Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Belçika'daki Yüksek Düzeyli İş Toplantısı'nda yaptığı konuşmada Türkiye'nin 2 milyondan fazla mülteciye evsahipliği yaptığını ve 7,5 milyar dolardan fazla harcama yaptığını belirterek, "Biz Avrupa'dan ve uluslararası toplumdan gerçek anlamda bir külfet paylaşımı bekliyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin bölgesinde yaşanan insani krizlere karşı gösterdiği duyarlılığın tüm dünya tarafından görülüp takdir edildiğini vurgulayarak, yaşanan mülteci krizine ilişkin değerlendirmelerde de bulundu: "Suriye'de devam eden siyasi kriz, ülkenin nüfusunun yarısından fazlasının yerinden olmasına yol açtı. Türkiye olarak, 2,2 milyon Suriyeli sığınmacıya, hiçbir dini ve etnik köken ayrımı gözetmeksizin kapılarımızı açtık ve tüm ihtiyaçlarını karşıladık, karşılıyoruz. Türkiye hâlihazırda dünyada en fazla sayıda mülteciye ev sahipliği yapan ülke konumundadır. Avrupa'nın tamamındaki mülteci sayısı ise 250 bin civarındadır. Biz, hem insani sorumluluklarımız gereği, hem de bölge halkıyla olan tarihi ve kültürel bağlarımız sebebiyle, açık kapı politikamızı devam ettireceğiz."

"AVRUPA'DAN VE ULUSLARARASI TOPLUMDAN GERÇEK ANLAMDA BİR KÜLFET PAYLAŞIMI BEKLİYORUZ"

Türkiye'nin, krizin ilk günlerinden bu yana sergilediği insani tutumun, tüm Avrupa Birliği ülkeleri için örnek olması gerektiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Avrupa değerlerine sahip çıkma konusunda Türkiye, Birlik üyesi ülkelerin çok ilerisindedir" şeklinde konuştu. Suriyeliler için Türkiye'nin yaptığı harcamanın 7,5 milyar doları geçtiğini, bu rakamda uluslararası toplumun katkısının ise sadece 417 milyon dolarda kaldığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu tablo sürdürülebilir değildir. Ülkemizdeki Suriyelilere, Avrupa ve uluslararası toplum adına ev sahipliği yaptığımız unutulmamalıdır. Biz Avrupa'dan ve uluslararası toplumdan gerçek anlamda bir külfet paylaşımı bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

Tüm bu sorunlara rağmen Türkiye'nin siyasi ve ekonomik istikrarı sayesinde küresel düzeyde bir çekim merkezi haline geldiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yüksek büyüme ve dışa açılmada, özel sektörün çok önemli bir paya sahip olduğunu belirtti. "Türkiye'nin en büyük zenginliği, insanıdır. Ekonomik alanda da en büyük gücü dinamik, nitelikli, çalışkan, kendine güvenen, cesur müteşebbisleridir" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayata geçirilen yapısal reformların ve gerçekleştirilen ekonomik kalkınmanın, özel sektörün sergilediği cesur atılımlar sayesinde hedeflerine doğru ilerlediğini söyledi.

"2023 HEDEFLERİMİZE ULAŞMAK İÇİN TÜM GÜCÜMÜZLE ÇALIŞIYORUZ"

Türkiye'de; yollardan hızlı trenlere, köprülerden havalimanlarına, yapılan ve yapılmakta olan uluslararası ölçekteki yatırımları hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu kadar geniş sahaya yayılan yatırım hamlelerimiz ülkemizdeki iş imkânlarının genişliğine işaret ediyor. Biten, devam eden ve başlayacak olan daha pek çok projeyle, 2023 hedeflerimize ulaşmak için tüm gücümüzle çalışıyoruz. Tüm bu yatırımları, devlet ve özel sektör arasında oluşturduğumuz ahenkli çalışma ortamıyla gerçekleştiriyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Özel sektörün gücünden ve dinamizminden azami düzeyde faydalanmaya çalıştıklarına; gerek yerel, gerek küresel girişimcilere her türlü desteği verip teşviki sağladıklarına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İlgili kurumlarımız, Belçikalı iş adamlarına her türlü yardımı ve yönlendirmeyi sağlamaya daima hazırdır. Türkiye artık, büyük bir kalkınma hamlesini gerçekleştirmiş, büyük vizyonu olan, bunu gerçekleştirmek için gereken kararlılığa sahip, en önemlisi de kendine güveni bulunan bir ülkedir" açıklamasını yaptı.

"AVRUPA BİRLİĞİ ÜYELİĞİ EN ÖNEMLİ ULUSLARARASI ÖNCELİĞİMİZDİR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin G-20 dönem başkanlığında yaptıklarını da kısaca özetlediği konuşmasında, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğinin uluslararası en önemli önceliği ve stratejik tercihi olduğunu vurguladı. Katılım sürecinde desteği için Belçika'ya teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu desteğin, müzakere sürecinde yaşanan tıkanmanın aşılmasında da beklediklerini iletti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları söyledi: "Siyasi engellerin ortadan kaldırılması ve yeni fasılların müzakereye açılması, ilişkilerimizin geliştirilmesi açısında da önem arz ediyor. Önünde bir engel bulunmayan 17 no'lu "Ekonomik ve Parasal Politika" faslının müzakereye açılmasını bekliyoruz. Bu kapsamda Belçikalı dostlarımızın desteğine güveniyoruz. Bölgemizdeki krizler, güvenlik ve dış politika alanlarında iş birliğimizin geliştirilmesini her zamankinden daha gerekli kılıyor. Terörizm ve düzensiz göçle mücadele konularında AB ile iş birliğimiz hayati önem taşıyor. Bu bakımdan 31 no'lu "Dış, Güvenlik ve Savunma Politikası" faslının açılmasına çok ama çok önem veriyoruz. Geri Kabul Anlaşması ve Vize Serbestisi hususlarının da dâhil olduğu 24 no'lu "Adalet, Özgürlük ve Güvenlik" faslı kapsamına giren konularda daha yoğun iş birliğine ihtiyaç duyduğumuz bir dönemden geçiyoruz. Bu konunun biz adeta pratiğini yaşıyoruz. Asıl bu işi yaşayan biziz. Terörle adeta iç içe olan ve onunla savaşan biziz. Bu faslın en kısa sürede müzakerelere açılmasını istiyoruz. Bir üye ülkeden kaynaklanan siyasi tıkanıklık, böylesine önemli bir konuda daha fazla iş birliğine engel olmamalıdır."