İnşallah bu 50 yıldır devam eden bu soruna ve dünya için artık bir ayıp haline gelmiş, bölünmüş bir ada, bölünmüş bir şehre son verecek adımlar atılabilecektir" dedi.

Bozkır, "National Prayer Breakfast'' etkinliğine katılmak ve resmi temaslarda bulunmak üzere ABD'ye gitti.

THY'e ait tarifeli seferle Washington'a hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Bozkır, perşembe günü ABD Başkanı Barack Obama'nın da katılacağı "National Prayer" kahvaltısına iştirak edeceğini, ardından Türk-Amerikan Dostluk Grubu eşbaşkanlarıyla görüşme yapacağını belirtti.

Bozkır, ABD ile AB arasında sürdürülen Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşması'na (TTIP) ilişkin çeşitli temaslarda bulunacağını dile getirerek, "Gümrük Birliği konusunda, AB ile ABD arasında sürmekte olan bu anlaşmaya Türkiye'nin de dahil edilmesi ve buna dahil edilmememizin yaratacağı bazı sıkıntıların giderilmesi için bu temasların yararlı olacağını düşünüyorum" diye konuştu.

ABD'de Türkiye'yle ilgili bazı yanlış algıların oluştuğunu ifade eden Bozkır, bu algıların giderilmesine çaba sarf edeceklerini söyledi.

Bozkır, ABD ile Türkiye arasında çok önemli ticaretlerin yapıldığını belirterek, "Buradaki bütün mesele ABD ile AB, şayet bu serbest ticaret anlaşmasını imzalarlarsa Türkiye'nin önemli bir ticaret kaybı olacak. Yani Gümrük Birliği anlaşmamız nedeniyle Amerikan ürünlerine piyasalarımızı gümrüksüz açmak gibi bir sıkıntı yaşama ihtimali var. Bunun giderilmesi için tabiatıyla konuşuyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Yürürlüğe girdiği tarihten itibaren "Gümrük Birliği'ne üye ülkelere uygulanır" maddesi konulduğu takdirde bu anlaşmanın Türkiye için yararlı hale geleceğini ifade eden Bozkır, "Burada sadece ABD ile AB arasında bir ticaret anlaşmasından bahsetmiyoruz. Bütün bir Amerika kıtası yani Latin Amerika ve Kuzey Amerika dahil olmak üzere, Avrupa arasında çok önemli, geleceğe yön verecek bir anlaşma ortaya çıkacak. Türkiye'nin bunun bir parçası olması tabiatıyla önemli" şeklinde konuştu.

Bozkır, bir gazetecinin "Yunanistan Başbakanlığına, SYRIZA lideri Aleksis Çipras'ın seçilmesinden sonra Türkiye ile ikili ilişkilerin geleceğine" yönelik sorusunu şöyle cevapladı:

"Yunanistan bizim komşumuz. Tabii ki biz komşumuzun istikrar içinde, ekonomik bakımdan müreffeh olmasını arzu ederiz. Çünkü orada çıkabilecek her türlü sıkıntı Türkiye'ye yansır. Oranın iyi olması Türkiye'ye de yarar sağlar. Uzun zamandır Türkiye ile Yunanistan arasında eskisinden farklı, iyi ilişkiler temeline dayalı bir süreç devam ediyor. SYRIZA ile Başbakanımız Yunanistan'a gittiğinde, bugünkü lideri Çipras ile uzun bir görüşme yapıldı. Şu ana kadarki belirtiler, Türkiye ile Yunanistan ilişkilerinde herhangi bir olumsuz etki olmayacağı yolunda. Sanıyorum, zaten Yunanistan'ın başında çok büyük sıkıntılar var. Buna ilave olacak yeni unsurlar katmayı da öngörmeyecektir."

Bakan Bozkır, SYRIZA'da üç Batı Trakyalı soydaşın yer almasının yanı sıra seçim propagandasında ve sonrasında müftünün atama yerine demokratik yöntemlerle seçileceğinin söylenmesinin önemli olduğuna dikkati çekerek, "Kıbrıs'ın Rum Kesimi'ne yaptığı ilk ziyarette, ilk defa Türk sivil toplum temsilcilerini dahil etmesini biz olumlu adım olarak görüyoruz. İnşallah bu 50 yıldır devam eden bu soruna ve dünya için artık bir ayıp haline gelmiş, bölünmüş bir ada, bölünmüş bir şehre son verecek adımlar atılabilecektir" ifadelerini kullandı.

SYRIZA'nın muhalefetteyken çok büyük vaatlerle iktidara geldiğini anımsatan Bozkır, "Ancak bunların tabiatıyla AB'ye karşı olmak, 'borçları ödemiyorum' ifadesinin kullanılması, 'borçları yeniden bir gözden geçireceğiz' ifadeleri aslında sistemi rahatsız edici unsurlar. Bu konuda muhalefetteyken söylenenlerin iktidarda uygulanmasını ben şahsen zor görüyorum. Ama inşallah bir akıl yoluyla ortak bir nokta bulurlar" dedi.