Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, enerji bağlamında Kıbrıs meselesine değinerek, "Türkiye, 40 mil uzaklıkta. Girit 500 mil. Kıbrıs’ta çıkacak gazın Avrupa’ya ulaşması için en uygun yol Türkiye. Enerji de Kıbrıs sorununa yardımcı olacak konulardan bir tanesi.” dedi.

Berlin Duvarı’nın yıkılışının bu yıl 27. yıl dönümünün kutlandığını söyleyen Volkan Bozkır, Türkiye’nin AB’ye girişinin önünde duvarlar olmaması gerektiğini, bu konuda işbirliğine hazır olduklarını belirtti.

Bozkır, son dönemde Türkiye-AB ilişkilerinin yeniden enerji kazandığını belirterek, Türkiye-AB ilişkilerinde her iki tarafında büyük çıkarları olduğunu söyledi.

Bozkır, başkent Viyana’daki temasları kapsamında, geçmişte Avusturya’nın doğu ve özellikle de Osmanlı İmparatorluğu ile ilişkileri için uzman yetiştirmek üzere kurulan Viyana Diplomatik Akademisi’nde, Türkiye’nin AB müzakere süreci, vize serbestisi, sığınmacı krizi, Suriye krizi ve bölgesel gelişmeler olmak üzere pek çok konuya değindi, soruları yanıtladı.

Bakan Bozkır, Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecinin 50-55 yıllık bir geçmişi olduğunu belirterek, “Türkiye yerinde başka bir ülkenin bu kadar uzun sabırla bunu götürebileceğini sanmıyorum. Bu ilişki devam devam ediyor çünkü her iki tarafın birbirlerinden büyük çıkarları var.” dedi.

Türkiye’nin AB üyeliği için sivil, yargı, askeri alanda 2 bin yasa değişikliği yaptığı bilgisini veren Bozkır, AB tarafından da bakıldığında Türkiye’nin, AB için hareketli bir ekonomik pazar olduğunu, Türkiye’deki genç nüfusun AB için bir avantaj olduğunu, aynı şekilde Türkiye’nin güçlü ordusunun, süper güç potansiyeli olan AB’nin çıkarına olduğunu ve Türkiye’nin doğal enerji kaynaklarına komşu olmasının yine AB’nin avantajına olduğunu ifade etti.

Volkan Bozkır, Türkiye ile AB ilişkilerinin son dönem kazandığı ivme için de “Biz bugün ilişkiler yeniden enerji kazanma sürecini yaşıyoruz ilişkilerde. Farklı problemler karşılaşıyoruz ama birlikte çözüm bulabiliyoruz.” diye konuştu.

Sığınmacı krizinin bir deprem etkisi yarattığını kaydeden Bozkır, Avrupalı muhataplarının bu işin ilk çıktığı yıllarda Türkiye’nin uyarılarına kulak asmadığını, bunun temmuza kadar sürdüğünü ardından bu durumun temmuzdan sonra değiştiğini ifade etti.

Türkiye’yi ve Avrupa’yı son dönemde sarsan terörün hedefinin hep aynı olduğunu belirten Bozkır, “Birbirlerini başkaları üstünden kullanıyorlar ve yeniden Avrupa’yı vurmaya başladı. Şimdi tabi herkes üzgün ama bunun karşı mücadelede bilgi paylaşımı gerekli.” ifadelerini kullandı.

Konferansın soru-cevap bölümünde Avusturyalılar’dan zor sorular beklediğini dile getiren Bozkır, Türkiye’de basın özgürlüğünün kısıtlandığına ilişkin bir soruya, Türkiye’de çok sayıda gazete basıldığını, pek çok televizyon kanalı olduğunu, twitter’ın yoğun şekilde kullanıldığını ve her akşam televizyonlarda tartışma programlarının olduğunu aktardı.

“Mustafa Gök, Erdal Süsen, Hatice Duman, Seyithan Akyüz” gibi isimlerin gazeteci kimliğiyle bomba atma, güvenlik güçlerini yaralama ve şiddetle anayasal düzeni değiştirmeye kalkıştığı için cezaevinde olduğunu belirten Volkan Bozkır, “Türkiye’de gazeteciler yazdıklarından dolayı içeride değiller.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10.maddesi çerçevesinde ifade özgürlüğünün kısıtlanması konusu. Fransa (son Paris saldırıları), İngiltere (IRA ile olan durumu sırasında), AİHS’nin ifade özgürlüğüyle ilgili maddelerini askıya aldı ama Türkiye bunu yapmadı.” diye konuştu.