"Sorunlar yaşanırken şu anki belediye başkanı da –bilerek- aday oldu. Fakat hala daha sessizliğini koruyor”

“Seçim zamanında mitinglerde ‘cebimde formüller var’ söylemlerinde bulunmuştu.  Cumhuriyetçi Türk Parti’li (CTP) belediyeler genelde bunu seçim dönemlerinde çok güzel bir malzeme olarak kullanır”

“Eğer ülkede bir hükümet varsa, hükümet bu belediyeyi kurtarmak için formüller üretmelidir”

Özge KİZİR

Belediye Emekçileri Sendikası (BES) eski Başkanı Savaş Bozat, Yenierenköy Belediyesi’nin sorunlarının devlet tarafından çözülmediğini belirterek, “Bu otoritenin başında da bu ülkenin cumhurbaşkanlığını yapmış CTP başkanı Mehmet Ali Talat vardır. En fazla da ona yanarım. Eğer varsa bu devlet böyle durumlarda ağırlığını ortaya koyacak ve vatandaşlarının yanında duracak” dedi.

Savaş Bozat, devletin Yenierenköy Belediyesi çalışanlarının sorunlarına çare üretemediğini ifade etti. 

“Yenierenköy sorunu, hükümet tarafından çözümlenmesi gereken bir sorundur” şeklinde konuşan Bozat, “ Bu sorunlar yaşanırken şu anki belediye başkanı -bilerek- aday oldu. Fakat bu süreye kadar da sessizliğini korudu. Seçim zamanında mitinglerde ‘Cebimde formüller var’ diye söylemlerde bulunmuştu. Yani bir ümitle gelmişti. Cumhuriyetçi Türk Parti’li (CTP) belediyeler genelde bunu seçim dönemlerinde çok güzel bir malzeme olarak kullanırdı. Yani bir umuttu ve çalışanlar da umutla bakardı” şeklinde konuştu.


“Çok ciddi bir projeleri olduğunu ve borçlarla da karşı karşıya kaldığını bana söylemişti”

Bozat, sözlerine şöyle devam etti: 

“İşin başına gelindiğinde ben daha sendika başkanıydım. Ağustos’ta işi bıraktığımda ziyaretine gitmiştim. Çok ciddi bir projeleri olduğunu ve borçlarla da karşı karşıya kaldığını bana söylemişti. Yapılandırma devlet aracılığıyla olduğu için yapılandırmaya gidecekti. Bu, Lefkoşa Belediyesi’nde de yaşanan bir olaydır. Yapılandırmaya da gitti. ‘Artık her şey yoluna girecek, borçlar uzun vadeli bir takvime yayılacak ve devletten alınan ve bizden toplananlarla çalışanlarımız da ödenecek’ denildi. Fakat gelin görün ki o yapılandırma da yanlış yapıldı kanaatine varılıyor. Çünkü hiçbir fayda sağlamadı. Yapılandırmaya rağmen hala daha belediyedeki sorunlar artarak devam etti.”

“Neden şimdi bu çalışanlara da yardım eli uzatılmıyor?”

Toplu iş sözleşmelerine bakıldığında artı bir değer olmadığını belirten Bozat sözlerini şöyle sürdürdü:  

“Toplu sözleşmelere bakıldığında, artı bir değer yoktur. Daha önceden de bir Lefkoşa olayı geçmişti. O dönemde hükümet Lefkoşa Türk Belediyesi’ne (LTB) yardım elini uzatmıştı. Neden şimdi bu çalışanlara da yardım eli uzatılmıyor? Yani Lefkoşa’da yaşananlar bu durumun güzel bir örneğiydi. Bugüne kadar destek oldu ve LTB bugünlere geldi. Yani artık kendi kendimizi çevirebilir bir duruma geldik. O süreçte de çok büyük bir pazarlık vardı. O dönemde bize o hükümet personel durduracaktı. Fakat biz bunlara itiraz ettik ve direndik. O dönemde hemen bize katkılar gelmeye başlamıştı. Cumhurbaşkanı devreye girmişti. Bakanlar Kurulu toplantısı yapılmıştı. Fakat Bakanlar Kurulu’ndan şöyle bir karar çıkmıştı: 10 tane bakanlığın bütçesinden 5 milyon TL kesilecek ve LTB’nin aylardır maaş alamayan personeline maaş ödenecek! 5 milyon TL öyle gelmişti.”

 “Küstürülmeye çalışılıyor”

Hükümetin belediyeyi kurtarmak için formül üretmesi gerektiğine dikkat çeken Bozat şöyle konuştu: 

“Daha sonraki süreçlerde de bu sorunlar çözülmediği halde LTB’de tıkanıklar yaşandığı zaman yaklaşık, 6 milyonu bulan bir ödenek aktarılmıştı. ‘Çalışın, vezneye gelen parada bir eksiklik olursa, hükümet olarak biz onları tamamlayıp maaşlarınızı düzenli olarak almanızı sağlayacağız’ teminatı da verilmişti ve bu durum uygulandı. Düşünün ‘personel durdurulacak’ dendi ve o personeller şu anda çalışıyor. Ondan sonraki süreçte 2 seçim geçirdi ve daha düzgün bir iradeye kavuştu. Şimdi küstürülmeye çalışılıyor. Sıkıntı vardır ve o sıkıntıları aşabilecek kapasiteye geldi. 

“Çalışanların yüksek bir maaş aldıkları da yoktur” 

Yani şimdi bu insanlara kim yardım etsin? Hatta o zaman çok büyük bir çıkmaza girdik. Girdiğimizde ben bir açıklama yapmıştım. O dönemin hükümetine cumhurbaşkanına giderek ben bu olayı aktaracağım demiştim. Bu olaylar onun üzerinden seri bir şekilde yapılmaya başlanmıştı. Fakat şimdi o açıklamaya hiç gerek yoktur. Eğer ülkede bir hükümet varsa, hükümet bu belediyeyi kurtarmak için formüller üretmelidir. Fakat çalışanın cebine el atarak bunu yapmamalıdır. Öyle yüksek bir maaş aldıkları da yoktur.” 

“Bu insanların hali ne olacak?”

Sendika yetkililerinden, Mehmet Ali Talat’la yapılan görüşme hakkında bilgi aldığını ifade eden Bozat sözlerini şöyle tamamladı: 
“Geçtiğimiz Cuma günü bu konuyla ilgili sendika yetkililerinden bilgi almıştım. Talat, sendikaya gelmiş ve durum değerlendirmesi yapmışlar. 1,5 saatlik görüşmenin sonucunda bir formül önermiyor. Sendikanın açılımları vardı, ama onları yapmak için de, ‘ya bu personeller duracak, ya da maaşlardan kesinti yapılacak’ denmiş. Yani tek alternatif onun üzerinde durur ve ‘onu yaparsak sizin dediklerinizi de yaparız’ noktasında olay kilitlenmiştir. Şu an durum yürekler acısıdır. KKTC Meclisi’nin önünde çadır eylemi yapıldı. Bu insanların hali ne olacak? ‘Devlet’ denen varlık ve otorite de buna seyirci kalsın.

“En fazla da ona yanarım…”

Bu otoritenin başında da bu ülkenin cumhurbaşkanlığını yapmış CTP başkanı Mehmet Ali Talat vardır. En fazla da ona yanarım. Bu devlet politikacılığından artık vazgeçsinler. Eğer varsa bu devlet böyle durumlarda kendisini ortaya koyacaktır. Ağırlığını ortaya koyacak ve vatandaşlarının yanında duracak. Eğer bu belediyeyi batıranlar da varsa, yolsuzluk iddiaları hala daha iddia şeklinde ortadaysa, bunların sorgulanması için Sayıştay’ı göreve çağırmalıdır.”