Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Barış Burcu BRT’de canlı olarak yayınlanan Yeni Gün Haber’in konuğu oldu.

Devam eden müzakereler ve Güney Kıbrıs’taki seçim sürecinin müzakerelere olası etkisine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Burcu, Güvenlik Garantiler ve Toprak başlıklarının ele alınması için kat edilmesi gereken yola ilişkin de bilgiler verdi.

Güney Kıbrıs’ta mayıs ayında yapılacak olan parlamento seçiminin ihtiyaçları ile çözüm sürecinin ihtiyaçlarının farklı olduğunu kaydeden Burcu atmosferde bir ayrışma olmasının doğal olduğunu söyledi. Burcu “Önemli olan seçime giderken bu anlaşmanın artık kotarıldığı algısı yaratarak seçimlerin mümkünse ertelenmesi ve yeterli bir tartışma sürecinin ardından referandumun yapılması. Bizim hedefimiz ve amacımız buydu. Hala daha bunun olabileceğine inanıyoruz” diye konuştu

Tarafların kendi pozisyonlarını toplumları ile paylaşma ihtiyacı içinde olmasını “doğal” olarak değerlendiren Burcu, bir pozisyon ifade edilirken hak etmediği bir şekilde Cumhurbaşkanının isminin o pozisyonun içine harmanlanmasının ve Cumhurbaşkanının da o pozisyonu paylaşıyormuş gibi bir ima yaratılmasının doğru olmadığını kaydetti.

Burcu, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın bulunacak çözümün Kıbrıs Cumhuriyeti’nin evrimlenmesi ile oluşamasından yana olduğu imalarının gerçekle bağdaşmadığını vurguladı.

Değerlendirmesinde basına yönelik uyarılarda da bulunan Sözcü, Güney’de çıkan spekülatif haberleri mutlak doğru kabul ederek onun üstünden propaganda yapma yoluna gidilmemesini istedi.

Sözcü Burcu, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın daha önce yaptığı açıklamalarda defalarca çözüm sonrası yeni bir isim yen bir bayrakla yeni bir yapının oluşturulacağını söylediğini hatırlattı.

Güvenlik ve garantiler konusunundaki bir soruyu da nyanıtlayan Burcu, son günlerde çözüme uzak duran kesimler tarafından konunun manipülatif haberlerle gündeme getirildiğini belirti. Müzakere sürecinde doğru şeyler yaptıklarına ve güçlü bir şekilde ilerlediklerine inandığını belirten Barış Burcu, ‘tüm konularda anlaşmadan hiçbir şeyde anlaşılmış olmayacağı ilkesi’ ve ‘gizlilik ilkesi’ nedeniyle tüm detayları yeterince paylaşamadıklarını söyledi.

Toprak konusunun ele alınışına ilişkin bir takvimlemenin gündemde olup olmadığına ilişkin soruya karşılık ise Burcu, takvim değil ama bir seviye planı yapıldığını kaydetti. Burcu “Karşılıklı anlaştığımız bir seviye planımız var. İlk üç başlıkta yeterli düzenleme yaptıktan sonra, uzlaşıları azamiye getirelim. Ve mülkiyette de yeterli ilerleme sağlandıktan sonra, toprak ile ilişkilendirilerek toprak konusunu görüşmeye başlayabiliriz”dedi.

Mülkiyetin tümünü kapattıktan sonra toprağa geçmenin teknik bakımdan ileride sorun yaratabileceğini belirten Burcu, mülkiyetteki pozisyonların netleşebilmesi için toprak ayarlamasının nasıl olacağı ve toprak ayarlaması içindeki mülkiyet rejiminin hususlarının belirleniyor olması gerektiğini söyledi.

Garantiler konusunun konuşulması için tüm tarafların biraraya gelmesi gerektiğini ve neyin garanti edileceğinin ortaya çıkması gerktiğini belirten Burcu bu nedenle bu konuyu görüşmeyi en sona bıraktıklarını ifade etti.

Liderlerin bu ay yalnızca iki kez görüşecek olmasına ilişkin soruyu da yanıtlayan Sözcü, görüşme takviminin yalnızca Türk tarafının iradesiyle belirlenmediğini vurguladı. Burcu, “İlerleme hızında düşüş var ancak çözüm yönündeki irade her iki tarafta da var. Hızda kesintiler olabiliyor ancak sürekli bir ilerleme var” dedi.

Güven yaratıcı önlemler konusunda liderlerin hızlı kararlar ürettiğini belirten Burcu, uygulamada sorun yaşandığını kaydetti, Güney’de bir takım kurumların alınan kararların içinin doldurulmasına engel teşkil edecek yaklaşımlar ortaya koyduğunu söyledi. Güven Yaratıcı önlemlerin uygulanmasıyla ilgili olarak Kuzey’de de bir takım sıkıntılar yaşandığını, cumhurbaşkanı Akıncı’nın yetkileri daha sınırlı olmasına rağmen sıkıntıları aşmak için uğraş verdiğini kaydeden Burcu, aynı tutumu Rum lider Anastasiadis’ten de beklendiğini kaydetti.

Türkçe’nin AB dili olması konusunda ise Rum liderin samimiyetine inandığını ifade eden Burcu, “Güven yaratıcı önlemlerin diğer kararları alınırken de Anastasidis samimiydi ancak hayat geçirme aşamasında takıldığı enllere takılıyor. Umarım bu konuda da engellere takılmaz” dedi.