Devrim Demir

Psikiyatri hizmeti veren tek hastane olan Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi 180 yatak kapasitesi olup, şizofren, akut ve kronik hastalara hizmet vermekte. Hastanenin bir bölümü, 80 kişinin daimi yatılı olarak kaldığı yer. Yatılı hastaların hepsi bakıma muhtaç, eleman eksikliği nedeniyle sürekli sıkıntı yaşanıyor.

Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine yılda 18 bin kişi başvururken, günde 80 kişi tedavi amaçlı hastaneye gidiyor. İlgili bölümde 4 psikiyatri, 1 klinik şefi ve 1 başhekim bulunuyor.

Madde bağımlılarının tedavi gördüğü tek merkez olan hastanede, doktorların ve hemşirelerin can güvenliği yok.  Adli vakalar, cinayet zanlıları, tecavüzcüler, askerler, öğrencilerin tüm raporları bu bölümde hazırlanırken, doktor ve hemşireler sürekli tehdit altında.

Denetimli Serbestlik Yasası’nın da yürürlüğe girmesi konusuna dikkati çeken klinik şefi Abidin Akbirgün, altyapıda çok ciddi eksiklikler varken yasanın geçirilmesinin yanlış olduğunu savundu.

Abidin Akbirgün: Kadro az hizmet çok

Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi klinik şefi Abidin Akbirgün, hastanenin 1974 yılında bin bir zorlukla yapıldığını ve zamanla fiziki yapısının tamamen bozulduğunu anlattı. Akbirgün, alt yapı eksikliği olan hastanede kendisinin 15 yıldır hizmet verdiğini ve hasta sayısının her yıl büyük bir artış gösterdiğini ifade etti.

Akıl hastanesinin gelmiş geçmiş bütün hükümetler tarafından görmezden gelindiğini belirten Akbirgün, “Hasta sayısına göre çalışan sayısı çok az. Yoğun günlerde ek mesaiye gelen çalışanlar var. Kadro çok az hizmet ise çok fazla bu durumda doktorların üzerinde büyük bir baskı var” dedi.

Adanın ikinci büyük hastanesi

Klinik şefi Abidin Akbirgün, Lefkoşa Doktor Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nin ardından Barış ve Ruh’un adanın ikinci büyük Devlet hastanesi olduğunu dile getirdi. 180 yatak kapasitesi ile 80 daimi yatılı hastası olan hastane günde 60 kişiye, yılda ise 18 bin kişiye hizmet verdiğini ifade eden Akbirgün, “Tüm raporlar bu bölümde hazırlanmakta. Adli vakalardan, mahkemeye sunulacak tüm raporlar sadece 4 doktorla yetiştirilmeye çalışılmakta. 80 yatılı ve yaşlı hastamız var hepsi bakıma muhtaç ve eleman eksikliği bizi yıpratmakta. Güvenlik açısından yetersiz bir yer olan hastanede, ciddi güvenlik zafiyeti yaşıyoruz. Her gün tehdit altındayız, bakanlık polise yazı yazdığı halde sorunumuz çözülmedi. Her gün ufak tefek sorunlar yaşıyoruz, mutlaka her gün olay çıkıyor” dedi.

Uyuşturucu bağımlılığında büyük artış

Ülkenin en büyük sorunu olan uyuşturucunun günden güne yaygınlaştığına değinen Doktor Abidin Akbirgün, Barış Ruh’a 2011 yılında 10 kişi uyuşturucu madde bağımlılığından başvururken, 2014 yılında 106 kişinin 2015 ve 2016 yılında ise büyük bir patlama yaşandığına dikkati çekti.

Mahkemelerde ise davaların birçoğunun uyuşturucu suçu olduğunu söyleyen Akbirgün, Denetimli Serbestlik Yasası’nın geçirildiğine dair müjde verildiğini ancak Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde bunun çok zor olacağını dile getirdi. Geçirilen yasada çok büyük eksiklikler olduğunu dile getiren Akbirgün, “Binlerce uyuşturucu bağımlısı insan var, hastanede yasayı uygulayacak bir laboratuar, kurulu bir sistem yok” sözlerini kullandı.

Akbirgün: Aileler perişan olacak

Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi klinik şefi Abidin Akbirgün, yasanın uygulanabilmesi için devletin bir yerinin olması gerektiğini aksi halde ne özel ne devlet hastanelerinin hizmet veremeyeceğini söyledi. Akbirgün, birçok ailenin varını yoğunu satarak çocuklarına yardımcı olmak isterken olumlu sonuç alamayacakları için perişan olacaklarına dikkati çekti.

Tedavide yoğun bakım şart

Madde bağımlılarının tedavi göreceği yerde yoğun bakımın şart olması gerektiğine değinen Abidin Akbirgün, “Madde bağımlıları ve psikotik hastaların aynı yerde tedavi olması mümkün değil. Bağımlı kişiler daha çok ilgi istiyor, tedavileri nedeniyle ortamlarının sakin ve rahat olması gerekli. Geçirilen yasanın bu şartlarda uygulanması mümkün değildir, Barış Ruh Hastanesi uyuşturucu bağımlılarının tedavisi için yeterli bir yer değildir hem konum hem de şartlar gereği” dedi.