Rana Sarro

Kuzey Kıbrıs’ta boşanma oranları her geçen yıl artarken, ağırlıklı olarak ekonomik sıkıntılar nedeniyle yaşanan boşanmaların anlaşmalı gerçekleşmesi halinde bile, vatandaşların para ödeme zorunluluğu gündeme geliyor. Boşanmaların hat safhaya çıktığı ülkemizde, boşanmak için vatandaşların ödemek zorunda olduğu ücretler ise ateş pahası.

Yüksek Mahkeme’nin 2014 yılı faaliyet raporuna göre, boşanmalarda başkent Lefkoşa başı çekerken; boşanmaların daha fazla ‘evlilikleri en az bir yıl sürmek koşulu ile bir tarafın öteki tarafın davasını kabul etmesiyle gerçekleştiği görülüyor.

Bu boşanma türünün ise, kusura bağlı olmadan, anlaşarak boşanabileceği maddesi ile gerçekleşebildiği belirtiliyor.

En basit dava çeşitlerinden biri olan anlaşmalı boşanmaların başı çektiği ülkemizde, vatandaşların anlaşarak boşanabilmesi için dahi, yasal zorunluluk olmasa da, sistem gereği avukat tutmak ve ciddi rakamlarda avukat bedeli ödemek zorunda kaldığı belirtiliyor.

Tek celsede bitmesi olasılığı yüksek olan anlaşmalı boşanmalarda dahi, dava açılabilmesi için zorunlu olan avukat ücretleri en az 1500 TL’den başlıyor ve standart olmayan bu rakam avukata göre değişiklik gösteriyor.

Boşanmalarda, başlıca nedenlerin ekonomik sıkıntılar olduğu belirtilirken; ekonomik zorluklar nedeniyle ayrılma kararı alan vatandaşlar ise, resmen boşanmak için de yine paraya ihtiyaç duyuyor.

Ekonomik sıkıntı nedeniyle ayrılma kararı alan vatandaşlar, boşanmak için zorunlu olan avukat ücretlerini karşılayamıyorsa, çiftler ayrı yaşasalar dahi resmen boşanamıyor.

Öte yandan, Türkiye basınına dün yansıyan habere göre, Yargıtay, ‘boşanma davası açıldıktan sonra sadakat yükümlülüğünün kalmadığına’ hükmederken, KKTC’de ise bu sadakat yükümlülüğü sarsılmış olsa bile, tarafların hüküm gerçekleşmeden bu yükümlülüğe bağlı olmak zorunda kaldığı ve tazminat riskinin de olduğu belirtiliyor.

ÜNVER BEDEVİ: “BOŞANMALARIN BAŞLICA NEDENİ EKONOMİK KRİZ”

Konuyla ilgili Detay’a konuşan Barolar Birliği Başkanı Avukat Ünver Bedevi, boşanmaların artık bir tabu olmaktan çıktığını; evlilik mevhumunun dünyada bayağı bir darbe yediğini belirterek, boşanma oranlarının daha da artacağı düşüncesini belirtti.

“Evlilik olayının öneminin azalması ve yasal mevzuat tahtında da kolaylaşması, başlıca boşanma nedenlerinden görülüyor” diyen Bedevi, ülkede yıllardır devam eden ekonomik krizin ayrılıkların başlıca nedenlerinden olduğunu kaydetti. Bedevi, ekonomik sıkıntıların bunun yanı sıra siyasi belirsizlikler nedeniyle yaşanan psikolojik sıkıntıların da ayrılık nedenlerinden olduğunu söyledi.

“ANLAŞMALI BOŞANMALAR DA BİLE AVUKAT ÜCRETİ ŞART”

Boşanmalarda izlenen prosedürün sorulduğu Avukat Ünver Bedevi, boşanma davasında öncelikle anlaşmalı mı, anlaşmasız mı olacağı ayrımının önemine dikkat çekti ve anlaşmalı boşanmaların en basit dava çeşitlerinden biri olduğunu belirtti.

Avukat Ünver Bedevi, “eğer anlaşmalı olacaksa ve eşlerin ikisi de boşanma hususunda hemfikir olurlarsa, çok basit bir işlemdir ve mahkeme de yasal düzenleme tahtında, anlaşmalı boşanma kapsamına giren evlilikleri hiç sorgulamıyor. Bu da, belli bir süreyi aşkın bir evlilik olması lazım” dedi.

“STANDART RAKAM KONUSUNDA ÇALIŞIYORUZ”

En basit davalardan olan anlaşmalı boşanmalarda dahi, vatandaşların avukat tutmak durumunda kalması ve avukat ücretlerinin de standart olmaması konusunda Ünver Bedevi, “standart rakam konusunda çalışıyoruz. Ama bunu mecburi olacak ve uyulmadığı takdirde disiplinlik yaratacak boyuta getirmenin sakıncaları da vardır. Zorunlu bir ücret tarifesinin dezavantajı da vardır. Baro olarak, avukat ve vatandaşlara ışık tutacak tavsiye niteliğinde bir ücret listesi hazırlama aşamasındayız” dedi.

AV: ÖZTÜRK: “AVUKAT TUTMAK ZORUNLU”

Avukat Enver Öztürk ise, başı çeken anlaşmalı boşanmalarda avukat tutma zorunluluğu konusunda, “Hiçbir dava için hiç kimsenin avukat tutma zorunluluğu yoktur. Ama mahkeme usullerini normal vatandaş, takip etmekte zorlanacağı için o bakımdan bir avukat yardımı alması zorunlu oluyor. Yoksa yasal bir mecburiyet değil” dedi.

“FORMAT VE DOSYALAMA KARMAŞIKTIR”

En basit davalardan olan ‘anlaşmalı boşanmalarda’ dahi mahkeme usullerinin vatandaş tarafından takip edilememesinin nedeninin sorulduğu Avukat Öztürk, “çünkü dilekçelerin belli formatları var, yazım şekilleri var, Mukayyitlikte dosyalama usulleri var. Yani vatandaş bilgi sahibi ise ve yapılacak işlemlerin ne olduğunu biliyorsa, o takdirde, kendisinin bizzat yapmasında bir engel yoktur. Ama o usuller biraz karmaşıktır. Bu nedenle avukat tutmak bu işlemi kolaylaştırır” diye konuştu.

“BOŞANMANIN BEDELİ KAÇ PARA?”

En kolay dava şekillerinden olan anlaşmalı boşanmalarda dahi standart bir avukat ücretinin olmadığını belirten Öztürk, “avukata göre, müvekkili ile avukatın anlaşmasına, yakınlığına, uzaklığına göre değişir. Tarafların anlaştığı rakam olur. Bin- bin 500 liraya yapan avukat da vardır, 3 bin- 5 bin liraya yapan avukat da vardır. Takriben 500 TL’den başlıyor demek mümkün olabilir” dedi.

KAÇ KEZ MAHKEMEYE GİDİLİR?

En basit dava olan anlaşmalı boşanmalarda kaç kez mahkemeye gidildiği konusunda ise Av. Öztürk, “O da değişir. Normalde tek celsede bitebilir. Ama anlaşıldı zannedilen ama anlaşılmamış olan bir husus çıkar ya da o anlaşmada öngörülen yapılması gereken bazı konular yapılmamıştır. Onun yapılması için ertelenebilir. Ama her şey anlaşılmış, yapılmışsa tek celsede bitmesi mümkün” diye konuştu.

AV. MEVSİMLER: “BİR TARAF AVUKAT TUTAR”

Avukat Muhabbet Mevsimler de, anlaşmalı boşanmaların tek celsede biten boşanmalar olduğunu ve en basit dava şekillerinden olduğunu belirtti ve herhangi bir itilaf konusu olmayan davalar olduğunu kaydetti. Anlaşmalı boşanmaların, bir veya iki celsede bittiğini belirten Mevsimler, “davanın açılmasından sonra ilk tayin edilen günde veya bir sonraki celsede biter” dedi.

“BAKKALDAN EKMEK ALMAK GİBİDİR”

“Anlaşmalı boşanma davaları, uzlaşmalı davalar olduğu için en kolay çözüme kavuşturulup hüküm verilen dava şeklidir. Anlaşmalı boşanmalar en basit davalardır. Bakkaldan ekmek almak gibidir. Anlaşmalı boşanmalarda, taraflardan biri avukat vasıtasıyla boşanma davası açmışsa, diğer taraf eğer anlaştıysa, davayı açan tarafın avukatıyla oturur ve avukat ikisini uzlaştırır. Dolayısıyla davayı tek bir avukatla atlatabilirler. Anlaşmalı davalarda dava masrafını davayı açan öder, diğer tarafın anlaşmalı boşanmalarda avukat tutmasına gerek yoktur” dedi. Avukat Muhabbet Mevsimler, anlaşmalı boşanmalarda dahi avukat tutmak zorunda kalınması konusunda ise şunları söyledi:

“BOŞANABİLMEK İÇİN AVUKAT ŞART”

“Avukat tutmanın mecburi olmadığı, usul kuralları bakımından şart gibi gözüküyor. Ama yasal olarak bir zorunluluk yoktur. Davayı açma, tanzim etme ve davanın esaslarını, olgularını ortaya koymak usul bakımından zor olduğu için en azından bir avukata ihtiyaç duyulur.”

“AVUKAT ÜCRETLERİ, EN AZ 1500 LİRA”

Avukat ücretlerinin de sorulduğu Avukat Mevsimler, “itiraz yoksa, mal-mülk paylaşımı yoksa, basit itilafsız ise asgari 1500 liradır. Rakam sabit değil ama genel ortalama 1500 liradır. Ama bu avukata göre değişir. 1000 TL’ye de, 1500’e de, 2500, 3000 TL’ye de yapan var” dedi.

“BOŞANMALAR HER GEÇEN YIL ARTACAK”

Ülkemizdeki boşanma oranlarını değerlendiren Avukat Mevsimler, boşanmaların sadece KKTC’nin değil dünyanın bir gerçeği olduğunu söyleyerek, her geçen yıl boşanma rakamlarının artacağını kaydetti. Avukat Mevsimler, “küresel dayatmanın dayattığı bir yaşam tarzı vardır. Bireysel hakların ve ekonomik özgürlüğün ön plana çıktığı bir durum vardır. Herkes kendi geleceğini, kendi yaşam standardını her an değiştirme şansı vardır. Kadın ekonomik özgürlüğünü kazandığı için, yaşam birliğini bu doğrultuda, dünya sisteminin dayattığı küresel baskıyla, kimse eskisi gibi muhafazakar ve hiç ayrılmayacak anlayışından insanlar uzaklaştırmıştır. Daha bağımsız, daha özgüvenleri yüksek, arayışların pekiştirme, şanslarını deneme gibi birçok faktör etkilidir” dedi.

“AVRUPA’DA EVLENMEME, KKTC’DE DE BOŞANMA YAYGIN”

Avukat Mevsimler, “Avrupa’da, birlikte yaşama ve evlenmeme, bizde de ayrılma yaygındır. Evlenmek ne kadar haksa, boşanmak da o kadar haktır. Bu da tabi, ülkelerin eğitim, aile bağları, muhafazakârlıkları, değişen dünya konjöktürü ile birlikte farklılaşma meydana gelir. Bu nedenle boşanmalar artmıştır. Tüketim toplumu, her şeyi tükettiğimiz gibi evlilikleri de tüketiyoruz. Aslında boşanmaların çok fazla sebepleri, anlaşmazlıkların birçok türleri vardır. Özgürleşen kadının, ekonomik, kültürel farklılaşması, kendilerine olan öz güvenlerinin artması, daha farklı yaşam arayışları ve daha birçok neden etkendir” diye konuştu.

“SADAKAT YÜKÜMLÜLÜĞÜ VE TAZMİNAT RİSKİ”

Türkiye’de Yargıtay tarafından alınan karara göre, boşanma sırasında başkalarıyla ilişki yaşayan eşler artık tazminat ve nafaka ödemeyecek. Yargıtay, eşlerin boşanma davası açtıktan sonra da “sadakat” başta olmak üzere evlilik birliğinin devamıyla ilgili yükümlülüklerinin devam ettiğine ilişkin önceki içtihatlarını değiştirdi. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin ilke kararlarında “dava tarihinden sonra gerçekleşen olayların kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağı” belirtildi.

Barolar Birliği Başkanı Avukat Ünver Bedevi, bu konuda ise, KKTC’de tazminatın söz konusu olabilmesi için bir tarafın tamamen kusurlu, diğer tarafın da yüzde yüz kusursuz olması gerekliliğine dikkat çekerek, ülkemiz yasal mevzuatında tazminatın çok fazla bir yer tutmadığını söyledi.

Avukat Mevsimler de, “Boşanma davası açıldığı andan itibaren, sadakat yükümlülüğü de bana göre ortadan kalkar. Boşanan çiftler ülkemizde, kusur ve kabahat bulunmaması nedeniyle, boşanma davası sonuçlanana kadar, her ne kadar da irade olarak sadakat yükümlülüğü sarsılmış olsa bile, yine de taraflar daha hüküm gerçekleşmediği için dikkat ediyorlar. Dolayısıyla tazminat talep edilebilir. Ama Türkiye’de bu, Yargıtay tarafından hükme bağlanmıştır ve sadakat yükümlülüğü ortadan kalkmıştır” dedi.

AİLE DAVALARININ MAHKEMELERE GÖRE DAĞILIMI:

 2012 Yılı2013 Yılı2014 Yılı
 Dava Sayısı  Boşanma Sayısı  Dava Sayısı  Boşanma Sayısı  Dava Sayısı  Boşanma Sayısı
Lefkoşa393313430347397325
Gazimağusa377262315239346255
Girne189155203162245190
Güzelyurt735263476540
Lefke352129232419
KKTC106780310138181077829