“CTP, kendi duruşu ve ilkeleri olan bir partidir. Aynı şekilde UBP de öyledir. Dolayısıyla bu koalisyon -her koalisyon gibi- bir birleşme değildir”

“Bu koalisyon, üzerinde mutabık kalınan bir programın hayata geçirilmesidir”

“Biz CTP ve hükümeti kurmakla görevlendirilen parti olarak bundan önce yaşanan süreçlerden daha farklı bir süreç yaşamayı uygun gördük”

“Daha önce partiler otururdu, ‘biz koalisyon kuralım’ diyerek daha çok aritmetiğe bakılırdı. Daha sonra hükümet programı yazılmaya başladığında sorunlar çıkabiliyordu”

Özge Kizir

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Mehmet Çağlar, koalisyon süreciyle ilgili eleştirileri değerlendirdi.  “CTP kendi duruşu ve ilkeleri olan bir partidir. Aynı şekilde UBP de öyledir. Dolayısıyla bu koalisyon -her koalisyon gibi- bir birleşme değildir. Sadece üzerinde mutabık kalınan bir programın hayata geçirilmesidir” diyen Çağlar, toplum adına bir adım atıldığını ifade etti. Hükümeti kurmakla görevlendirilen parti olarak bundan önce yaşanan süreçlerden daha farklı bir süreç yaşamayı uygun gördüklerini belirten Çağlar, “Çünkü daha önce partiler otururdu, ‘biz koalisyon kuralım’ diyerek daha çok aritmetiğe bakılırdı. Daha sonra hükümet programı yazılmaya başladığında sorunlar çıkabiliyordu. Bazı şeyler hükümet programına yazıldığında kerhen yazılabiliyordu. Dolayısıyla bunlar topluma pozitif bir şeyler vermiyor” şeklinde konuştu.

“DP ve UBP ile görüşüldü”

Koalisyonun asıl görevinin hükümet programını hayata geçirmek olduğunu katıldığı bir TV programında ifade eden Çağlar şunları söyledi: 

“Onun için önceden, ‘Herhangi bir partiyle hükümet kuracaksak bir müzakere taslağı ortaya koyalım. Müzakere taslağında da hem ilkeleri hem de takvimlenmiş bir taslak program için oturalım konuşalım’ dedik. Bu konuda gerek Demokrat Parti (DP), gerekse (UBP) ile görüşüldü. Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) zaten ‘erken seçim yoksa, ben yokum’ dedi. UBP, CTP’nin ortaya koyduğu bu müzakere taslağını tartışmasız kabul etti. Dolayısıyla detaylandırılmaya da girildiğinde ortaya bir sözleşme çıkmış oluyor. Bu sözleşme de hükümet programıdır. Koalisyonun asıl görevi de bunu hayata geçirmektir.” 

“Parti bütün ilkelerini terk ederek buraya girmiyor”

Partilerin koalisyonun yürümesi için katkı koyması gerektiğini söyleyen Çağlar, “Çünkü parti bütün ilkelerini terk ederek buraya girmiyor. Buraya sözleşmeyi uygulamak için giriyor ve bu sözleşmeyi hayata geçirecek bir kabine oluşturuluyor. Seçim hakkını da tabi ki parti başkanları ağırlıkla kullanmıştır. Dolayısıyla bu şansı pozitif ve yapıcı bakarak görmek gerektiğini düşünüyorum. Değerlendirme yapabilmek için kabine ya da bu koalisyon hükümeti ne kadar başarılıdır diyebilmek için bir süre geçmesi gerekiyor” dedi.

“Her olayı kendi konjonktürel zaman dilimi içerisinde alıp değerlendirmek gerekiyor”

Siyasal partilerin zaman zaman temel ilkelerinden ayrılmamak kaydıyla, farklı düşüncelere ve farklı görüşlere sahip olabileceklerini vurgulayan Çağlar sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Toplum içerisinde çeşitli dönemlerde farklı konjonktürler vardır ve dünyada da bu böyledir. Her olayı kendi konjonktürel zaman dilimi içerisinde alıp değerlendirmek gerekiyor. Yani 2013 öncesindeki özellikle UBP’nin yaşadığı kurultaylardan dolayı ülkenin geldiği durumu bir hatırlamak gerekiyor. Yani bugün geçmişten bugüne baktığımız zaman bütün siyasal partiler belli bir zaman diliminde farklı düşüncelere ve farklı görüşlere ‘temel ilkelerinden ayrılmamak kaydıyla’ sahip olabilir.

“UBP içerisinde kıyasıya bir başkanlık yarışı vardı”

UBP içerisinde kıyasıya bir başkanlık yarışı vardı. Bu başkanlık yarışı partiyi o dönemde dıştan görüldüğü zaman Ahmet Kaşif’in ve İrsen Küçük’ün bu kurultayda yaşadıkları süreç, kurultayın sonucunun mahkemelere taşınmış olması ve bununla beraber bir ekonomik programın halktan gizlenerek imzalanmış olması gibi konular o dönemde o günün UBP’si ile hükümet kurma noktasında toplumdan büyük bir tepki gördü. Dolayısıyla o günkü şartlarda beklenen bir erken seçimdi.” 

“CTP’nin buna en fazla uyum gösterebilecek olan partiyle koalisyona gitme durumu vardı”
Koalisyon için partilerle görüşüldüğünü ve CTP’nin en fazla uyum gösterebilecek partiye gitmesi durumun olduğunu belirten Çağlar sözlerini şöyle tamamladı: 

“Değişen durumlarda; birincisi liderlik değişmiştir, ikincisi, o günkü şartlardaki yaşanan sancılar yoktur ve üçüncüsü, zaten seçime ramak kalmış bir dönemdir. Bütün bunlar oturulup değerlendirildiğinde toplumdan gelen durumlardır. Bu nedenle gerek UBP ile gerekse DP ile bu görüşmeler sürdürülmüştür. Burada bir taslak program ortaya konulmuştur ve bu taslak program farklı olarak takvimlendirilmiştir. Dolayısıyla CTP’nin buna en fazla uyum gösterebilecek olan partiyle koalisyona gitmesi gerekiyordu. Olmayacaksa da koalisyona girmeme gibi düşüncesi vardı. Şayet UBP, bugün hükümet programında 11 Şubat 2014 belgesini hükümet programına girmesini kabul ettiyse, o günkü UBP’den farklı noktaya gelmiştir.”