Özlem Çimendal/ Deniz Abidin

Sağlık ocağına doktorun ayda bir geldiğinden de dert yanan Büyükkonuk köylüsü, acil hastaları olduğunda Mağusa’ya gitmek durumunda kaldıklarını, ilaç bulamadıklarını, çocuk ve yaşlıların mağdur olduğunu dile getirdi. 

Durdane Durak: Büyükkonuk Sağlık Ocağı’nın adı var, kendi yok

“Büyükkonuk Sağlık Ocağı’nın adı var ama kendi yok. Düzenli bir şekilde gelen ve sürekliliği olan bir doktorumuz yok. Ayda bir gelen doktor her şeye bakıyor. Acil bir durum ya da hastalık olduğunda Mağusa’ya gitmek zorunda kalıyoruz. Köyümüzdeki sağlık ocağımıza doktor istiyoruz. Köyde yollarımız da keza aynı şekilde bozuk. Bir diğer sorun da avcıların bıraktıkları başıboş köpekler. Defalarca şikayet ettik ama kimsenin ilgilendiği yok. Bu hayvanlara da yazık günah, aç kalıp etrafa saldırıyorlar, bu soruna da acil çözüm bulunmasını istiyoruz. Bir de ambulansımız var ancak, onun da adı var kendi yok. Her zaman bulunmuyor.”

Nazif Misel: Tek isteğimiz düzenli doktorumuzun olması

“Köyümüzün en büyük sorunu düzenli bir doktorumuzun olmaması. Sağlık ocağımız var ancak, doktorumuz yok. Ayda bir gelen doktorla köyümüzün sağlık ihtiyacı giderilemiyor maalesef, hadi biz büyükler neyse çok acil bir rahatsızlık olmadığı sürece dişimizi sıkıp, Mağusa’ya kadar bekliyoruz ama çocuklar için aynı şey geçerli değil. Çocuk ateşleniyor 40 dereceye çıkıyor ateşi hemen acil hastaneye yetiştirilmesi gereken durumlar oluyor ama biz Mağusa’ya gitmek zorunda kalıyoruz, az bir mesafe değil acil durumlar için.”

Berkiye Özdoğcuoğlu: Acil hastamız olduğunda Mağusa’ya gitmek zorundayız

“Sağlık açısından çok dertliyiz, köyümüzün en acil ve bir an evvel giderilmesi gereken ihtiyaçlarından biri sağlık hizmetidir. Ben hastayım, kalp şeker hastalığım var. Sürekli doktora bakınmak zorundayım. Ben Mağusa-Lefkoşa ve Girne’ye gitmek zorunda kalıyorum kapsamlı tedavi görebilmem için.”

“Eczaneye veresiye ilaç yazdırıyorum”

Bir ilacım var 225 TL ve ilacımı devlet hastanesinde hiçbir zaman bulamam, yok. Doktor hep dışarıya yazmak zorunda kalıyor ilaçlarımı. Ayda sadece 500 TL ben yaşamak için ilaçlarıma vermek zorundayım. İlaçlarımı eczaneye veresiye yazdırıp alıyorum, az az da ödüyorum. Sağolsun bana şimdilik öyle bir kolaylık sağlıyorlar, ama bir daha vermeye de bilirler, o zaman ne yapacağım ben.”

“Kurula kondum, dosyamı kaybettiler”

“İlaçlarım çok pahalı olduğu için beni kurula soktular, ilaçlarımı kurulla alayım diye ancak dosyalarım kayboldu. Bir dosya nasıl olur da devlet dairesinden kaybolur onu da anlayamadık. Şimdilik zar zor karşılamaya çalışıyorum ilaçlarımı ama benim de gücüm tükendi.”

Bahire Akarsular: Doktor ayda bir geliyor

“Bizim en büyük sorunumuz sağlıktır. Sağlık ocağımızda sürekli bir doktorumuz yok. Benim küçük çocuğum var, daha dün ateşlendi, Mehmetçik’e gittik. Akşam 23.00’ten sonra orda da doktor bulamıyoruz. Mecburen Mağusa’ya kadar gitmek zorunda kalıyoruz. Çocuklarımız için tek endişemiz. Ağzım yüreğime geliyor, gece ansızın bir şey olacak diye.”

Hasan Çatal Kaya: Şimdilik yaşıyoruz çok şükür

“Kendi paramızla eğer o da varsa gidip doktora bakınıyoruz. Sağlık sorunlarımız da var, dua ediyoruz kötü bir hastalığa kapılmayalım diye. Çünkü öyle bir şey olursa karşılayacak gücüm yok masrafları, şimdilik yaşıyoruz çok şükür.”

Rahime Kaya: Sağlıkta eksikliklerimiz var

“Ben köyümden memnunum, sağlık alanında birtakım eksikliklerimiz var evet ama onun dışında belediyemizden de verdiği hizmetten de oldukça memnunum.”  

Fevzi Altıkardeş: Bu saatten sonra kendimiz için değil, köylü için istiyoruz

“Ben karımla birlikte iki başımıza yaşıyorum. Köyümüzün diğer köylülerin de söylediği gibi en büyük sorunu bir doktorumuzun olmayışıdır. Köyümüzde acil bir hasta olduğunda Mağusa’ya gitmek zorunda kalıyoruz. Biz evimizde bir tas çorbamızı pişip yiyoruz, bu saatten sonra kendimiz için bir şey istemiyoruz ama köylümüzün en başta sağlık olmak üzere sorunlarına da çare bulunmasını istiyoruz.”

Ayşe Altıkardeş: Acil hastamız olsa sıkıntı yaşıyoruz

“Ben tek başıma yaşıyorum. Çocuklarım evlendi yerinde yurdunda. Ben de kendi yağımla kavrulup gidiyorum. Köyümüzde tabii bazı eksiklikler var. Biz artık yaşlandık, bizim için de en büyük gereklilik köyümüzde bir doktor olması. Acil bir hastalığımız olsa, ansızın rahatsızlansak hemen yetişebileceğimiz bir hastane var o da Mağusa’da. Köyümüze bir an evvel düzenli doktor gelmesini istiyoruz.”

Bekir Dayanıklı: Üç aile bir evde yaşıyoruz

“Biz bir evde 3 aile yaşıyoruz. Köyümüzde kırsal kesim arsa verilecek dendi herkes gidip başvurdu. Lefkoşalara kadar gidip uğraştık belgeleri verdik, imzalar toplandı masraf da yaptık, dosyalar yine kayboldu ortadan. Her seçim dönemi aynı şeyleri yaşıyoruz. Hayvancılık için krediye başvurdum bin bir zorluk çıkardılar bana vermediler. Biz köylüye yardımcı olacaklarına üretime geçmemiz için destek çıkacaklarına, köstek olurlarken, yanımda oturan kamu çalışanı polis memuruna hemen yarım saat içinde çıkardılar kredisini, kendi kulaklarımla duydum. Şimdi hak adaletten bahsedelim edebilir miyiz? Hayır, edemeyiz. Köylü tutunmak, ayakta kalmak için neye elini atsa elinde kalıyor.