.

Bora, şöyle devam etti:

“Kıbrıs Cumhuriyeti’ni 52 yıldır silah zoru ve terörle gasp ederek Cumhuriyetin eşit ortağı Kıbrıs Türk halkını aynı yöntemlerle dışlayan zihniyetin hala değişmeyerek devam ettiğini herkesin ve de görüşmelerde bizleri temsil edenlerin görmesi ve dikkate alması gereken çok önemli bir unsurdur. Bizler bu apaçık 52 yıllık gayri meşruluğa karşı herhangi bir eylem veya tavır koymazken bu yapılanları hazmederek Rumlarla ortak bir idarede yer almamızı isteyenlerin ciddi ve iyi niyet sahibi olmaları mümkün değildir. Onun için “yaşasın cumhuriyet” diyerek yolumuza devam etmekten başka bir çare yoktur.”

“ANASTASİADİS, TÜRK TARAFINI BASKI ALTINA  ALMAYA ÇALIŞIYOR”

Yılmaz Bora, Kıbrıs sorununa siyasi bir çözüm bulmak amacıyla müzakereler devam ederken Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in dış ülkelere gerçekleştirdiği ziyaretlerin Türk tarafını baskı altına almaya yönelik olduğunu belirtti.

Bora, “Onlar her fırsatı değerlendirmeye çalışırlarken bizler ne yapıyoruz? Rum’un isteklerini nasıl karşılayacağımızı düşünüp duruyoruz” görüşünü ifade ederek, Mağusa İnsiyatifi’ni eleştirdi.

KAYIP ŞAHISLAR KOMİTESİ’NE ELEŞTİRİ

Bora, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin ise “Rum’un taleplerini dikkate alarak hareket etmekle” suçladı.

Kazılar için askeri bölgeleri açarken karşılığında elde edilen bir şey olup olmadığını soran Bora, şöyle devam etti:

“1963 – 1974 kayıplarımızla ilgili çabalar devam ederken, 1974’de Rumların sebep olduğu savaşta her iki taraftan da ölen insanların araştırılamaya devam edilmesi karşısında. Muratağa, Atlılar, Sandallar ve Taşkent’te katliamları gerçekleştirenlerin bilinmesine rağmen bugüne dek onlarla ilgili herhangi bir işlem yapılmamasını Rum’un değişmeyen zihniyetini açıkça ortaya koymaktadır”

“KAPI AÇILMASINI REDDEDİYORUZ”

Yılmaz Bora, devletin varlığını tehlikeye sokabilecek daha fazla kapı açılışı için Derinya ve Aplıç Kapılarının gündemde tutulmasını ise endişeyle takip ettiklerini söyledi.

Bora, “Bu kapıların açılışı lehine yapılan açıklamalarda halkımızın yararına olacağı görüşlerine yer verilmekte ancak bu yararların ne olacağı ortaya konulmamaktadır. Daha fazla kapı açmak Devletimizin varlığı açısından ‘geminin daha fazla su alarak batması’ anlamında değerlendiriyor ve daha fazla kapı açılmasını reddediyoruz.”