Akcın, küçük üreticiye daha fazla destek verilmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Tam tersi yapılmaya çalışılıyor. Reform diyerek 15 dönümün üstünde bahçesi olan üreticiye 260 TL, 15 dönümün altında olan ise 200 TL verilmesinden bahsediliyor. Bize ve üreticiye göre aslında bu küçük üreticiyi desteklemek için ters olması gerekir” dedi.

Akçın, “Hükümet 65 yaşın üstündeki üreticiye de destek vermemeyi planlıyor. Bunun adı reform olamaz, bu insanları üretimden koparmaktır”.

boyle-reform-olmaz.jpg

Eniz ORAKCIOĞLU

 Kuzey Kıbrıs Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Turgut Akçın, hükümetin gündeminde olan Tarım'da reform çalışmalarını Yeni Bakış’a değerlendirdi.

 Akçın, “Hükümet suyun da gelmesiyle birlikte oturup da neyin nereye ekileceğini, hangi bölge hangi ürüne uygun planlamasını yapmalı. Ama halen böyle bir çalışma yapılmadı” dedi.

“Avrupa’yla arada uçurum var”

Kuzey Kıbrıs Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Turgut Akçın, Avrupa’daki narenciye fiyatları ile ülkemizdeki fiyatların karşılaştırılması durumunda arada uçurum olduğunun görüleceğini belirterek, “Greyfurt Avrupa’da Kartonu yani 14 kilosu 16, 18 Euro satılırken bizde greyfurt elde kalıyor satamıyoruz. Biz maalesef Avrupa’ya açılamadık” şeklinde konuştu.

“En büyük sorun Mandorada (King)”

Limon’da satışların iyi olduğunu belirten Akçın, “Limon kesimi hızla tamamlanmaya doğru gidiyor. Toplanan limonun büyük bir kısmı da Türkiye pazarına hem de iyi bir fiyatla gider ki bu fiyat 2-3 TL civarındadır. Bunun yanında bir miktar greyfurtu Cypfruvex tarafından alınarak konsantreye yapılıyor, biraz da yine Türkiye pazarına gönderiliyor. Greyfurtun hasattı da neredeyse tamamlanmak üzeredir, ama en büyük sorun mandora (king) dedir. Çünkü mandorada en büyük pazarımız Rus pazarıdır ve bu ürünü çok hassas olduğu için çok az ülke üretir. Fiyatın yüksek olması sebebi ile de üretici greyfurtu ve limonu keserek mandora aşıladı. Dolayısıyla da limon ve greyfurt 20 bin tondan 4-5 tona düştü. King yani mandoranın dezavantajları da var, çünkü birçok ülke bu cinsi almıyor, yüksek oranda Rusya’nın aldığı bu cins, birazda başka yerlere verilerek tüketilir, sorun yaşanmazdı. Şimdi gelinen aşamada Türkiye ve Rusya arasında olan sürtüşmeden dolayı bu pazarda kapandı. Şimdi de king elde kaldı ve bu elde kalmayı bahane eden bazı açık gözler fiyatları kırmaya, aşağıya çekmeye başladı” dedi.

“Hükümet destek vermemek için her yolu deniyor”

Her gelen bakanın kendine göre bir uygulama yarattığını belirten Akçın, “Hükümet üreticiye destek vermemek için her yolu deniyor. Şimdi ise reform adı altında küçük üretici yok edilmeye çalışılıyor. Reform dedikleri şey içinde söylenen; ‘1 ile 15 dönüm arası ürünü olana daha az para vereceğiz. 15 dönümden yukarı olan 260 TL alacak, 15 dönümün altında olan ise 200 TL alacak’ bize ve üreticiye göre aslında bu küçük üreticiyi desteklemek için ters olması gerekir. Bunun yanında hükümetin reform adı altında yapmak istediği ikinci bir şey ‘65 yaşından yukarı olanlara hiç destek vermemek’. Bu reform olamaz, bu yapılmaz istenen insanları üretimden koparmaktır. Yine reform adı altında yapılmak istenen diğer bir şey ‘Eğer sigorta da çiftçi olarak kayıtlı değilseniz desteğin yüzde 75’ini alacaksınız’ burada da üreticiyi sigortaya kayıt olup her üç ayda bir para ödemesi için zorunlu kılmaya çalışılıyor. bu yapılan bu paraları üreticiden nasıl keseceksiniz uğraşıdır” diye konuştu.

“Reform, planlama yapmaktır”

Tarımda hükümetin hiçbir planlaması olmadığını belirten Akçın, “Hükümet suyun da gelmesiyle birlikte oturup da neyin nereye ekileceğini, hangi bölge hangi ürüne uygun planlamasını yapmalı. Ama halen böyle bir çalışma yapılmadı. Kısacası reform, üreticiden destek kesmekle değil, üretimde planlama yaparak olur. Reform içinde en önemli olan uzun vadede planlamadır” şeklinde konuştu.


Kaynak: Yeni Bakış