Cumhurbaşkanı Akıncı’nın Kıbrıs Türk halkının özgürlüğü, eşitliği ve güvenliğini tesis edebilecek bir çözüm için çabaladığını ve bu elde edilmeden halkın önüne bir şey getirilmeyeceğini kaydeden Burcu, istenilen çözüm elde edildikten sonra, tartışılması için yeterli zaman tanınacağını da sözlerine ekledi.

Sözcü Burcu, dün akşam katıldığı bir televizyon programında müzakere süreciyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Burcu, bir çözümle birlikte Kıbrıslı Türklerin statüsünün devrimsel bir nitelikte değişikliğe uğrayacağını ifade etti.

Burcu, şöyle devam etti: 
“Tanınmamış bir devletin, tanınmamış kurumları ve bireyleri olarak değil, tanınmış ve eşit ortağı olduğumuz bir devletin kurumları ve bireyleri olarak hayatımızı organize etmeye başlayacağız. Lalettayin bir şekilde bir devletçiğin bir kenarına sıkıştırılmış, arada bunlar da var denilebilecek bir pozisyonda değil tam eşit olarak sahiplenilen ortak bir devletin, ortak kurucuları olarak böyle bir serüvene çıkacağız”

Sadece devlet yönetimi ve mekanizmaları bakımından değil, kurumlar ve bireyler bakımından da değişiklik olacağına işaret eden Burcu, kültür –sanat faaliyetlerinden sportif alana ve üniversite diplomalarına kadar birçok alanda şu an sıkıntı yaşandığını belirtti.

“KIBRISLI TÜRKLERİN İRADESİ DIŞLANAMAYACAK”

Burcu şöyle devam etti:
“Kurucu devlet yasalarıyla, federal devlet yasaları arasında bir üstünlük ilkesi yoktur. Bizim kendi kurucu yönetimimizde bir meclisimiz ve yönetimimiz olacağı gibi, ortaklaşa kurgulayacağımız federal yönetim oluşturulacak. Orada, her yerde olduğu gibi yasama, yürütme ve yargı olacak. Bu Anayasal nizamdır. Bu kuvvetler ayrımında, Kıbrıslı Türklerin temsiliyet ve söz hakkı ne olacak? Bu çok önemlidir. Yasamada, bir üst bir de alt meclis kurgusu gerçekleşecek. Üst ve alt meclis kurgusu içerisinde yasama sürecine giren her bir konu nihayetinde üst mecliste onaylanmak durumundadır ki, resmi duruma gelsin. İşte o üst mecliste bizim, hem nicel hem de nitel mutlak eşitliğimiz söz konusu olacaktır. Hiçbir yasama süreci, Kıbrıs Türkünün iradesini dışlayarak gerçekleşemeyecektir. Hukuk süreci ve yürütme için de aynı şeyi söyleyebilirim.”

“HEM İTHALAT, HEM DE İHRACAT MALİYETİ AZALACAK”

Çözüm sonrasında, hem ithalat, hem de ihracat maliyetlerinin azalacağına dikkat çeken Burcu ithalat maliyetinin azalmasının malın daha ucuza tüketime sunulması anlamına geleceğini, girdilerin ucuzlamasıyla, üretim potansiyelin daha ucuz bir zeminde mümkün hale geleceğini söyledi.

Barış Burcu, ihracat maliyetlerinin de düşeceği için üretilecek malların dünya pazarında yer bulmasının da gelişeceğini anlattı.

Bunların yanında iç pazarın paylaşımının da gelişeceğini söyleyen Burcu, “Kuzey ve Güney’in şu an kendine has bir pazarı var. Bir çözümle birlikte bu iki pazarın birleşmesi söz konusu olacak ve her iki toplum da bundan yararlanacaktır” diye konuştu.

Barış Burcu çözümün turizme katkılarını anlatarak, turizmde pastanın büyüyeceğini, hem de bu pastanın paylaşımındaki dengesizliğin Kıbrıs Türk tarafı lehine, hayatın diğer alanlarında da olduğu gibi, daha dengeli bir hale geleceğini söyledi.

Burcu, turizmin yan sektörlerinin de geliştireceğine dikkat çekti.

“İKİ KESİMLİLİK VE İKİ TOPLUMLULUKTAN GERİ DÖNÜŞ MÜMKÜN DEĞİL”

Burcu,  bir soruya karşılık, iki kesimlilik ve iki toplumluluktan geriye dönüşün mümkün olmadığının altını çizdi ve bunun günlük yaşamda ete kemiğe bürünmesi için gerekli önlemlerin alınacağını söyledi.

“MÜLKLERİN DEĞERİ ARTACAK”

Burcu, referandumdan iki evet çıkıp bir anlaşma olması halinde mülklerdeki belirsizliklerin ortadan kalkacağını, “herkesin malına mal diyebileceğini” ve inşaat patlaması olacağını kaydetti.

Şimdiki koşullarda bile gelip emekliliklerini geçirmek isteyen ve adada mal satın alan yabancıların olduğunu belirten Burcu, çözüm ile birlikte mülklerin kıymetinin artacağını ve gelecek insanların sayılarında artış olacağını, ayrıca piyasada bir tüketici olarak da verecekleri katkıların artacağına işaret etti.

Bunun ise ekonomiye “muazzam bir girdi” yapacağını vurgulayan Barış Burcu, turizm ve inşaatın yanı sıra suyun gelişiyle birlikte tarımsal ürünlerde de gelişme ve çeşitlilik olacağını söyledi.

Üretilen patatesin mevcut koşullardan dolayı dış pazara erişemediğini ve yerli malların gerçek değerinde satılamadığını belirten Burcu, çözümden sonra üretimden geriye düşmeden ihracat kabiliyetinin de gelişmesiyle kaliteli ve yoğun üretime geçilerek dış pazara açılabilineceğini ifade etti.

İyi bir örgütlenme ve suyun da nimetini bilerek yapılacak çalışmalarla bunun mümkün olacağını kaydeden Burcu, üretimin gelişeceğini ve bu şekilde bireysel, dolayısıyla da toplumsal mali potansiyelin yükseleceğini söyledi.

“BİR MİKTAR TOPRAK VERİLECEK…”

Mülkiyet konusunda iade kapsamına girerse alternatif bir mülk karşılığı ya da tazminatı ödeneceğini dile getiren Burcu, toprak ayarlamasında bir miktar toprak verileceğini ancak ne kadar olacağının daha sonra tartışılacağını kaydetti. 

Burcu,  “O bölgelerdeki insanımızın bütün yaşamsal ihtiyaçları karşılanmadan oradan çıkın denmez.. O insanımız bu imkânlar sunulduktan sonra ancak oraları terk edecek” dedi.

“ÇÖZÜMLE YATIRIM İKLİMİ ARTACAK”

Tazminatların ekonomiye büyük katkı yapabileceğini ifade eden Burcu çözüm şartlarında yatırım ikliminin gelişeceğini; Türkiye, Avrupa ve dünyanın her yerinden bugüne kadar görülmeyen büyük yatırımların olabileceğine işaret etti. 

“Sofistike yatırımların, sofistike teknolojilere ve o sofistike teknolojileri kullanabilecek çok iyi yetişmiş insan gücüne ihtiyaç olacak” diyen Burcu, başka coğrafyalarda yaşamak zorunda kalan çok iyi yetişmiş Kıbrıslı Türklerin olduğunu söyledi. Burcu, iş bulma alanlarının çözüm şartlarında çok gelişeceğini ve yurtdışında yaşayan Kıbrıslı Türklerin birikimleri ile ülkelerine dönmelerine imkân sağlanacağını vurguladı. 

“GENÇLER EN DİNAMİK DÖNEMLERİNDE ASKELİKLE HAPSOLUYOR”

Gençlerin en dinamik çağlarında ya askerliğe hapsolduğunu, ya da askerlik endişesiyle yurtdışında kaldıklarını belirten Burcu çözüm şartlarında askerliğin olmayacağını söyledi.

İstikrarlı bir para birimine sahip olmamanın çeşitli sıkıntılar doğurduğunu anlatan Burcu, çözüm koşullarında arzın artacağını, talep edilenin ise daha ucuz maliyetlerle alınabileceğine dikkat çekti.

Burcu, Kıbrıs’ın enerji kaynakları birlikte kullanılacağı için enerji maliyetlerinin düşeceğine işaret etti ve enerjinin kalkınmanın çok önemli bir girdisi olduğunu söyledi.

“MÜLKTE KATEGORİLER BULUNUYOR”

İzleyicilerin sorusu üzerine Burcu, halen müzakere edilen mülkiyette iki ana unsurun olduğunu belirterek, bunların birinin etkilenmiş mülklerin hangi nitelikte olduğunu tespit etmek olduğunu kaydetti. Mülkiyette kategoriler bulunduğunu söyleyen Burcu şöyle devam etti:

“Örneğin bir mülk kamu yararı için istimlâk edilip kullanıldı mı?  Bu bir kategoridir. Mahkemeler bir davayı ele aldıkları zaman ve birisinin lehine veya aleyhine karar üretecekleri zaman yasalara bakarlar. Mülkiyet Komisyonunu bir mahkeme gibi düşünürsek, kullanacağı yasalar bizim şimdi muhataplarımızla müzakere ederek oluşturmaya çalıştığımız kriterlerdir. Bu bakımdan biz mahkemenin takdir yetkisinin yani Mülkiyet Komisyonu’nun takdir yetkisinin çok olmasını istemeyiz. Çünkü bu onların inisiyatifine ve biraz da belirsizliğe itebilir insanımızı. Biz istiyoruz ki kriterler çok net olsun. Üç aşağı beş yukarı açık bariz davalar gibi insanlar o kriterlere baktığı zaman mülkü ile ilgili ilişkisinin ne olacağını bilebilsin.”

Mülkiyette iki tarafında da kazançlı çıkabileceği bir sistem oluşturmaya çalıştıklarının altını çizen Burcu şunları söyledi:

“Örneğin Leymosunlu Andrea gelip de Dikmen’deki malını eğer alamazsa üzerine bir bardak su içecek değil. Onun karşılığında ya başka bir mal alacak ya da tazminatını alacak.”

“ÇÖZÜMLER, HER İKİ TARAFA DA SUNULACAK”

“Sunulacak çareler sadece eski mülk sahiplerine değil, bugünkü kullanıcılara da sunulacaktır,” diyen Burcu, üzerinde çalıştıkları anlaşmanın içeriğinin her iki tarafı da mağdur etmeyecek şekilde olacağını vurguladı.

İki taraf arasındaki gelir farkı giderilinceye kadar hem federal bütçeden, hem de AB fonlarından mukayeseli olarak daha çok yararlanmaları gerektiğine işaret eden Barış Burcu, çözümle birlikte kurucu ve federal devletin gelirlerinin artacağını söyledi. 

“ŞU AN TOPLANAN VERGİLER DE ÜRETİLEN HİZMETLER DE KİFAYETSİZ”

Barış Burcu, kişi başına düşen gelirin yükseleceğini, vergilerin gelişeceğini ve taşınmaz mal vergilerinin gözle görülür ve hızlı bir şekilde artacağını kaydetti.

Burcu, toplanan vergilerin vatandaşa hizmet için olduğuna işaret ederek, şu anda ekonomi ve toplanan vergilerin kifayetsiz olmasından dolayı üretilen hizmetin de kifayetsiz olduğunu söyledi.

Vergilerin büyümesiyle standart ve yaşam kalitesinin artacağına dikkat çeken Burcu, gelecekte Kıbrıslı Türklerin de enerji kaynaklarından istifade edeceklerini, bunun da Kıbrıs’a genel anlamda güç kazandıracağını belirtti.

Kıbrıs sorununun çözümüyle adanın genelinin yanısıra etraftaki coğrafyalara  da yeni fırsat pencereleri açılacağını belirten Burcu, çözüm sonrası Kıbrıs’ın Arap ve İsrail yatırımlarını bile  birleştirebileceğini dile getirdi.

Burcu her iki tarafta da askeri harcamaların sona ereceğine de değindi.